Gülcan Tezcan’ın haberi
Zorlu yolculuğunda beşinci yılını geride bırakan Cafcaf Mizah dergisi yeni sayısıyla okurla buluştu. “Bizim için müstehcenlik ve argo birincil derecede işlenip istismar edilecek bir konu değil. Bunları kullandığınızda işler kolaylaşıyor” diyen Cafcaf dergisi yayın yönetmeni Asım Gültekin’e göre, argo ve müstehcenlik has mizahı köreltiyor. Gültekin’e Cafcaf’ın 5 yıllık macerasını sorduğumuzda ise bin ah işitiyoruz. Derginin zaman zaman politik mizah yaptığından dolayı eleştirilerin hedefi olduğunu söylüyor Asım Gültekin. “Dergimizi suçlayanlar, karalayanlar en çok yandaş diyorlar bize, bir de Fetullahçı diyorlar. Benim tercihim net olarak İslamcı denilmesinden yana!” şeklinde konuşan Gültekin, yandaşlık suçlamalarını ise şiddetle reddediyor: “Bir gün 5 yıldır yaşama savaşı veren bu derginin tam mesaili çalışanları, güzel bir ofisi olursa, 3 ayda bir değil, haftada bir çıkmaya başlarsak o zaman birileri bunu iddia etmekten fazla utanmayabilirler. Ortada fol yok yumurta yok, güçlükle çıkan bir dergi var; hangi yandaşlık?”
Ön kabullerimiz yok
Cafcaf’ın diğer mizah yayınlarından temel farkını sorduğumuzda “Mizahçılar dünyasında, İslam’la irtibatlı her şeyin sığ, sıkıcı olacağı ön kabulüyle hareket ediliyor genellikle. Biz bu ön kabullere takılmamak gerektiğini düşünüyoruz.” diye cevap veriyor Gültekin. Kendi ekibini oluşturan bir dergi oluşu da Cafcaf’ın en dikkate değer özelliklerinden.
Cafcaf’ta her renge yer var
Mizah dergiciliğinde argo ve müstehcenliği merkeze alan bir bakış açısının hakim olduğunu söyleyen Asım Gültekin’e göre bu kabule karşı çıkmanın bedeli hayli ağır. Bu bedeli göze alan Gültekin, “Bizim için müstehcenlik ve argo birincil derecede işlenip istismar edilecek bir konu değil. Bunları kullandığınızda işler kolaylaşıyor. Özgün ve yaratıcı olmak çok da gerekmiyor. Aslında argo ve müstehcenlik başka açıları, ufukların görülmesini de engelleyici olabilir.” diyor. Dergiyi genelde “rahat” gençlerin takip ettiğini söyleyen Gültekin, Cafcaf’ın 5 ile 10 bin arasında dolaşan bir okuru olduğunu söylüyor. Politik mizahın özgürce ve tüm muhalifliği ile yapılması gerektiğini savunan Cafcaf ekibinin bu konuda olmazsa olmazı politik mizahın zekice olması! Dergi ekibindeki çok renklilik de çoklarına parmak ısırtacak cinsten. Gültekin bu renkliliği şu cümlelerle tarif ediyor: “Dergiyi kotaran ben kendisini her şeyiyle dinci, yobaz, gerici, darkafalı, bağnaz, fundamantalist olarak niteleyebilen biriyim. Ama ekibimizde ufku geniş, çağdaş, modern, sağcı, solcu, liberal, ılımlı, nurcu, hardnurcu, soft radikal, tradisyonalist, sufi, mealci, AKP’li, HAS Partili, Saadetli, ÖDP’li, BBP’li, partisiz, apolitik çizerler, yazarlar var.”
Matruşka mizahçı değiliz
Cafcaf’ın hiç bir mizah dergisinden çizer almadığının altını çizen Gültekin, “Uykusuz dergisi Penguen’den ayrılanlarla çıktı. Penguen Leman’dan ayrılanlarla çıktı. Leman Gırgır’dan ayrılanlarla çıktı. Adeta birbirinin içinden çıkan Rus Matruşka oyuncaklar gibi. Biz matruşka dergilerden değiliz. Cafcaf başından beri ekibini bulma mücadelesi verdi. Bu anlamda Türk mizahına yeni isimler kattığı gibi yeni okurlar da katmış bir dergiyiz.” şeklinde konuşuyor. Edebiyat ve kültür hayatının çok merkezinde bir yerden çıkan Cafcaf dergisinde Modern öykünün güçlü isimleri Ömer Faruk Dönmez, Güray Süngü, Kamil Yeşil de yer alıyor. Eleştirmen İbrahim Demirci, Suavi Kemal Yazgıç, Ulvi Alacakaptan, Betül Zarifoğlu, Salih Kılınç, Kerem Abadi, İbrahim Sadri, Hüsrev Hatemi, Bünyamin Yılmaz’ın da yazdığı Cafcaf’ta mürekkep yalamış, entelektüel bir birikime sahip çizerler kalem oynatıyor.
Star Gazetesi