Yazar, dün romanın tanıtımı için Caferağa Medresesi’nde düzenlenen basın toplantısında Plevne’yi niçin yazdığını anlattı. Mehmet Niyazi, öncelikle, Plevne hakkında Türkiye’de yazılmış eserlerin azlığına değindi. Bizdeki kaynakların sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, Rusya’da 1980’e kadar 481 eser kaleme alınmış. Mehmed Niyazi’nin cümleleri ile söyleyecek olursak, "Biz emperyalizmin sillesini savaş meydanlarında değil, kütüphanelerde yemişiz. Rusların kumandanını tüm Rusya tanırken, Osman Nuri ve Yunus Paşaları bizde kimseler tanımaz. İşte bu kitabı bunun için yazdım."
Romanda, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Osman Nuri Paşa ve Yunus Paşa komutasındaki Osmanlı ordularının Plevne’yi savunması anlatılıyor. Toplantıda, roman üzerinden tarihi bilgiler de veren yazar, Plevne’nin Osmanlı Devleti’nin omurgasının kırıldığı bir savaş olduğunu söyledi. Son romanında, -yayımlanmadan önce okuyan dostlarından- kurgu olmadığı yönünde eleştiriler aldığını ifade eden Mehmed Niyazi şöyle devam etti: "Ben tarihi romanlarımın hiç birinde kurgu yapmadım. Tarihi romancının görevi tarihten kopmadan gelecek nesillere tarih şuurunu vermek ve o acıları bilmesini sağlamaktır. Cemiyetleri en çok motive eden acılardır."
Zaman