Elif Şafak, yeni bir kitaba başlamak için geçen süreci ise ‘depresif’ olarak değerlendirdi. Şafak, "Kolay değil, bir iki yıl boyunca bir kitaba emek veriyorsunuz, roman kahramanlarını oluşturuyorsunuz, hayal dünyanızda o aileden biri haline geliyorsunuz ve gün geliyor, roman yayınlandığında ayrılık vakti de gelmiş oluyor, çünkü yeni bir kitaba doğru yol alma süreci başlıyor ve bu süreç depresyona sebep olabiliyor" dedi.
24 Televiyonu’nda Merve Genç’in hazırladığı Sanat Takibi programına konuk olan Elif Şafak, bir yazar olarak roman yazımından sonraki süreçte yaşadıklarını şu ifadelerle aktardı. "Çok garip bir duygu. Aslında ben çok uzun zamandır o kadar yakın yaşadığım bir dostuma veda ediyor gibiyim. Çok eski bir dostum artık benim İskender. O hayal dünyasında yaşıyorsunuz ve benim oradan çıkmam gerekiyor artık. Ben gerçekten birçok yazarın iki roman arasında depresyona girdiğini düşünüyorum. Bir boşluğa düşüyoruz. Tutunacak bir şey yok o anda. O yüzden şu anda garip bir boşluk duygusu var. Kitap bittikten sonra onu ben okura teslim ediyorum. O yolculuğa artık okurla birlikte devam edecek. Ben bir süre sonra çekileceğim…"
Elif Şafak’ın yeni romanı ‘İskender’, hayali bir Kürt köyünden İstanbul’a, ardından Londra ve Abu Dabi’ye göç eden bir ailedeki anne – oğul ilişkisine odaklanıyor. 1970’lerde geçen roman, aynı zamanda kadın olmanın, genç yaşta olgunlaşmak zorunda kalmanın, göçmen olmanın zorluklarını ve beraberinde getirdiği sorunların da altını çiziyor. [star]