“HECE TAŞLARI” Eskişehir Odunpazarı kaynaklı aylık olarak yayınlanmakta olan bir şiir dergisi.
EDEP BAYRAĞI
İnsan ikinci kırkını çıkardıktan sonra hatıralarının “arapları” arasında geçmişe doğru seyrüsefere çıkmak ister. Hangi hatıra yüreğini kanatlandırır, hangi hatırada yüreğinde bir yerlerin kanadığını hissederek derinden bir of çeker ama karşısında yıkılacak bir dağ göremez.
Huma kuşu yükselerde seslenmez, lambada titreyen alev üşümez,incecikten bir kar yağmaz, mezarın üstünde çakırdikeni,bitmeyince gönül yârdan ayrılmaz, yazanlar yazarken mecnun kitabın, seninkini ürüzgâra yazmazlar…
Efkâr barometrenizi yükselttiysem özür dilerim. Sözün arasına türküleri içyazı olarak girdiğime içten içe kızabilirsiniz ama üşüyen yüreğinizi kızdıracak, sizi kendinize getirecek, kendinize geldiğinizde bir dostunuza götürecek yetik sözlerden ruhunuza gıda ikram etmeme de müsaade etmemezlik etmezsiniz herhalde.
Anlam kaymasına uğratılan sözlerden, tebessümün yerini alan sırıtmalardan, konuşurken muhatabının cevap hakkını da kullanarak konuştuğumuzun farkına ne zaman varacağız?
Herkes dilinde bir iğ ile söz eğirip duruyor. Sözü gümüş, sûkutu altın suyuna ne kadar batırırsak batıralım hakiki söz ve sûkut değerini hiçbir zaman yitirmeyecektir.
Geleneği olmayan hiçbir şeyin geleceği de olmaz. Bizden önce yaşamış, bize bir gelenek bırakmış olan söz ustalarının yüreğimize açmış olduğu edep sofrasında yüreğimizi doyurma gayretindeyiz.
İnsanın ikinci kırkını çıkarmasıyla birlikte hayatında hissettiği değişiklikler aslında kendisinden önce ve kendisinden sonra „ne yapıyorum ve ne yapacağım‟ sorusunu kendisine sormasıyla birlikte pişmek için fırına girmeye hazır hisseder kendini.
Dünya kurulduğu günden beri herkes bir hoş seda bırakabilmek için kendilerinden önce gidenlerin bu hoş seda bayraklarını kendilerinden sonrakilere bırakmak için nefislerinin üzerine basa basa koşarlar.
Yola çıkarken, yoldaşlarımın yolda çoğalacağına inanıyordum.Geriye bakarak hayıflanmanın yerine ileriye bakarak yeni sözler söylememiz gerektiğini biliyor, klasik hecenin kalıplarından faydalanarak serbest hece ile şiirler yazılacağını söylüyor ve yoldaşlarımın da bu yolda olmalarını arzuluyorum.
Ne mutlu hece taşlarını döşeyen, bayraklarını devraldığımız bizden önde gidenlere. Ne mutlu bizden sonra bu edep bayrağını edebiyat surlarında dalgalandıracaklara… sunuş yazısı..
Hece Taşları’nın bu sayısına: Dilaver CEBECĠİ, Muaz ERGÜ,Mehmet KURTOĞLU,Halil GÜRKAN,Köksal CENGiZ,Ahmet ARSLAN,Habib KARASAKALLI,Mustafa BERÇiN,Âşık Cemal DİVANÎ,Fatma ARAS,Çağrı GÜREL,Mehmet DURMAZ,Yunus KARA,Muhammed BİZAR,Haşim KALENDER,Bekir URFALI,Mehmet GÖZÜKARA,Hasan Hüseyin CESUR,Mustafa OĞUZ,Bestami YAZGAN,Yusuf DURSUN,Fikret GÖRGÜN, Eyüp ŞAHAN,Mehmet AVŞAR,Nihat MALKOÇ,Hasan KONÇ,A.Vahap DAĞKILIÇ,Celâlettin KURT,Muhsin İlyas SUBAŞI katkıda bulunmuş.
HECE TAŞLARI’ndan iki şiir
ÇOCUK
Mustafa BERÇİN
Bahçemde kartopu oynayan çocuk
Elleri buz tutmuş farkında değil
Yüreği sevgiyle kaynayan çocuk
Zamanı unutmuş farkında değil
Bilirim ki kardan beyaz yüreği
Andırıyor gökte uçan meleği
Benekli benekli bir kelebeği
Çehresi kuşatmış farkında değil
Kar değil de kendi yağıyor sanki
İmrendim bakarken ona inan ki
Hayat öyle bir sır öyle nihan ki
Bizlere yaşatmış farkında değil.
Beresi atkısı yana savrulmuş
Kara gözler sanki çifte kavrulmuş
Yüreği ezelden Hakk‟a doğrulmuş
Şeytana taş atmış farkında değil
SEN DİYE DİYE
Fatma ARAS
Duvarlar boy vermez seni göreyim
Asılır ellerim sen diye diye
Yaban göze Çin setti mi öreyim
Dolanır tellerim sen diye diye
Yorgun kalem uğrayınca akına
Uzakları çekemedim yakına
Avcı kurdu gönül düştü fakına
Yoruldu dillerim sen diye diye
Bir deli tay iken seraba kandım
Gölgeler sularda ben sende yandım
Gülüşün merhemim olacak sandım
Çoğaldı çöllerim sen diye diye
Can dedikçe çığ düşürdün kanıma
Kara kışı hep yolladın yanıma
Ayaz kesti boran doldu canıma
Kurudu güllerim sen diye diye
Aslı benim kerem yok ki yanayım
Ferhat‟ın dağında seni anayım
Telaşlı kollara nasıl kanayım
Savruldu küllerim sen diye diye
HECE TAŞLARI/Aylık Şiir Dergisi /Yazışma Adresi: Ihlamurkent Mh. Kıvılcık Sk. F8/3 Odunpazarı/ESKİŞEHİR /Telefon: 0535 391 92 50 /hecetaslaridergisi@gmail.com