Mevsimlerden kıştı, soğuktu hava. Çay içtiler karşılıklı, birlikte oturdukları tenha çay bahçesinde. Kış bahçesi diyorlardı artık böyle yerlere. Alüminyum çıtalar arasına gerilmiş şeffaf naylonlarla çeviriyorlardı çay bahçelerinin bazı açık kısımlarını ve çay bahçeleri kış bahçelerine dönüşüveriyordu. Gideceğini söyledi Ahmet orada, bu şehrin kokusuna dayanamadığını, içinde taşıyamayacağı kadar büyük bir nefretin soluk aldığını, gitmekten başka çaresi olmadığını söyledi. Hemen ciddiye aldı Derya, inanmamazlık edemedi, tanıdığı bu yaşı genç ruhu yaşlı adamın gitmekten ilk defa bahsettiği için gideceğini anladığından. Gitmeyecek olanlar, gidemeyecek olanlar bahsederlerdi gitmekten. Gidecek olanlar, konuşmazlardı, yalnızca giderlerdi. O halde gidecekti Ahmet.Nereye diye sordu Derya, korkarak. Neresi olursa olsun, gitmek artık burada olmamak demektir, bunu düşünmemeye çalışarak.Cevap vermedi Ahmet. Kendisi de bilmiyordu. Başka insanların olduğu bir yere dedi sadece, o da uzun bir sessizlikten sonra. Buradakiler gibi olmayan insanların yaşadığı bir yere. Öyle bir yer var mı, diye sordu Derya, cevaba inanmaya hazırlayarak kendisini. Öyle bir yer yok, diye cevapladı Ahmet, inceden tebessümü eşliğinde
Yayın Tarihi
29 Haziran 2019 Cumartesi / 10:55
Güray Süngü’den Kış Bahçesi
Kitap
Mevsimlerden kıştı, soğuktu hava. Çay içtiler karşılıklı, birlikte oturdukları tenha çay bahçesinde. Kış bahçesi diyorlardı artık böyle yerlere. Alüminyum çıtalar arasına gerilmiş şeffaf naylonlarla ç...