İlk sayısından itibaren dikkatle takip ettiği her fırsatta tavsiye ettiğim bir dergi hakkında bazı noktalara değinmek istiyorum. Dünya ve İslam… Geçenlerde Yasin Demir ile karşılaştık ve hemen yeni sayıyı elime tutuşturdu. Öncelikle Şubat-Mart 2013 sayısından bahsetmek istiyorum. Dergimiz, İslam Dünyasında cereyan eden olaylara ilişkin dünyanın çeşitli noktalarında yayımlanan makale çevirilerinin derlendiği, profesyonel bir grafik tasarım ve dizgi ile güçlü bir içerik olarak karşımıza çıkıyor.
Bu sayıda Amerika ve Fransa emperyalist işgal çağının yeniden tezahürü üstünde durulmuş manşette, içerik olarak ise Suriye meselesine Rusya, İran ve Türkiye merkezli yaklaşımlar var. İran ve Siper savaşların etkileri ile Rusya’nın Suriye politikasının tarihi ve politik argümanları ele alınmış. Yine Afrika’da cereyan eden işgaller ve savaşların perde arkasını aralayan makalelerinde yer aldığı Dünya ve İslam sizleri bekliyor.
Her sayıda yaşadığı tarihte tarih yazan İslam önderlerine yer veren Dünya ve İslam bu sayıda da Mısırlı Seyyid Kutub ile Suriyeli Münir Muhammed Gadban üzerinde durmuş. Gazze savaşı sırasında Gazze’de bulunan Türkiyeli dostumuz Ensar’ın makalesi ile Türkiye’de İslamcılık düşüncesi ile ilgili Kamil Ergenç’in makaleleri de dikkatle okunmalı.
Öncelikle bu yazı bir dergi tanıtım yazısı değil. Kesinlikle böyle algılanmamalı. Geçenlerde de Sancaktarı yazmıştım ironik bir dille, ne varki ironi sanatına henüz aşina olamamış bir grup arkadaşımız yazının ancak yarısını okuduktan hemen sonra maksadını biraz da aşan eleştirilerde bulunmuşlardı. O sıra Adem ile çok sık birlikte olmamızdan ötürü Adem’in de tanık olduğu eleştiriler ile teşekkürler birbiri ardına gelmişti. Her neyse ironi sanatını da bazı arkadaşlar zamanla öğrenecekler.
Dünya ve İslam bilen bilir aslında eski bir geleneğin ürünüdür. Yanlış hatırlamıyorsam 1990 yıllarında ilk sayısı ile okurlarının karşısına çıkmış sonra yayın hayatına ara vermişti. Tabii o zamanlar bir dergi olarak çıkmış şimdi ise gazete olma yolunda ilerliyor. Unutmadan söylemek gerekir ki, o dönemde yayınlanan Dünya ve İslam dergisini ismen modellemiş olsa da şimdiki gazetenin o dergi ile organik bir bağlantısı yok.
Bugün entelektüel bir eser olarak önümüzde duran Dünya ve İslam ile İslam Dünyası hakkında yapılan yorumlar ve makaleler bizlerle buluşuyor. Aslında yayın periyodu olarak iki ayda bir yayınlanması böyle bir içerik için kabul edilemez. Okuyucular olarak bu konuda yönetimine baskı yapmalı ve periyodu her geçen gün daha da düşürmeleri hususunda onları ikna etmeliyiz. Zira bu içerikte kesinlikle istifade edilmesi gerekir.
Tabii sadece bir dergi değil, yanında Siyah Sanat adlı bir kültür sanat eki, Kitap Fikir adlı bir kitap eki ile Derin Yorum adlı bir fikir/yorum eki de yer alıyor. Toplam 4 dergi ve dolu dolu bir içerik ile sizlere ulaşıyor.
Ne Yapmalıyız?
Takip edenler bilir, ben dergileri düşünce ve fikir hareketlerinin merkezleri olarak görüyorum. Düşünce dünyamıza ve ufkumuza yön verecek entelektüel birikimlerimizin de bilgi ve eylem kaynağıdır. O nedenle dergiler kesinlikle desteklenmeli ve yayın hayatlarına devam etmelidirler. Dünya ve İslam dergisi sadece5 TL. Mutlaka ilk kitapçıdan, bayiden edinmeli ve incelemelisiniz. Hatta bu sayıda abone formu ile abonelik sistemi de var. Kesinlikle abone olmalı ve düzenli olarak adresimize gelmesini sağlamalıyız. Ayrıca da reklam vererek bu başarılı ve istikrarlı çabayı desteklemekte fayda var.
Dünya ve İslam Dergisi için Genel yayın yönetmeni Yasin Demiri hem de cebinden arayabilirsiniz. Cebini de veriyorum. İstediğiniz saatte arayabilir ve abone olabiliriz. Temin edebileceğimiz yerler hakkında bilgi alabilir, eleştiri ve yorumlarımızı aktarabiliriz.
Yasin Demirin direk cebini 0537.276 62 00’den arayabilir yada dunyaveislam.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Dünya ve İslam Dergimize gazete olma yolundaki yürüyüşünde istifademize sunduğu bu başarılı ve dolu içerik için tebrik ve teşekkür ediyorum. Allah yolunuzu açık etsin.
Selamlar.
Süleyman KURT / Timetürk