Mecnun için Leyla, varılması gereken bir yoldu belki de, yürüdüğün yol üzerindeki dikenleri, çakılları, tozları umursamadan gitmekti yârin diyarına, yâre ulaşmak değil de onca yolu göze almaktı mesele…
Mecnun için Leyla, yaşanılması gereken bir hayattı belki de, yaşarken ölüp ölüp dirilmekti bir tutam sevgi için. Çileyle dolu bir yaşamdı onunkisi, bir nefes olabilmek için sevgiliye. Birlikte yaşamak değil de onca çileyi göze alıp nefes alabilmekti…
Mecnun için Leyla, bir çöldü belki de, her kum tanesi için gözyaşı dökmekti uğrunda, yanmaktı için için Leyla’ya ve aramaktı koskocaman sahrada cismini. Leyla’yı bulmak değil de kendini bulmaktı…
Mecnun için Leyla, verilmesi gereken bir imtihandı belki de, aklını kaybetmekti uğrunda, kör olmaktı yolunda, olgunlaşmaktı bir meyve gibi yüreğini bir an olsun düşünmeden. İmtihanları vermek değil de imtihanla yaşamaktı bütün mesele…