Sabit Fikir dergisinin son sayısında, Chuck Palahniuk’un Ölüm Pornosu ve William S. Burroughs’un Yumuşak Makine romanlarını müstehcen bulup ahlaka aykırıdır raporu veren Muzır Kurulu’nun tek kadın üyesi Nilüfer Voltan Acar ve kitapları Basın Savcılığı’na ihbar edip soruşturma açılmasına neden olan Emre Bukağılı ile röportaj yapıldı.
Elif Bereketli’nin röportajından kurulun tek kadın üyesi Nilüfer Voltan Acar’ın, Hacettepe Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilimdalı Başkanlığı görevini sürdürdüğünü, Emre Bukağılı’nın ise İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlayıp master yaptığını ve üç bildiğini öğreniyoruz. Bukağılı ise, Nedim Gürsel’in Allah’ın Kızları, Richard Dawkins’in Tanrı Yanılgısı, Burak Özdemir’in Peygamber Çocukları ve Tanrı’nın Doğum Günü ve Metis Yayınları’nın temalı 2010 ajandasına açılan davaların arkasındaki şikayetçi.
Elif Bereketli’nin birer yetişkin kitabı olan Yumuşak Makine ve Ölüm Pornosu kitaplarının çocuklar için değerlendirilmesinin nedenini aradığı sorusuna Voltan Acar, “Yetişkin kitabı, ancak mahkemeden çocukla ilgili soruyorlar, biz de yasa çerçevesinde ona göre yanıt vermek durumundayız. Daha önce de dedim: Yasa varlığını sürdürüyor, ona göre değerlendirmek durumundayız. Ölüm Pornosu da rekorlar kitabına girmek isteyen bir kadının sayısını tam hatırlayamayacağım, ama galiba 200’ün üstünde erkekle üst üste girdiği cinsel ilişkiyi pornografik bir şekilde anlatmasıdır. Daha önce de yazdığım gibi, bu yasa Özal zamanında revize edilmiş, ama hâlâ yürürlükte, değildir denirse yasaya aykırı davranılmış olur” diye cevap veriyor.
“Üsküdar Amerikan Koleji mezunuyum, ben anlarım”
Kurul’un tek kadın üyesi olarak nasıl bir sorumluluğun altında olduğunu ise şöyle açıklıyor Nilüfer Voltan Acar: “Sorumluluk getiriyor, ama aynı zamanda kurul üyeleri benim dediklerime saygı gösteriyorlar. Kurulun tek kadın üyesi olarak ‘Beyler, çıplaklığı dergilerde yasaklamayın, gözler alışsın, yoksa milletin karısına, kızına ve hatta hayvanına tebelleş oluyorlar’ diyen benim. Ayrıca yıllar önce Hande Ataizi’nin de oynadığı Mum Kokulu Kadınlar’da ensest işleniyordu. Orada da bilirkişiydim ve karşı oy verip toplumun kanayan yarasına değinilmiş diyen de benim. Daha önce de belirttim, ben nesebi geniş biriyimdir, kurul üyeleri de çoğunlukla benim düşüncelerime değer verir.”
Nilüfer Acar, tam anlamıyla entelektüel olan birinin okuduğu eserin edebî mi yoksa pis bir pornografik yazılar topluluğu mu olduğunu kolaylıkla anlayabileceğini söylüyor. Referans olarak da Üsküdar Amerikan Lisesi’nin edebiyat bölümünden iyi dereceyle mezun olmuş kendisini gösteriyor.
Beni rahatsız ediyorsa işe yaramaz
Derginin muhbir vatandaş olarak sunduğu Emre Bukağılı ise etkinlendiği yazar olarak Adnan Oktar’ı gösteriyor. Bukağılı’nın müstehcenlik tanımı ise şöyle: “Müstehcenlik bana göre, toplumun genel kabul gördüğü ahlâk değerlerine aykırı olan, cinsel istismara, suç işlemeye tahrike yol açan unsurlar ihtiva etmek demektir.”
Kendi rahatsız olduğu kitabın başkasının ihtiyacı olamayacağını düşünen Bukağılı, bir kitabı nasıl değerlendirdiğini bakın nasıl anlatıyor: “Önce kitabın en arka sayfasındaki özet yazıyı okurum, sonra içindekiler kısmını okurum. Kitap ilgimi çekerse de satın alır tamamını okurum. Kitabı elime aldığımda ‘Bakalım beni şimdi ne rahatsız edecek’ diye kitaba bakmam elbette. Ama kitapta kastettiğiniz tarzda rahatsızlık verici sözler varsa, yani özellikle dinî değerlere yönelik ifade özgürlüğü sınırlarını aşan hakarete, küfre varan, inançlı insanları rencide edici cümleler varsa elbette ki buna kayıtsız kalmam.
Palahniuk ve Burrough’nun muzır neşriyat olarak görülen kitapları ile ilgili ne düşündüğü sorusuna ise uzunca bir yanıt vermiş: “Ben haklarında soruşturma açılan bu kitapları okumadım, ama basından bu kitapların müstehcen yayınlar olduğu gerekçesiyle soruşturulduğunu öğrendim. Bildiğim kadarıyla Burroughs’un kitabıyla ilgili ceza davası da açılmış. Kuran’da şöyle bir ayet var: “Çirkin utanmazlıkların (fuhşun) iman edenler içinde yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azab vardır. Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz.” (Nur Suresi, 19. ayet) Bu yüzden çirkin utanmazlıkların, sapkın cinsel eğilimlerin (mesela Lut Kavminin yaptıkları) kitap, internet vs. her türlü yoldan yayılmasına, yayınlanmasına elbette karşıyım. Cinselliği Allah bir nimet olarak yaratmış, bu nimeti istismar edip sapkınlığa yönelmek, daha da kötüsü bu sapkınlığı yayın organlarıyla yaymaya çalışmak çok yanlış. Sapkın cinsel anlayışların yayıldığı toplumlarda hasta bireyler yetişiyor. Bu yüzden her toplumun kendi kültürel, ahlakî yapısına uygun olarak hukukî düzenlemeler yapması çok normal.
Şunu da belirtmek isterim, bir kitabın edebî olması, yazarının çok ünlü olması o kitapta peşinen hiçbir suç unsuru olmadığını göstermez. Suç işleyen yazar ünlü de olsa, edebî bir eser de ortaya koysa suçunun cezasını çekmelidir. Adaletin gereği budur çünkü.”