Aşık kemiğinin acısı

Kitap
Fransız yazar Albertine Sarrazin’in tamamen kendi yaşam öyküsüne sadık kalarak kaleme aldığı Aşık Kemiği, yalnızlık, aşk, suç dünyası, ıslahevi, kaçak ve sürgün olma gibi konulara odaklanıyor. R...
EMOJİLE

Fransız yazar Albertine Sarrazin’in tamamen kendi yaşam öyküsüne sadık kalarak kaleme aldığı Aşık Kemiği, yalnızlık, aşk, suç dünyası, ıslahevi, kaçak ve sürgün olma gibi konulara odaklanıyor. Roman, yayımlandığı 1960’lı yıllarda Fransa’da çok ses getirmişti.

Cezayir asıllı Fransız yazar Albertine Sarrazin’in kendi yaşam öyküsünden yola çıkarak kaleme aldığı Aşık Kemiği romanını okumaya başlamadan önce, gerçek yaşamöyküsünün yapıta aktarılması sürecinin zorluklarına dikkat çekilmeli. Yaşanmışlıkların ne kadarı metne aktarılabilir? Üstelik zorunlu değişiklikler, çarpıtmalar ve gerçeğin kendisine sadık kalma kaygıları arasında bu çaba gerçekten mümkün müdür? Sarrazin’in onu üne kavuşturan romanına baktığımızda bunun mümkün olabildiğini görüyoruz. Sanki yazar bir roman yazmak üzere yola koyulmamış, trajik yaşamının öyküsünü anlatmak istemiştir ama tam da yaşananların trajikliği yüzünden anlatılanlar etkili bir romana dönüşmüş gibidir.

Albertine Sarrazin, küçük yaşta ailesi tarafından terk edilir. Bir süre sonra doktor bir çifte evlatlık verilir. Ne bu aileye ne de gönderildiği okulun kalıplarına sığınca kendisini henüz on beş yaşındayken önce sokaklarda, sonra da arkadaşlarıyla bir mağaza soymaya kalkışıp birini yaraladığı için ıslahevinde bulur. Bu zorlu çocukluk ve ilkgençlik deneyimleri Sarrazin’in ıslahevinde yepyeni bir yaşam deneyimiyle karşılaşmasına yol açar. İsyankâr, düzenle bir türlü uyuşamayan, belirli kalıpların içine girmeyi reddeden Sarrazin için ıslahevi de çare olmaz. Karanlık bir gece, yaklaşık on metrelik bir duvardan atlayarak ıslahevinden kaçmayı başarır yazar. Ancak bu kaçış eyleminden geriye, bütün hayatını etkileyecek, hatta onu en sonunda ölüme götürecek bir iz kalır. Önce ayak bileğini burktuğunu düşünür duvardan atlarken. Ama gerçek çok başkadır: Aşık kemiği kırılmıştır.

 

Firar günleri

Fransa’da epey ses getiren Aşık Kemiği, ıslahevinden kaçma eylemiyle açılıyor ve bu noktadan sonra yazarın gerçek yaşamöyküsü sıklıkla belirip kaybolmaya başlıyor. Romanın kahramanı Anne, aşık kemiği kırıldığı için sürüne sürüne ana yola çıkmayı başarır. Yolda önce bir kamyoncuyla, ardından da bütün hayatını etkileyecek, kendisi gibi bir kanun kaçağı olan Julien’le tanışır. Julien, onu önce ailesinin yanında, sonra da karanlık hayatının başka bölgelerinde gizleyip Anne’e destek olmaya çalışır. Yürüyemez haldeki Anne, peş peşe operasyonlar geçirmesine rağmen bir türlü toparlanamaz, ayak bileğindeki sancı, yerini başka bir sancıya terk eder. Hayatı boyunca görmediği şefkati borçlu olduğu Julien’in her ortadan kayboluşuyla birlikte günlerini onun yolunu gözlemekle, geride bıraktığı ıslahevindeki günlerini düşünmekle ve yakalanmamak için sürekli yer değiştirmekle geçirir. 

Sarrazin, kaçmak ve sürekli yer değiştirmek için Paris’in kenar mahallelerinde dolaşan Anne ile onun tıpkı kendisi gibi olan kanun kaçağı sevgilisi Julien’in hikâyesini anlatırken çok çeşitli insan tipleriyle tanıştırıyor bizi. Anne kaçmak için yeraltına çekildikçe insanların ikiyüzlülüğü ve kötülük fikri üzerine düşünmemizi istiyor. Güzel bir söz uğruna bütün hayatını mahvetmeye hazır erkekler, geçinmek için türlü hilelere başvuran kadınlar ve o iklimde boy veren küçük çocuklarla kurulu bu dünyada yalnız başına kalan Anne için tek kurtuluş Julien’dir. Bir yandan iyileşmeyen aşık kemiğinin acısı, diğer yandan Julien’in yolunu beklemekle geçen zorlu günlerin sonunda Julien ortadan temelli kaybolur ve izine bir cezaevinde rastlanır. Böylece iki âşığın birbirlerine tam kavuşacakken ayrı düştüğü bir olaylar zinciri kurulur. Julien cezaevinden çıkacakken bu kez Anne tutuklanır. Kırılan aşık kemiği gibi, yaşadıkları aşk da parçalanır. Ama Anne’in bir türlü kaynamayan kemiğine inat, aşk her seferinde bütün parçalarını toplayıp yeniden ayağa kalkma gücünü bulur.

Üç roman, 29 yıllık bir hayat

Sarrazin’in tamamen yaşamöyküsüne sadık kalarak yazdığı ve yalnızlık, aşk, suç dünyası, ıslahevi, kaçak, sürgün olma gibi konulara odaklanan roman, bir bakıma yazarın hayatında dönüm noktası olur. Çok ses getiren bu romandan sonra iki roman daha yazar Sarrazin. Kitapta karşımıza çıkan Julien’le evlenip yeni bir hayata başlar. Ancak belalı geçmişinden kendisine yadigâr kalan aşık kemiğinin acısı yeniden ortaya çıkar. Peş peşe geçirdiği ameliyatlara rağmen bir türlü iyileşmez ayağı. Dahası, son bir operasyon için yeniden ameliyat masasına yattığında Sarrazin’in sonunu edebiyat değil, kaderin kendisi belirler. Fransa’nın en ünlü yazarlarından biri olmaya aday Sarrazin, geride üç roman ve yirmi dokuz yıl süren trajik bir hayat hikâyesi bırakır.

AŞIK KEMİĞİ, ALBERTINE SARRAZIN, ÇEV.: BİRSEL UZMA, EVEREST YAYINLARI, 186 SAYFA, 12,50 TL

SERDAR GÜVEN
Zaman