Şafak’a göre erkek bir anti-kahraman yaratmak ve onunla özdeşleşmek, kadın yazar için ciddi bir sınav… Radikal Kitap’ın yarınki sayısının kapak konusu Elif Şafak’ın yeni romanı ‘İskender’. Şafak, Türk-Kürt kökenli, Londra’ya göç etmiş bir aile üzerinden göçmenlerin durumunu ve Toprak ailesinin trajik hikâyesini anlattığı kitabını Burcu Aktaş’a anlattı. Özellikle anne-oğul ilişkisini sorgulayan ‘İskender’, gündeme denk düşen ırkçılık, kadın cinayeti gibi konuları da içinde barındırıyor.
Romanında “Aile ve sevgisizlik ekseninde gidip gelmeye çalıştığını” söyleyen Elif Şafak, İskender karakteriyle erkek bir anti-kahraman yaratıyor. Şafak, “O anti-kahramanı yaratabilmek, onunla özdeşleşebilmek, onun yerine kendini koyabilmek kadın romancı için ciddi bir sınav” diyor. Yazar söyleşisinde, bu yüzyılın en yaman çelişkisine de dikkat çekiyor: “İnsan kendi içine kapanıp etrafına duvarlar ördükçe daha büyük korkularla yaşıyor. O korkular beraberinde önyargıları getiriyor. Yabancı olma halini yaşayan o kadar çok insan var ki. Buna devamlı kendini gurbette hisseden insanlar da dahil. Temelde bu yüzyılın en yaman çelişkilerinden birisi bu. Bir başka yere dahil olmaya çalışmak, o aidiyet ya da aidiyetsizlik… Eşikte, arafta bir yerde tutunmaya çalışmak.”
Diğer konular
Norveç’te yaşananları da değerlendiren Şafak, Avrupa’da yepyeni bir tartışma açıldığına dikkat çekiyor: “Şimdiye kadar ‘tehdit’ hep ya dışarıdan ya da göçmenlerden bekleniyordu. Hep onlara şüpheyle bakılıyordu. Bu şüphenin bir uç noktasında zaten aşırı-sağ söylemler, Neonazi yanlıları kendilerine yer edinmişti ve adım adım oylarını artırmaktaydılar. Şimdi esas o noktanın başlı başına bir sorun teşkil ettiği görüldü.”
Ayrıca Radikal Kitap’ın 541’inci sayısında Aydın Cıngı, İsmail Cem’in yeniden yayımlanan tüm kitaplarını ve Cem’i anlattı. Ali Topuz, geçen hafta kaybettiğimiz şair Didem Madak’ın Türk şiirine armağan ettiği ‘Pulbiber Mahallesi’ni değerlendirdi. Dergide, kitap eleştirisinin nasıl yazılmayacağı üzerine de bir yazı yayımlanacak.