CAMİ EKSENİNDE MÜSLÜMANLIK
Cami, Peygamber Efendimiz zamanında hem bir okul, hem bir mabet, hem bir mahkeme ve hem de bir devlet dairesi görevi üstleniyor, devletin bütün işleri orada icra ediliyordu.
Dolayısıyla insanlar cami ile günlük hayatlarının her safhasında iç içe bulunuyordu.
Ecdadımız da camileri çok fonksiyonlu olarak inşa etmişlerdir.
Salâtin camilere baktığımızda, caminin hemen yanında aşevi, mektep, medrese, han, hamam… gibi yapılar gözümüze çarpmakta, camiler sosyal hayatın tam ortasında ve odak noktasında yer almaktadır.
akıl fikir yayınları, Remzi Pehlivan,cami ekseninde Müslümanlık,288 sayfa,16 TL.
ARTIK TELGRAFIN TELLERİNE KUŞLAR KONMUYOR
PTT ve TÜRK TELEKOM ANILARI
Artık Telgrafın Tellerine Kuşlar Konmuyor.
Ne telgrafın teli kaldı… Ne de posta güvercini…
PTT’nin T’si ayrıldı önce… “T” Türk Telekom oldu… Sonra, logosunda dursa da Türk Telekom’un “Türk”lüğü yok oldu…
Türk Telekom özelleşince, telgrafın tellerine konamayan kuşlar gibi, Türk Telekom çalışanlarının büyük bölümü de yuvalarından ayrılmak zorunda kaldılar…
Kısacası O büyük PTT ailesi paramparça oldu…
Geride; Türkiye’ye haberleşmede çağ atlatan “Vefakar, cefakar, fedakar” PTT/Türk Telekom çalışanlarının anıları kaldı…
Biz, bu anıların bir bölümü kâğıda dökülsün, gelecek nesillere intikal etsin istedik..
Bu kitapta; Her unvandan, her meslek grubundan PTT/Türk Telekom çalışanının bazen düşündüren, bazen hüzünlendiren, bazen güldüren anılarını okuyacaksınız…
PTT/Türk Telekom ailesinin ne zor şartlarda, fedakârca çalıştığına tanıklık edeceksiniz…
Telgraftan İnternete ulaşan iletişim teknolojisindeki değişimi; çalışanların ve değişimin tanığı müşterilerinin kaleminden okuyacaksınız…
Ve sanırız beğeneceksiniz… TELEKOMCULAR DERNEĞİ
Akılfikir yayınları, telgrafın telleri, Telekomcular Derneği, 464 sayfa,25 TL.
BALKANLARDAN İSKENDERİYEYE BİR ESARETİN ÖYKÜSÜ
İnsanoğlu ve tüm eşya gibi, devletlerin de bir kaderi vardı kuşkusuz. Osmanlı Devletinin Balkanlar, Ortadoğu, Sarıkamış ve yer yer kendi ikliminin de yurt savunması verdiği o cephelerdeki ateş hattında tahammül fersahı bir mücadelenin yaşandığına tanık olunmaktaydı. Öyle bir mücadelenin yaşandığı zamanı, mekan ve cephe şartlarını, kalıcı bir tarzda dile getirebilmek gerekiyordu.
Birinci ağızdan ve canlı bir tanığın anlatımı ile konuya önem kazandıracak dokümanter bir hatıratı sunmayı amaçlayan yazarımız Halid Yılmaz Eralp, bu çalışmasıyla Germiyanoğulları Beyliğinin yakın tarihimize kadar uzanan varislerinden Abdi Bey’in oğlu Mehmedali Alak’ın on yılı aşan cephe hayatını “Balkanlardan İskenderiye’ye Bir Esaretin Öyküsü’nü okuyucularla buluşturuyor.
Cihânı kasıp kavuran on yıl savaşlarının acı iç yüzünü tahlil ile tanıtmak,, bu kabil cihâna kan ağlatan, iç burkucu sınırları değiştiren, memleket millet ve aile yuvalarını yıkıp, düzenleri bozan savaşların böyle tekrar gündeme getirilerek, insanların ruh yapılarını sarsmak gerekli miydi diye düşünülebilir. Ölümcül hastalıklara teşhis koymadan sağlıklı bir tedâvi yapılamayacağı gibi, bu ateş hattını doğuran, tetikleyen ve kıvılcımı ateşleyen, fikirlerin sahiplerini bilmek gerek ki nesiller gelecekte böyle oyunlara gelerek kurban olmasın. Dün bizler yandık, yarın çocuklarımız yanmasın!
Akıl fikir yayınları, balkanlarda esaretin öyküsü, h.yılmaz Eralp,158 sayfa,10 TL
BİR ZAMANLAR UŞAK KÜLTÜRÜ
“Uşşâk” yâni Aşıklar diyârı neresidir?
Bugün Mûsiki dünyamızda farklı bir âhenge sahip olan Uşşak makâmı adını nereden alır?
Köklü Osmanlı Kültürünün yaşandığı şehre niçin “Uşşak” adı verilmiştir?
İnanç dünyamızda bir yol, bir râh olarak belirlenip insanlığın iki cîhânına da ışık tutarak, tenvîr eden “Uşşâkîler” adlı yol belirleyici oluşum nerede neşet etmiştir?
Ya Mende Bey? Şehir efsanesinde hangi hikâyede o anlatılır?
Halid Yılmaz’ın kaleminden engîn kültür birikimimiz, bize mirâs kalan vecîze, deyim ve kıssalar, Antepliler Medresesi’nde Müderris olarak uzun süre görev yapan muhterem vâlideleri Âyişeyi Sıddıykanım’dan katre katre nakledilmektedir.
Geleneğimizden geleceğe anlayışıyla “Ehl-î İrfân Sözleri Edep İzân İzleri” taşıyan bir hayatın akışından; tespit edilebilen kadarıyla hikmet, ibret ve hayret dolu konulardan tadımlık izleri okurken mâzî koridorunda farklı bir zamanda yolculuğa çıkacaksınız.
akıl fikir yayınları, halid yılmaz eralp,240 sayfa,16 tl.
GÖLGE
Geçmişini hatırlamıyorken anıların GÖLGE’lerden ibarettir…
Gözlerini bilmediği ve hatırlamadığı bir yerde açmıştı. Uzandığı yerde kulağına baykuş sesleri geliyordu. Kimdi o? Adı neydi ve bu bilmediği yerde ne işi vardı? Bir ailesi var mıydı? Peki varsa ailesi neredeydi? Aklına cevabını hatırlamadığı belki de hiç bilmediği sorular geliyordu. Duyduğu dehşet verici çığlık ise uzandığı yerden kalkıp artık harekete geçmesi gerektiğinin sinyalini vermişti… Kitabın ilk satırlarından itibaren başlayan ve her an artan bilinmezlik, gerilim ve dehşet duygusu sizi tam anlamıyla ele geçirecek. Kahramanımız kafasındaki cevabını bilmediği soruların yanıtlarını her dakika artan gerilim altıda titreyerek arayacak.
Peki ya siz kahramanımızla birlikte bu dehşet verici yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
Akıl fikir yayınları,gölge, Emre Atalay,160 sayfa,10 TL