Zekat Nasıl Verilmeli?

İslam
Zekat Kimlere Farzdir? Bir kimsenin zekat vermekle mükellef olabilmesi için bazi sartlar vardir.Bu sartlari söylece siralayabiliriz: Müslüman Olmak: Zekat,akli basinda,ergenlik çagina ermis ve hür ola...
EMOJİLE

Zekat Kimlere Farzdir?

Bir kimsenin zekat vermekle mükellef olabilmesi için bazi sartlar vardir.Bu sartlari söylece siralayabiliriz:

Müslüman Olmak: Zekat,akli basinda,ergenlik çagina ermis ve hür olan Müslümanlara farzdir. Hanefi mezhebi disindaki diger mezheplere göre çocuklarin ve delilerin de zekat vermeleri gerekir.Onlarin zekatini onlara ait olan maldan velileri verir.Bunlar çocuklarin malina zekat düsmesine delil olarak su hadisi zikrederler: " Mali bulunan bir yetimin velisi olan onun adina ticaret yapsin.Ta zekat onu yemesin." ( Tirmizi, Zekat:15 )
Nisap miktari mala sahip olmak: Zekatin farz olmasinin bir sarti da, asli ihtiyaçtan baska nisap miktari veya daha fazla bir mala sahip olmaktir.Nisap, zekatin farz olmasi için tayin olunan miktarda mal demektir.Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) zamaninda altinla gümüsün satin alma gücü bakimindan günümüzde oldugu gibi büyük fark yoktu.Dolayisiyla zekat için nisap miktari bunlar üzerinden belirlenmisti.Zirai mahsüllerin ve hayvanlarin disinda kalan mallarda nisap miktari altinda Hanefilere göre 85 gram; gümüste ise 595 gram: Safilere göre ise altinda 72 gram, gümüste 504 gram olaraka tespit edilmistir.O devirde 85 gram altinla, 595 gram gümüsün satin alma gücü birbirine esitti fakat günümüzde bu nisaplar arasinda büyük bir fark vardir.Bu sebeple günümüzde nisap miktari olarak altinin esas alinmasi zekatin gayesine daha uygundur.
Malda bir artisin olmasi: Zekati verilecek mal hakikaten veya hükmen artmali, yani sahibine gelir getirmelidir.Artmayan mal için zekat vermek gerekmez.Hakikaten artis, ticaret yolu veya dogum yolu ile artistir. Ticareti yapilan mallar gün geçtikçe kiymetlenir.Zekati verilmesi gereken koyun,sigir gibi hayvanlar ise her sene yavruladiklarindan kiymet kazandiklarindan hakiki bir artis vardir.Yine para, ekin ve meyveler gelisen mallardir.
Hükmi artis ise altin ve gümüse mahsustur.Bu madenler her ne kadar maddeleri itibariyle bir artis göstermeseler de , degerleri her zaman artar.Buna hükmi artis denir.

Mala sahip olmak: Zekati verilecek mala insan tam sahip olmalidir.Sahibinin elinde ve tasarrufunda bulunmayan malin zekatini vermek gerekmez.Satin alinip alis veris yapildiktan sonra henüz ele geçmemis olan mal zekata tabidir.Rehin birakilan mal zekata tabi degildir.Belirli bir sahibi bulunmayan, kaybedilmis ve gasbedilmil mala zekat düsmez.
Bir yilin geçmesi: Zekata tabi olan malin üzerinden hicri takvime göre bir yilin geçmesi gerekir.Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir hadisinde "Üzerinden bir yil geçmedikçe bir malin zekatini vermek gerekmez." buyurarak buna dikkat çekmistir.Bu bir yil içinde artis gerçeklesir, hayvanlar yavrular, ihtiyaçlar ,fiyatlar degisir.
Hanefilere göre, nisap miktari hem senenin evvelinde, hem de senenin sonunda bulunmalidir.Mesela bir kimse asli ihtiyaçlarindan fazla olarak 100 gram altina sahip olsa, bir sene geçtikten sonra bu altin 60 grama düsse, bu kimseye zekat vermek farz degildir.Fakat nisap miktarinin sene içinde azalmasi zekata mani degildir.Mesela alti ay geçtikten sonra 60 grama düsse, fakat senenin sonunda 120 grama çiksa, senenin basindaki 100 gram veya alti ay sonraki 60 gram degil de, senenin sonunda 120 gram altinin zekati verilir.Zekata tabi olan bir mal üzerinden bir sene geçtikten sonra artsa, artan kisim zekata tabi olmaz.Onun zekata tabi olmasi için bir senenin geçmesi gerekir.Mesela birinin elinde geçen yilin Ramazan ayinin onuncu gününde 100 milyon lira bulunsa, bu senenin Ramazan ayinin onuncu gününde bu miktar 120 milyon olsa,Ramazan’in on besinde 130 milyona çiksa, bu kimse 120 milyonun zekatini verir.

Safiilere göre ise yil içerisinde nisap bir an bile olsa eksilirse, o yil için zekat vermek gerekmez.Yilin baslangicinda nisap tam olur,yil içerisinde eksilir, sonra yine tamamlanirs, zekatin farz olmasi için nisabin tamam oldugu günden itibaren bir yil geçmesi gerekir.Ancak bir insanin zekattan mal kaçirmak için yil içerisinde servetini mesela bir miktar malini birisine hibe edip daha sonra almak gibi, hile-i ser’iyye ile, eksiltmesi mekruhdur.Alimlerin çogunluguna göre ise böyle yapmak haramdir.

Zekatin farz olmasi için malin üzerinden bir senenin geçmesi, bir sene dolmadan zekat verilmez demek degildir.Fakat bir senede iki defa zekat verilmez.

Borçlu olmamak: Zekatin farz olmasinin sartlarindan biri de, eldeki malin varsa, borçlar çiktiktan sonra nisap miktarina ulasmasidir.Mesela elinde asli ihtiyaçlarindan fazla olarak bir milyari bulunan, fakat sekiz yüz milyon borcu bulunan birine zekat farz degildir.Zekat vermek için bütün sartlar varsa, kisinin zekati kendisine farz olduktan sonra olan borçlanmalari , zekatin farziyetine mani degildir. Bir alacakli alacagindan vazgeçse, o günden itibaren bir sene geçince, borcundan vaz geçilen kimsenin nisap miktarinda mali oldugu takdirde üzerine zekat farz olur.
Paranin zekati:

Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) zamaninda günümüzde oldugu gibi para yoktu.Dinar isimli altin para ile, dirhem isimli gümüs para vardi.Zekat da bu sebeple altin ve gümüs para üzerinden hesaplaniyordu.Bunun için, günümüzde paralarda nisap miktari, altin esas alinarak tespit edilir. Bu da 85 gram altindir.Bir miktar parasi, bir miktar da altini olan kimse, sayet her ikisinin toplami 85 gram altina esit gelirse, zekat vermekle mükellefdir.

Safilere göre böyle bir ilave yapilamaz.Bir kimse zekatla mükellef olabilmesi için nisap miktari altina veya paraya sahip olmasi gerekir.Safiilerde nisap miktari 72 gram altindir. Paranin zekati 1/40 ( % 2.5 )’dir.

Altinin Zekati

Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir hadislerinde, "Altin üzerinden yirmi miskalden azinda zekat yoktur, gümüs üzerinden iki yüz dirhemden azinda zekat yoktur" buyurarak, altin ve gümüsün nisap miktarini belirlemistir.Bu da günümüz ölçülerine göre altinda 85 gram, gümüste 595 gram eder.*

85 gram altinin zekati 2 gram altindir. Bu ise 1/40 demektir.85 gramdan sonrasi, yaklasik 20 gram olmadikça zekata tabi degildir.85+20 olursa, o yirmi gram da ayrica zekata tabidir.Ancak 20 gramdan az olan altin zekata tabi olan baska bir seyle mesela para ile birlikte hesaplandiginda nisap miktarina ulasiyorsa yine zekati verilir.85 grama ilaveten mevcut olan 20 gram altinin zekata tabi olmamasi, Imam-i Azam ‘a göredir.Talebesi olan Imam Ebu Yusuf ve Imam Muhammed’e göre bu fazlaligin da kirkta biri zekat olarak verilir.

Imam Safii ve diger mezhep imamlari da fazlalik için 1/40 zekat verilecegi görüsündedirler. Gümüste de ölçü 1/40’dir.Buna göre 595 gram gümüsün zekati, 15 gram gümüsdür.

Altindan veya gümüsten yapilmis sanat eserleri eger nisap miktarina ulasirsa zekati verilir. Böyle bir antika eserin zekati eger kendisinden verilecekse tartilir, kirkta biri zekat olarak verilir.Fakat baska birseyden verilirse, degeri nazara alinir.Kendi cinsinden ödendigi takdirde de Imam-i Azam ve Ebu Yusuf’a göre degeri esas alinir.

Hanefi mezhebine göre altin, gümüs ve ticari mallarinin nisap miktarinda bunlarin bir cinsten bulunmasi sarti aranmaz.Mesela bir kimsenin bir miktar altini, biraz gümüsü, biraz da ticaret esyasi bulunsa, bunlarin toplami nisap miktarina ulassa, böyle birinin zekat vermesi farzdir. Safii’ye göre altin ile gümüs farkli cinsten olduklari için, nisapta beraber hesaplanmazlar.

* Altin için 72, 91, 96 ve 100 grami; gümüs için de 642 ve 700 grami esas alanlar da vardir. Bu farkliligin nereden kaynaklandigini daha önce anlattik.Oraya bakilabilir.

Karisik altinin zekati (Magsus)

Magsusun ( halis olmayan, yani yabanci madenler karismis olan altin veya gümüs ) zekati hakkinda mezheplerin çesitli görüsleri vardir.Mesela Hanefi alimlerine göre, altin veya gümüsün halis olmasi sart degildir.Içindeki altin veya gümüs agirligi yabanci madenlerden fazla veya ona esit ise, tamamini altin veya gümüs olarak düsünüp zekatini vermek gerekir.

Safiilere göre, "magsus" olan altinin içerisndeki halis altin kismi nisap miktarina ulasmadikça zekatini vermek gerekmez.

Zinet esyasina zekat düser mi?

Kadinin kullandigi zinet esyasi ya altindan, ya gümüsten veya inci,elmas,yakut ve zümrüt gibi kiymetli taslardan yapilan kadinlarin zinet esyasina zekat düsmedigi hususunda bütün alimler ittifak halindedir.Ancak zinet esyalarina zekat düsüp düsmeyecegi hususunda mezhepler arasinda farkli görüsler vardir.

Mesela Hanefi mezhebine göre, altindan veya gümüsten yapilmis olan, nisan yüzügü, küpe,bilezik gibi zinet esyalari nisap miktarina ulastiginda, üzerinden bir sene geçtigi zaman zekat vermek gerekir.Bu zinet esyalarinin zekati kendi cinsinden degil de baska bir seyle, mesela para ile ödenecekse, kiymetleri esas alinir.Bunda ittifak vardir.Kendi cinsleriyle, yani altin veya gümüsle ödenecegi takdirde ise Imam-i Azam ve Imam Ebu Yusuf ‘a göre grami, Imam Züfer’e göre kiymetleri ,Imam Muhammed’e göre ise daha faydali olan hangisi ise o esas alinir.Mesela 85 gram agirliginda olan bir altin bilezik, üzerindeki sanat eseri sebebiyle fiyat itibariyla 110 gram altin degerinde olsa, eger altindan baska birseyden verilecekse,85 gramin degil, maddi degeri olan 110 gramin zekati verilir.Fakat altin olarak verilecekse, Imam-i Azam ve Imam Ebu Yusuf’a göre 85 gramin zekati verilir.Altin ve gümüsten olan zinet esyasinin zekatini vermek Hanefi mezhebine göre gerektigi halde, cumhur dedigimiz müçtehidlerin çogu, zinet esyasina zekat düsmeyecegi kanaatindedir.Mesela Safii, Maliki,Hanbeli mezhebine göre ve birçok Sahabi ve Tabiine göre zinet esyasina zekat düsmez.

Safii mezhebine göre, kadinin sahip oldugu altin ve gümüsten olan zinet esyasinin üzerinden bir sene geçmis olsa bile, zekata tabi olmaz.Bu mezhebe göre, kadinin zinet esyasi insanin normal olarak kullandigi elbise gibidir, sahsi ihtiyacidir.

Maliki ve Hanbeliler’e göre kadinin kullanma hakkina sahip olduklari zinetlerin zekata tabi olmadigi görüsündedirler.Fakat Malikiler’e göre bir anne ,kizi için veya bir erkek evlenmeden önce ileride lazim olacak düsüncesiyle aldigi zinet esyasi üzerinden bir sene geçtigi takdirde zekatini vermesi gerekir.Yine bu mezhebe göre kullanilmayacak derecede kirilan zineti tamir ettirme düsüncesi olmazsa,zekatini vermek gerekir.

Erkeklerin ise altindan zinet esyasi kullanmalari caiz degildir.Kullanilirsa , zekata tabi mallariyla birlikte nisaba ulasirsa, zekat vermeleri farz olur. ( Mezahibü’i-Erbaa, 2:602 ; Muvatta, Zekat:5 )

Ancak " Kadinin zinetine zekat düsmez" diyen alimler, kadinin zinet esyasinin örfe ve içtimaimevkisine göre normal olmasini ve zekattan servet kaçirma gibi bir niyet tasinmamasini sart kosmuslardir. Israfa ve gösterise kaçan veya zekatinin verilecegi kanaatindedirler. ( Hukuk-u Islamiyye Kamusu, 4:112 )

Bazi müçtehidler de "Bunlarin zekati ihtiyaci olanlara emaneten vermektir.Veya süs esyalarina sadece bir defaya mahsus olmak üzere zekat düser" hükmünü benimsemislerdir. Zinet esyasina zekatin verilecegini savunan alimlerin de, verilmeyecegini savunan alimlerin de delilleri vardir.Mesela,zinet esyasinin zekata tabi oldugunu savunan Hanefiler ve Mücahid Zühri gibi alimler,su hadisi görüslerine delil olarak zikrederler:

Bir kadin ile kizi beraber Resulullah (s.a.v)’a gelmisti.Kizin kolunda iki tane kalin bilezik vardi. Resulullah(s.a.v) kadina, "Bunun zekatini veriyor musun?" dedi. Onon "Hayir" cevabi üzerine de söyle buyurdu:

"Kiyamet gününde Allah(c.c)’in onlarin yerine sana atesten iki bilezik taktirmasi hosuna gider mi?"

Bu tehdidi duyan kadin hemen onlarin çikartti ve "Ikisi de aziz ve celil olan allah ve Resulüne aittir" diyerek Resulullah (s.a.v)’a uzatti. ( Ebu Davud, Zekat:9 )

Yine bu alimler, Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) Hz. Aise(r.anha) ‘nin parmaklarindaki büyük yüzüklerin zekatini vermedigini söylemesi üzerine, "Onlarin zekatini vermemen atese girmen için sana yeter" ( Ebu Davud, Zekat:9) seklindeki tehdidini de delil olarak zikrederler.

Zinet esyasina zekat düsmeyecegini söyleyenler de, "Zinet esyasi zekata tabi degildir" ( Darekutni, Sünen,2 :107 ) hadisini ve Hz.Aise (r.anha)’nin kardesinin yetim kizlarina baktigini, onlarin zinet esyasi oldugu halde zekatlarini vermedigini görüslerine delil olarak zikrederler.(Muvatta, Zekat:5) Ayrica Hz.Cabir bin Abdullah (r.a) zinetin zekati hususundaki bir suali verilmeyecegi seklinde cevaplandirdigini söylerler.

Bu hususta Hanefi mezhebinin esas alinmasi, fakirleri koruma açisindan daha uygundur.