Parmaklarıyla hafız oluyorlar

İslam
Kur’an okumak için gözlerin değil, kalplerin görmesi gerektiğini söyleyen öğrenciler, kendileri gibi görme engelli hocalardan ders alıyor. Onlar, görenlerle birlikte yaşamayı şükür vesilesi sayı...
EMOJİLE

Kur’an okumak için gözlerin değil, kalplerin görmesi gerektiğini söyleyen öğrenciler, kendileri gibi görme engelli hocalardan ders alıyor. Onlar, görenlerle birlikte yaşamayı şükür vesilesi sayıyor,  “Elimizdekilerin kıymetini daha iyi anlıyoruz.” diyor.
 

İstanbul Bağcılar ve Sancaktepe’deki kız Kur’an kurslarının görme engelli öğrencileri, Kur’an-ı Kerim’i parmaklarından ruhlarına aktarıyor. Hafızlık için de çalışan öğrenciler, 6 ciltlik Braille alfabesiyle yazılmış Kur’an-ı Kerim’lerini yanlarından ayırmıyor. Kur’an’ı güzel okumak için birbirleriyle yarışıyor, sosyal etkinliklerle hayata sıkıca sarılıyor. Kur’an okumak için gözlerin değil, kalplerin görmesi gerektiğini ifade eden öğrencilere en büyük desteği ise kendileri gibi görme engelli hocaları veriyor. Görme problemi olmayan ve görme engelli öğrencilerin birlikte okuduğu kurslar, engelli öğrencilerin kendilerini geliştirmelerine fırsat tanıyor. Kendilerini geliştirme imkânı sağlayan gençler, görenlerle birlikte yaşamayı şükür vesilesi sayıyor. “Elimizdekilerin kıymetini daha iyi anlıyoruz.” diyor.

“Allah bize şükredelim, ahireti kazanalım diye bu imtihanı verdi.” diyen doğuştan görme engelli Şeyda Nur (18), Hz. Hatice Kız Kur’an Kursu’na gidiyor. Kursun kendisi için dönüm noktası olduğunu vurgulayan Şeyda, derslerde öğrendiği bilgileri hayatına tatbik etmeye çalıştığını ifade ediyor. Kendisi de görme engelli olan kurs hocası ilahiyatçı Emine Türkaksoy (30), birlikte yaşamanın elindekilerin nimetini anlamaya yarar sağladığını söylüyor. Hz. Osman Kız Kuran Kursu yöneticisi Gülsen Kaya, gören öğrenciyle engelli öğrencileri kol kola girmiş koridorda yürürken görmenin çok güzel bir duygu olduğunu ifade ediyor. Gören öğrencilerin engelli arkadaşlarına yardımcı olmak için birbirleriyle yarıştığını söyleyen Kaya, “Yemeğe oturduklarında engelli arkadaşlarının tabağını oluşturmak, çayını doldurmak için çocuklar birbirleriyle yarışıyorlar.” diyor.

Özge Coşkun (15) ise Hz. Osman Kız Kur’an Kursu’nun hafızlık sınıfında olan tek görme engelli öğrencisi. Kur’an-ı Kerim okumayı çok seven Özge, görme engelli oluşunun eğitiminde ve hayatında engel olmadığını söylüyor. 8 ay önce başladığı kursta engelsiz arkadaşlarının hafızlık merasimini dinlerken çok etkilenen Özge, görme engelli oluşunun hafız olmasına mani olmayacağını düşünür. Kıraati ve hafızası kuvvetli olan Özge’nin hocaları da bu durumdan çok memnun kalır. Hafızlık sınıfındaki Özge’nin arkadaşları ise onun her sıkıntısına yardımcı olur. 15 yaşındaki genç kızın eğitim azmi hocalarını ve arkadaşlarını çok etkiliyor. 4 aydır hafızlık eğitimi alan Özge’nin şu an 4. dönüşünü yapması ise görenleri şaşkına çeviriyor. Özge tüm ihtiyaçlarına koşan arkadaşları için dualar edip, arkadaşlarının davranışlarından memnuniyetini dile getiriyor. Kursun ev gibi olduğunu belirterek “Kursun evden tek farkı annem ve babamın olmayışı. Buradaki arkadaşlar bana bir abla gibi yakın.” diyor. Görme engelli olan ablası da aynı kursa giden Özge, kendisi ve ablası için üzülen annesini “Anne, hayırsız evlatlar olsak daha mı iyiydi? Dua et ki Allah sana hayırlı evlatlar vermiş.” diyerek teselli ediyor.

Zaman