7 ile 10 yaş arası çocuklara ilmihal öğretin

İslam
Star gazetesinde Vaiz Enver Baytan ile yapılan röportajın önemli bölümleri şöyle; -Enver hocam yıllarca vaizlik yaptınız, emekli olduktan sonra da devam ettiniz, nerelerde vaaz veriyordunuz? Bismillah...
EMOJİLE

Star gazetesinde Vaiz Enver Baytan ile yapılan röportajın önemli bölümleri şöyle;

-Enver hocam yıllarca vaizlik yaptınız, emekli olduktan sonra da devam ettiniz, nerelerde vaaz veriyordunuz?

Bismillahirrahmanirrahim. 14 yıldır Küçükayasofya’da vaaz veriyorum. Emeklilikten sonra fahri vaiz olarak. 5 yıl Nuruosmaniye’de. Emekli olduktan sonra 30 küsur yıldır fahri vaiz olarak çalışıyordum. Bu hastalık (felç) öyle bir geldi ki.. Sağ kolum vazife yapamaz oldu. Yazı yazamaz oldu. Şimdi hamd olsun not alabiliyorum. Bu notları yeni aldım. Hayatımda latin harflerini hiç kullanmadım yazmadım. Hep Osmanlı yazısını kullandım. Sonra bu yazılarımı daktilo ile çevirdiler. Hasan Basri Çantay Osmanlı Edebiyatında hocamızdı.

Ebu Hanife 24 fen biliyordu

-Bugünkü vaiz ya da ilahiyatçıları nasıl görüyorsunuz?

İlahiyatta hakikaten okuyanların içinde kıymetli arkadaşlar var mı, var. Ama işe yaramayacak şekilde yetişenler de var. Birisi diyor ki mesela; ‘İmam-ı Azam, İmam-ı Şafii, zamanında müctehiddi, ama bugün ictihadı biz yapmalıyız’ diyor. Bilmiyor ki o dediği imamlar ilm-i sarf, ilm-i nahiv, ilm-i fıkıh, ilm-i hitabet, gibi 24 fenni fevkalade biliyordu. Onların yaptığı ictihadlar üzerine yeni ihtiyaçlar doğarsa yorum yapabiliriz deseler anlaşılır.

-Hocam, yaklaşık 75 yıldır evlisiniz.. Bu güne kadar hiç gücendiğiniz veya kavganız oldu mu?

Evet yaklaşık 75 yıllık evliyim. Askere gitmeden yuva kuruldu, sonra askere gittik. Yuva kurmamıza vesile olan kimse de o zaman ki İzmit Müftüsü. Hafızlık cemiyetini Gönen’de, kurra cemiyetini de İzmit’te bitirmiştim..  Eğer hanım küçük yaşta iken farz-ı ayn bilgisi öğretilmisşse, beyini kendisinden uzaklaştırmaz. Erkek de öğrenmişse o da hanımı kendisinden uzaklaştırmaz.  Can sıkıldığı zaman diyecek bir şey olmadı. Niçin? Söz dinlenirdi de onun için. Hanım söz dinlemesini bilen hanımdı.

-Sizce Türkiye’nin en acil sorunu nedir hocam?

Türkiye en acil sorunu.. Osmanlı’nın birinci sınıftan itibaren 3 yıl içinde öğrettiği bilgileri ders kitaplarına koyarak çocuklara öğretmek.. Öğretmeli ki bu memleketin çocukları başkaları hakkında kötü düşünmesin.

Samanlıkta Kur’an dersi

-Hocam ilk dini bilginizi nerede öğrendiniz?

Kısmen köydeki Kur’an kursunda, oraya giremediğimiz zaman da samanlıkta..

-Niye samanlıkta?

Yasak.. Mektep yok.. Acaib bir hal vardı yani.. Jandarmalar dolaşıyordu köyleri.. Jandarma köyde Kur’an cüzü okuyan birini bulursa suçtu. Köyde hiç mektep yoktu. 7 yaşında hafızlığa başladım. Hafızlık bitti, talimi iyi olan bir hocamız vardı, kendini geliştirsin diye o hocaya babam götürdü.. orada jandarma bizi yakaladı. Gönen’in Keçeler Köyü’nde, jandarma geldi. Caminin avlusunda, çocuğuz. Öğleden biraz önceye kadar hoca geliyor bizi okutuyor öğlende namaza giriyoruz. İki veya üç kişiyiz. Jandarma onbaşı bana sokuldu adın ne, ne yapıyorsun diye sordu, ‘Kur’an talimi okuyorum’ dedim. ‘Kimden’, ‘falan hocadan..’ defteri kalemi çıkardı yazdı. Bu onbaşı iki er jandarmaya ‘Hocayı bul’ diye emretti. Hocayı buldular, doğru merkeze götürdüler içeri attılar. Sonra babam o hocadan da aldı, İstanbul’a gitirdi.

Ezanı içimizden okurduk

Gönenli Hocaefendi’ye rica etti o da kabul etti. İlk olarak burada Gönenli Mehmed Efendi’nin talebesi oldum. O da bize tenbih ederdi, ‘Size sorarlarsa, ders okumaya geldim demeyin’ derdi.

Menderes’e kadar bu böyleydi, ne zaman Menderes başbakan oldu, o zaman serbest oldu.

-Tabii o zaman ezanlar da Türkçe okunuyor değil mi?

Ben yeni ezan denilen o Türkçe ezanı çok okudum, talebe iken, çünkü asıl ezan yasak, ‘Tanrı oludur, Tanrı uludur..’ Minareye çıkıp okuma mecburiyeti var.. Her müezzin minarenin şerefesini dolaşarak ‘Tanrı uludur Tanrı uludur’ diye şerefeyi dolaşıyordu. Hocalarımız bize tenbih ederlerdi, Türkçe Ezan’ı okuyorsunuz hakiki ezanı içinizden mutlaka okuyun derlerdi. Biz de ezanı içimizden minareden ininceye dek okurduk.

Camii içerisinde namaza kaamet getirirken de ‘Tanrı uludur’ diyerek Türkçe kaamet getiriyor yine. Büyük Millet Meclisi’nde kolunu ayağını sıvayıp da takunyaları giyip ‘Böyle abdest alınır’ diyen kimdi?  Necmettin Erbakan.. Allah rahmet eylesin.. Ona takunyalı dediler.. Şimdi daha da rahatlama oluyor Allah’a hamd olsun..

Enver Baytan 70 yıldır kürsüde

Enver Baytan.. 1925 doğumlu, yasak olduğu için Kur’an’ı samanlıklarda öğrenmiş bir isim.. Zorla Türkçe Ezan okumuş, 70 yıl vaaz vermiş, 75 yıldır da tek eşiyle evli yaşıyor.. Yayınlanmış 17 kitabı bulunuyor. Emekli olduktan sonra da durmamış, yakın zamana kadar fahri olarak Küçükayasofya Camii’nde vaaz verirken, inme (felç) hastalığına maruz kalmış. Enver Baytan Hocaefendiyle anılarını konuştuk..

HER ÇOCUK BUNLARI BİLMELİ

-Çocuklar nasıl yetiştirilmeli?

Her Müslüman çocuğu 7 ile 10 yaş arası ilmihalini öğrenmelidir.

– İnsanın yaratıcısına yani Rabbine karşı vazifeleri

– Peygamberine karşı vazifeleri

– İnsanın şahsına karşı vazifeleri

– İnsanın ailesine karşı vazifeleri

– Kardeşlerine karşı vazifeleri

– Memleket ve milletine karşı yapması gereken vazifeleri

– Bütün insanlara karşı görevleri

– Yol hukukuna dair ve

– Meydan hukukuna dair vezifeleri öğretilmeli..

Öğretelim ki; çocuğun aklını, evham ve hurafe denilen kötü şelerden korumuş bulunalım. Doğru ve esaslı bilgilerle donatmış olalım. 7  ila 10 yaş arasında ilmihali öğretmek farzdır. Bu üç yaş yatkınlık çağıdır aynı zamanda. 11 yaşından sonra yine öğrenir ama yatkınlık çağında öğrendiği gibi tatbik mevkine koyamaz. o kuvvette olamaz.  Terörün de, hırsızlığın da çözümü bunlardır.. Bakıyoruz meydanlarda birbirlerine hücum ediyorlar. Hepsi bu memleketin evladı.. Sokakta birisi ev yapıyor, sokağın ilerisine doğru hakkı olmadığı halde taşıyor. Halbu ki orası insanların hakkı..

Röportajın devamını okumak için tıklayınız!