Hicri yılbaşını kutlayarak konuşmasına başlayan Kurtulmuş, ‘Hicri yılbaşının, İslam dünyasının içinde bulunduğu zilletten, meskenetten, tartışmalar ve çatışmalardan uzaklaşarak, terörün ve İslamofobinin baskı altına aldığı bir coğrafya olmaktan kurtulmasına vesile olmasını, bu yönde atılacak adımları hızlandıran bir başlangıç olmasını diliyorum. Hicri yıl, daha aydınlık bir İslam dünyası, barış içerisinde bir Müslüman coğrafya ve sorunlarını aşma istikametinde meseleleriyle yüzleşme başarısı göstermiş, sorunlarını çözmüş yeni bir canlılık içerisindeki bir İslam dünyasıyla karşı karşıya kalmamıza vesile olur.’ ifadesine yer verdi.
Kerbela şehitlerini sadece rahmetle anmak ve onu bir matem havasında geçiştirmekten öte Kerbela şehitlerinin öğrettiklerini de iyi anlamak gerektiğine vurgu yapan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
‘Kerbela şehitlerinin mücadelesiyle birlikte insanlık tarihinin başından itibaren var olan iki çizgi çok daha net bir şekilde ortaya çıktı. Bir tarafta ehli beytin haksızlığa karşı duran çizgisi, bir taraftan Kabil ile başlayan Yezid ile devam eden haksızlığın ve isyanın çizgisi. Yezid’in ve Yezid siyasetinin dünyaya öğrettiği üç şey vardır. Saltanat, servet ve sulta. Yani güç bulurlarsa kullanırlar, güç görürlerse kaçarlar. Yezid siyasetinin özelliği budur. Ama Hazreti Ali’nin ve ehli beytin, Hazreti Peygamber’in ve İslam şühedasının ortaya koyduğu yol ise güç, ne kadar güçlü olursa olsun onun karşısına dikilmek ve onun karşısında hakkı söylemektir. Aziz milletimiz, Kerbela şehitlerinin bize öğrettiğinin sadece tarihi bir kıssa olmadığını, 15 Temmuz akşamı göstermiştir. 15 Temmuz akşamında uçaklara, helikoptere, tanklara ve makineli tüfeklere karşı zulmün, isyanın, tuğyanın yani Yezid siyasetinin araçlarına karşı göğsünü siper ederek Hazreti Ali, Hazreti Hüseyin ve Hazreti Hamza gibi dikilmesini bildiler ve şehit olmasını bildiler.’
‘FETÖ benzeri sahte örgütlenmelere hiçbir şekilde meydanı boş bırakmayacağız’
‘Herkese açık olan bu müesseselerimiz, bu fonksiyonlarını görmezse o zaman birtakım gizli örgütler, birtakım din adına kapalı birtakım örgütler ortaya çıkıyor ve ümmetin çoğunluğundan farklı olarak gizli birtakım yapılanmalar ortaya koyuyor.’ diyen Kurtulmuş, bunu önlemenin yolunun kapısı herkese açık olan camileri, medreseleri, dergahları yeniden inşa etmek olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, Camiler Haftası’nda bu konuların yeniden ele alınması gerektiğine işaret ederek, ‘Camiyi yeniden arınma, toplanma, toplumun merkezi, toplumsal sorunların çözüm merkezi haline getirmek zorundayız. Bunu yaparsak FETÖ benzeri sahte örgütlenmelere hiçbir şekilde meydanı boş bırakmayacağız. Bunu yaparsak İslam karşıtlarının, İslamofobi faaliyetlerini bu ülkede dahi yürütmesinin zeminini ortadan kaldıracağız.’ diye konuştu.
‘Camilerden yükselen o sesler, milleti yeniden birleştirdi’
Darbe girişiminin yaşandığı gece camilerden okunan selaları hatırlatan Kurtulmuş, ‘O gece camilerden yükselen o sesler, milleti yeniden Kerbela, Bedir, İstiklal Savaşı, Çanakkale ruhuyla buluşturdu ve camiler yeniden toplumun merkezi haline geldi.’ dedi.
Kurtulmuş, o gece sela okuyan bütün müezzin ve imam hatiplere teşekkür etti.