BBC Türkçe’nin haberine göre “Türkiye’ye güvenmek” başlıklı yazıda göçmen krizinin geldiği aşama düşünüldüğünde Türkiye ve Avrupa arasındaki işbirliği ihtiyacının önemli bir hale geldiği, bu işbirliğinin hem Avrupa hem de Türkiye açısından kazançları olacağı belirtiliyor.
Yazının başında, “Batı’nın gözünde Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nedeniyle muğlak bir müttefik haline geldiği, Cihatçıların Suriye’ye hala Türkiye üzerinden girdiği” belirtiliyor ve ardından şu yorum yapılıyor:
“Şimdi Türkiye, Batı’nın desteğiyle kendini, Avrupa’ya göç dalgasını önleme mücadelesinde ihtiyaç duyulan bir dost, vazgeçilmez bir ortak olarak yeniden şekillendiriyor”.
Times, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Brüksel’e elindeki pazarlık gücünün farkında olarak geldiğini, 1 Kasım seçimleri de düşünüldüğünde bazı tavizler vermeye istekli olduğunu” yazıyor.
Gazete, Avrupa Komisyonu’nun Avrupa’ya göçmen akışını durdurmak için Türkiye’yle işbirliği planının olumlu olduğunu belirtiyor ve bu planın içindeki hedeflerden bazılarının şunlar olduğunu belirtiyor:
Türk ve Yunan sahil güvenlik birimlerinin Ege’de Frontex’in nezaretinde birlikte çalışmaları, göçmenleri taşıyan teknelerin geri döndürülmeleri, AB fonlarıyla yeni iltica başvuru merkezlerinin kurulması, AB desteğiyle birçok Suriyeli’ye Türkiye’de çalışma izni verilmesi.
Times plan kapsamında bu göçmenlerin bir bölümünün daha sonra Avrupa ülkeleri tarafından kabul edileceğini belirtiyor.
Gazete, “Türkiye’nin bunu yapmasının AB üyelik sürecini hızlandıracağına inanabileceğini, bu bağlamda mevcut Gümrük Birliği anlaşmasının geliştirilmesinin iyi olacağını” yazıyor ve “bunun Brüksel’in ABD’yi, Türkiye ile bir serbest ticaret anlaşması imzalaması için cezbetmesine imkân sağlayacağı” yorumunu yapıyor.
Gazete böyle bir olasılık için “Bu büyük bir ödül” diye yazıyor.
Times’a göre “en düşünceli jest ise AB’nin Türkiye’yi ‘güvenli ülke’ ilan etmesi” olur.
Times, “PKK gibi Kürt grupların Türkiye’yi güvenli görmediğini ancak göçmen akışı hızını yavaşlatması karşılığında AB’nin görebileceğini” yazıyor.
Yazının en sonunda şu yorum yapılıyor: “Erdoğan’la işbirliği yapmak bir ahlaki bataklığa girmektir ancak bunun gerekçeleri var. Bu, Avrupa’daki mülteci krizi yükünü hafifletecek ve Erdoğan’ı, Batılı güçlere sırtını dönmesindense onlarla yakın ilişki kurmaya teşvik edecek”.