RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, Tüketiciler Birliği Derneği’nin Fatih Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde düzenlediği sabah kahvaltısına katıldı. Televizyonda izlenilen programların insanların zihninde yer ettiğini ve son derece etkili olduğunu kaydeden Dursun, "Teknolojiye eninde sonunda teslim oluyorsunuz. Önceleri almak istemeyenler bile televizyona teslim oluyor. Televizyon özellikle toplumsal davranışlar üzerinde sinsi bir etkiye sahip" diye konuştu.
Toplumda son zamanlarda şiddet olayların yaygınlaşmasında televizyonun da etkisi olduğuna dikkat çeken Dursun, dizilerde ve programlarda şiddetin problem çözme aracı olarak gösterildiğini vurguladı. Davut Dursun, çocukların bunları görüp sorunu çözmek için ‘filan gibi silah sıkmak gerekir’ dediğini belirterek, "Bu programlar çocukların duyarsızlaşmasına da neden oluyor. Olağandışı şeyleri çok gören çocuklar artık bunları sıradan kabul ediyor. Örneğin dizilerde ölüm olayını o kadar çok gören çocuk evinden bir ferd öldüğü zaman bile duyarsız kalabiliyor" dedi.
Dursun, çocukları bu tür yayınlardan kurtarmak için yasaklamanın mümkün olmadığını da ifade ederek, "Gelişme çağındaki çocukların ekran başında olduğu saatlerde bu yayınları yaptırmamak bir çözüm. Diğer bir çözüm ise ilköğretim 6-7 ve 8. sınıflar için getirdiğimiz medya okuryazarlığı dersi. Bu Avrupa’da ve Amerika’da da bu şekilde yapılıyor" açıklamasında bulundu.
Kurtlar Vadisi ve Aşk-ı Memnu adlı dizilerin çok şikayet edildiğini belirten Dursun, şikayetler olmasına rağmen en çok izlenen programlarında bunlar olduğuna dikkat çekti. Dursun, "Örneğin Aşk-ı Memnu’daki öpüşme sahnesi şikayet ediliyor ama bu bölüm en çok izlenen bölüm oluyor. Yapımcılar da bunu görüyor ve daha çok reklam alabilmek için bu sahneleri koyuyor. Buna engel olmanın yolu yok. Engel olmanın tek yolu elinizdeki kumandadır. Bütün toplumun ortak bir ahlaki ilkesini bulmak mümkün değil" şeklinde konuştu.
Dursun, küçük çocukların şarkı yarışmalarına katılımı ve bunun çocuk istismarına neden olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine de 3984 sayılı yasada bu konuyla ilgili bir maddenin olmadığını söyledi. Çocuk istismarıyla ilgili araştırma yaptırdıklarını söyleyen Dursun, "Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi göre bir düzenleme yapalım dedik. Ancak böyle bir düzenleme yaptığımız takdirde 18 yaşın altında hiçbir çocuk dizilerde ve reklamlarda oynayamaz. Bu çocukların anne babaları evladım televizyonda görünüyor diye sevinip parende atıyor. Aileler ses çıkarmazken biz nasıl çocukların katılımını engelleyelim" ifadelerini kullandı.