Şahin’in verdiği gizli zarftaki o isim kim?

Hukuk
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; AK Part, Genel Başkan Yardımcısı Şahin, “Önemli bir holdingin başında bulunan kişi hakkında bir ceza davası var ve mahkûm olmuş. Dosya Yargıtay’a gelmiş. Yargıtay...
EMOJİLE

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; AK Part, Genel Başkan Yardımcısı Şahin, “Önemli bir holdingin başında bulunan kişi hakkında bir ceza davası var ve mahkûm olmuş. Dosya Yargıtay’a gelmiş. Yargıtay’da cemaatin imamı diye nitelendirilen kişi, bu önemli kişinin dosyası ile ilgili nasıl karar verilmesi noktasında dosyanın kısa bir özeti ile Pensilvanya’ya sormuştur. Bir savcı hâkim böyle bir şey yapabilir mi diye düşündüm ama hafızam kabul etmedi. Ama araştırdığımda maalesef bunun doğru olduğunu öğrendim” demiş, Yargıtay’ın “Somut bilgi ve belge olursa yasal işlem başlatılacaktır” açıklaması üzerine ismi gizli damgalı bir zarfla Yargıtay’a sunmuştu. Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu, geçen hafta toplanarak bir ceza dairesi başkanını iddiaları araştırmak ve konuyla ilgili rapor hazırlamakla görevlendirmişti.

ŞAHİN, MÜSTEŞAR YARDIMCISI YAPTI

AK Parti kulislerinde, Şahin’in Yargıtay’a bildirdiği ismin Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Hüseyin Yıldırım olduğu belirtiliyor. Yıldırım, AK Parti iktidara geldikten sonra Ağustos 2003’te Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı’na, 2006 yılında Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’na getirildi. Yıldırım, Mehmet Ali Şahin’in Adalet Bakanlığı döneminde müsteşar yardımcılığına atandı. HSYK’nin yapısının değiştirildiği anayasa değişikliği paketinin referandumundan önce Yargıtay üyeliğine seçilen Yıldırım, referandumdan sonra da Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı’na atandı. Yıldırım, halen Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nde üye olarak da görevini sürdürüyor.

AK PARTİ GÖREVDEN ALMAK İSTİYOR

AK Parti’nin dondurduğu HSYK yasa önerisinin kabul edilen Türkiye Adalet Akademisi’yle ilgili maddelerinde, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı, başkan yardımcıları, genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri, genel sekreter, eğitim merkezi müdürü ve müdür yardımcıları, akademide görevlendirilen hâkim ve savcılar ile diğer personelin görevlerine son verilmesi öngörülüyor.

MUAZ BİN CEBEL İMAM MI?

AK Parti’li Şahin’in “Yargıtay’daki imam” dediği ismin “Muaz bin Cebel” takma adıyla anıldığı da belirtiliyor. Muaz bin Cebel isminin Yargıtay’ın imamı olmayabileceği, yine yargıda cemaat adına faaliyet gösterdiği belirtilen isimlerden biri olabileceği de konuşuluyor. Muaz bin Cebel, Hz. Muhammed dönemine yetişen, Müslüman olarak onu gören, sohbetinde bulunan ve Müslüman olarak ölenlere verilen tanım olan sahabeler arasında yer alıyor. İslam tarihinde Cebel’den, Hz. Muhammed’in özellikle âlimliği ve dinin gereklerini yerine getirmesi açısından aldığı büyük övgülerle söz ediliyor.

HÜSEYİN YILDIRIM’DAN YALANLAMA GELDİ

Yargıtay Üyesi ve Adalet Akademisi Başkanı Hüseyin Yıldırım, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve meri mevzuat dışında bir otorite tanımamadığını bildirdi.

Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in Yargıtay’da bir davayla ilgili iddialara konu Yargıtay üyesinin kendisi olduğu yönündeki haberler nedeniyle açıklama yaptı.

Adalet Akademi internet sitesindeki açıklamasında Yıldırım, uzun yıllar Adalet Bakanlığında tetkik hakimliği, Personel Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı ve Müsteşar Yardımcılığı görevlerinde bulunduğunu, geçici bakanlar dahil 12 Adalet Bakanı ile çalıştığını belirtti. 

Adalet Bakanlığı, Yargıtay ve Danıştayın stratejik planlarının hazırlanması ile 8. ve 9. Kalkınma Planları’nın çalışmalarında görev aldığını ifade eden Yıldırım, AB sürecinde 2009’da hazırlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nın, başkanlığını yaptığı komisyonca hazırlandığını anlattı.

Hüseyin Yıldırım, 18 Ocak 2010’da Yargıtay üyesi seçildiğini, 6 Aralık 2010’da ise Bakanlar Kurulunca Türkiye Adalet Akademisi Başkanı olarak görevlendirildiğini bildirerek, şunları kaydetti:

“Bu görevi 3 yıldan fazladır başarıyla yerine getirmekteyim. Kişisel ve resmi bütün çalışmaları ile ulusal ve uluslararası hukuk ve adalet alanındaki kamuoyunun önünde bulunan birisi olarak; hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve meri mevzuat dışında bir otorite tanımamaktayım. Özgürlükçü demokrasinin geliştirilmesi, temel hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesi, kuvvetler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı gibi evrensel hukuk kuralları dışında bir referansım bulunmamaktadır.”

Bugün bir gazete yer alan haberin “tamamen hayal mahsulü, üretilmiş bir iftira” olduğunu ifade eden Yıldırım, konuyla ilgili yasal yollara başvuracağını bildirdi.