ENGİN DİNÇ’İN RÖPORTAJI
Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi çok önemli davaların geleceğini etkileyeceği düşünülen Özel Yetkili Mahkemeleri’n alanının daraltılması ve CMK 250’nin değiştirilmesi konusunda basına yansıyan haberleri Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş’la konuştuk.
ÖYM’LER DGM’LERİN DEVAMI
Malumunuz CMK 250’nin değiştirilmesi ve Özel Yetkili Mahkemelerin alanının daraltılması gibi bir hazırlık var. Basına yansıyan bu değişiklikler sizce makul mu?
Ben tabi değişiklikleri bilmiyorum. Birçok kimse de bilmiyor. Meclis’te hazırlanan tasarıyı görmedim, ne yapıyorlar onu da bilmiyorum. Gazete haberlerini biliyorum sadece. Gazete haberlerinden yola çıkıp da bir şey söyleyecek durumda değilim. Bana göre Özel Yetkili Mahkemeler’den önce, Terörle Mücadele Kanunu’nu kaldırmak lazım. Terörle Mücadele Kanunu olduğu gibi sorunlu bir kanun. Bu terörü arttıran özel bir ceza kanunu. Onun için ilk önce onu kaldırmak lazım, sonra da Özel Yetkili Mahkemeleri daraltmak değil, tamamen kaldırmak lazım. Çünkü Özel Yetkili Mahkemeler netice itibariyle çok iyi bildiğimiz gibi Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin (DGM) devamı şeklinde gidiyor. Bu özel 250, 251, 252 maddeleriyle DGM içindeki düzenlemeler CMK’ya monte edildi. Şimdi onun için burada bir problem de olmaz. Yani onu soruşturamayız gibi bir durum söz konusu değil. Ağır Ceza Mahkemeleri iş görümü esasına göre, bunu belli Ağır Ceza Mahkemeleri’ne verirsiniz. Normal ceza muhakemesi hukuku kuralları zaten var, dolayısıyla delil toplanmasında da bir problem olmaz. Yani herhangi bir sorun teşkil etmez. Gerçek bir demokratikleşme için, gerçekten adil yargılanma hakkının sağlanması isteniyorsa; bir Terörle Mücadele Kanunu kaldırılacak, iki Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılacak yani 250, 251, 252 kaldırılacak. Bu kadar… Hiçbir boşluk da olmaz.
ERGENEKON’UN CEZASI AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS
Kamuoyunda daha çok merak edilen konu Ergenekon ve Balyoz gibi davaların geleceğiyle ilgili.
Ne olabilir? Yani Ergenekon ve Balyoz’uz cezası belli değil mi? Ağırlaştırılmış müebbet hapis. Yani biz normal ağır cezada yargılarsak, başka ceza mı olacak? Fark etmez ki… Sizin deliliniz varsa, güçlüyse, niye darbe konusunda bir problem olsun? Ha şimdi şu deniyor tabi; “Özel Yetkili Mahkemeler’de yargılandığınız zaman tutukluluk süresi uzun”. O süreler zaten eleştiri konusu yapılıyor. Şimdi bakın, yargıyı hızlı karar verecek durumu getirmediğiniz zaman bu sorun devam eder. Bunları yaparken yargının kovuşturma süreciniz; yani dava açılıncaya kadar, iddianame düzenleninceye kadar hem iddia hem savunma kendi delillerini ortaya koyacak, o süreç biraz uzun sürebilir. Ama dava açıldıktan sonra bu ceza muhakemesinde süreklilik esastır, ara verilmez, sürekli yapılır, bitirilir. 3 gün, 5 gün, 1 haftada duruşma yaparsınız, bitirirsiniz. Yani demek ki yargılamanızı makul sürede yapacaksınız. Makul sürede yaptığınızda zaten bu uzun tutukluluk sürelerine gerek kalmayacak. Yani siz daha tutukluluk sürerken davayı sonuçlandırmış, kesinleştirmiş olacak, infaza geçeceksiniz. Bütün bunlar eleştiri konusu olmaktan çıkacak ya da beraat edecek o kişi. Yani yargılamanız güzel çalışacak, hızlı çalışacak, tabi ki adil yargılanma hakkına uygun olarak çalışacak. Ama böyle Terörle Mücadele Kanunu, yok Özel Yetkili Mahkeme filan olmayacak. Bunlar “tabi hakim” ilkesine aykırı. Her yurttaş tek bir ceza yargılama usulüyle yargılanır. İnfaz hukuku tek olur. Birisinin infazı 2 bölü 3, öteki 3 bölü 4 olmaz. Bunların hepsi hukuka aykırı, adil yargılama hakkına aykırı, demokrasiye aykırı. Onun için bunları böyle toptan düşünmek lazım. Ama şimdi hükümet tabi gıdım gıdım bir şeyler yapıyor. Benim görüşüm bu.
KCK’DAN DA TAHLİYELER OLACAK
Peki sizce hükümet neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç hissetti?
Valla artık bilmiyorum. Bir kutuplaşma var herhalde, bir gerginlik var. Biraz da hükümet herhalde statüko içerisinde ve o kadar gerilim yaratmadan bir şeyler yapmaya çalışıyor. Başbakan’ın kendisine göre işte başkanlık sistemi var, yarı başkanlık sistemi falan var. Biraz daha bu gündemi azaltmaya yönelik olabilir. Çünkü bu yasa çıkarsa, birçok tutuklunun sadece Ergenekon’dan falan değil, KCK’dan da tahliye imkanı olacak. Orayı görmüyoruz biz. Orada da bir sürü insan tutuklu, uzun yıllardan beri tutuklu. Savunma hakkı bakımından problemler var. Oraya pek dikkatimiz yönelmiyor. Orada da bazı sorunlar var. Belki bu gerilimi biraz yumuşatmak istiyorlar ama… Tabi tam niyetlerini bilemez.
İKTİDAR MÜCADELELERİ YARGI ÜZERİNDEN YÜRÜYOR
Yurtdışından gelen tepkilerin de bunda etkisi olmuş olabilir mi?
Olabilir tabi. Şimdi burada Ergenekon, Balyoz, KCK gibi davalar var. İşte Hrant Dink’te daha başka bir sorun var. Her tarafta yargıya ilişkin bir sorun var. Yargı da araçsallaştırıldı artık, siyasetin bir aracı haline geldiği için iktidar mücadeleleri yargı üzerinden yürüyor. Bu yargının da kaldırabileceği bir şey değil. Zaten hukuk diye de bir şey yok Türkiye’de biliyorsunuz, kurmaca bir hukuk var. Şimdi böyle olunca da tabi toplumsal gerilim ve kutuplaşma giderek artıyor. Bu da bir toplumsal çöküntü demek. Tanıl Bora da diyor onu, “medeniyet kaybı”. Yani şiddeti toplumsal hayatın dışına çıkarmaktır medeniyet. Bu şiddet her tarafta var. Hukuk, yargı ve polis de şiddetin aracı olduğu zaman siz medeniyet kaybına uğruyorsunuz. Toplumsal çöküş oluyor. Bunun dışına çıkmak gerekiyor.
on5yirmi5