Gazeteci Nedim Şener’in, “Yol İş Sendikası’nda ‘Organize’ yolsuzluk” başlıklı haberde “soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiği” iddiasıyla yargılandığı davada suçların unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraatine karar verildi.
Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, “Odatv davası” kapsamında tutuklu bulunan bu davanın tutuksuz sanığı Nedim Şener katıldı. Davanın diğer tutuksuz sanığı Hasan Çakkalkurt ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmaya başlanmadan önce Nedim Şener’in avukatı Yücel Döşemeci, hakim Hasan Gülver ile görüşerek, “Müvekkilim sabah Silivri’den çok erken saatte aç bir şekilde yola çıkıyor. Jandarmaya söyleyin, bari bir tost yesin. Ağır Ceza Mahkemesinde bile buna izin veriyorlar” dedi.
Bunun üzerine Hakim Hasan Gülver, Nedim Şener’den jandarmanın sorumlu olduğunu ifade ederek, “Buna nasıl izin veriyim?” karşılığını verdi.
Avukat Döşemeci’nin “Bari eşi bir tost alsın gelsin. Eşinin zehirleyecek hali yok ya. Siz söylerseniz iyi olur” şeklinde ısrar etmesi üzerine Hakim Gülver, mübaşire “Bir tost yaptır. Bir de çay getir. Yesin ve duruşmaya çıksın” dedi.
Mübaşir, tost ve çayı getirmesi üzerine Şener’i duruşmaya getiren jandarma görevlisi, “Adliye tostu mu?” diye sordu. Hakim Hasan Gülver’in “Evet” demesi üzerine tost ve çay Nedim Şener’e verildi.
Şener’in yemeğini yemesinin ardından başlayan duruşmada söz alan avukat Döşemeci, Şener’in haberinin konusunun daha önce Anadolu Ajansı tarafından da haberleştirildiğini belirterek, “Herhangi bir gizliliği ihlal söz konusu değildir. Suçlamaları kabul etmiyoruz. Müvekkilimin beraatine karar verilsin” dedi.
Son sözü sorulan Nedim Şener, “Çay, tost ve beraatimi vereceğiniz için teşekkür ederim” diye konuştu.
Hakim Hasan Gülver, Nedim Şener’in hakkında “soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek” suçlarından kamu davası açıldığını hatırlatarak, kanunda tanımlanan suçların yasal unsurları oluşmadığından Şener’in beraatına karar verdi.
Hakim Gülver, eser sahibinin tespit edildiğini belirterek, suçun faili olmadığı anlaşıldığından sorumlu müdür Hasan Çakalkurt’un da beraatine hükmetti.
İkinci dava
Aynı mahkemede, Şener ve Çakkalkurt’un yayımlanan bir haberinde “Devrimci Karargah Örgütü”ne ilişkin “soruşturmanın gizliliğini ihlal ettikleri” iddiasıyla açılan davanın da duruşması yapıldı.
Duruşmada hakim Hasan Gülver, özel yetkili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine yazılan yazıya cevap geldiğini bildirildi.
Şener’in avukatı Nurcan Bayraktar, söz konusu cevap yazısının açıklayıcı olmadığını belirterek, “Haberde kullanılan Nazmi Ayhan’ın özel yetkili mahkemede yürütülen Devrimci Karargah soruşturması ile ilgili bir beyanı değildir. Hanefi Avcı’nın avukatı tarafından Eskişehir Cumhuriyet Savcılığına yapılan bir suç duyurusuyla ilgili yürütülen soruşturma sırasında alınmış olan tanık beyanıdır” diye konuştu.
Bayraktar, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılarak tanık beyanının ait olduğu soruşturmaya ilişkin bilgi istenilmesini talep etti.
Sanık Nedim Şener de tanık beyanını avukattan temin ettiğini, özel yetkili savcılık tarafından yürütülmüş herhangi bir soruşturmada alınan bir tanık beyanı olmadığını söyledi.
Hakim Hasan Gülver, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılarak, habere konu tanık beyanının bir suretinin gönderilmesi ve soruşturma dosyasında gizlilik kararı bulunup bulunmadığının bildirilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 3 Kasım 2010 tarihinde Milliyet Gazetesinin 1. sayfasında başlayan ve 16. sayfasında devam eden “Siyah çanta odada yoktu” başlıklı haberde, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından yürütülen “Devrimci Karargah Örgütü” soruşturmasında tanık olan Nazmi Ayhan’ın ifade örneğinin ifşa edildiği kaydediliyor.
İddianamede, eser sahibi Nedim Şener ile o tarihte sorumlu yazı işleri müdürü olan Hasan Çakkalkurt’un, “soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek” suçundan 1,5 ile 4,5’ar yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
AA