Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimini Akıncı Üssü’ndeki 143. Filo’dan Adil Öksüz ile birlikte yönettiği belirlenen Kaynak Kağıt AŞ’nin eski genel müdürü tutuklu Kemal Batmaz’ın, 21 Temmuz, 18 ve 25 Ekim’de alınan 3 ayrı ifadesinde verdiği bilgiler birbiriyle çelişiyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Kemal Batmaz’ın, bugüne kadar savcılıkça 3 kez ifadesinin alındığı ortaya çıktı.
Şüpheli Batmaz, 21 Temmuz’da savcılığa verdiği ifadede, İstanbul Beykoz’da yaşadığını ve emlakçılık yaptığını belirterek, ”Darbe girişimi günü İstanbul’dan Nevşehir’e gidecektim. Harun Biniş (Eski BTK çalışanı, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi FETÖ üyeleri arasında iletişim ağından sorumlu olduğu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın kabul etmesi durumunda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile iletişimini sağlayacak kişi) beni aramıştı. ‘Ankara üzerinden geçeceksen bir miktar param var. Arsa bakalım, bana yardımcı ol.’ dedi. Onunla Çayyolu’nda buluştuk. Taksi ile Kazan’a gittik. Çayyolu’nda Harun ile görüşürken darbe teşebbüsünden haberim oldu. Kazan’da bizi jandarma çevirdi.” dedi.
FETÖ terör örgütü ile herhangi bir bağlantısı bulunmadığını iddia eden Batmaz, ”Eşim kadın doğum doktoru. Ben de İstanbul Teknik Üniversitesi jeodezi mezunuyum. Bir yıl önce Hürmet AŞ’nin hissedarlığını yaptım. 2 kişi ortaktık. Mehmet Sungur ile ortaktık. Ankara’da bulunma sebebim; Harun Biniş için arsa bakmaktı.” ifadelerini kullandı.
Şüpheli Batmaz, bu ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
2. ifade
Şüpheli Kemal Batmaz’ın 18 Ekim’de alınan ikinci ifadesinde, evli ve 2 çocuklu olduğunu, çocuklarının kapatılan Anafen okullarında okuduğunu ve darbe girişimi olmasaydı çocuklarının bu okullardan kaydını aldıracağını anlattı. Batmaz, kardeşi Şakir Batmaz’ın Kayseri Erciyes Üniversitesinde tarih profesörü olduğunu, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandığını, diğer kardeşi ile uzun zamandır görüşmediğini belirtti.
Önceki ifadesinde belirttiği telefon numarasının birisi tarafından kullanılıp kullanılmadığı yönündeki soruya şüpheli Batmaz, “Bu hattı daha önce beyan ettiğim doğrudur. Hata ile bu numarayı vermiş olabilirim. Telefon numaram 0 531 1…. Bu hattı 3 yıldır kullanıyorum. Bu numara Matris Proje Şirketi adına kayıtlıdır. Bu şirkette ben Özgür Tezcan ile 2 ortağım, şirketin sahibiyim. Ben daha önce Tezcan ile Kaynak Holding bünyesinde çalışıyordum. 2015 yılının ilk çeyreğinde ayrıldım. Buradan ayrılınca Matris Proje Şirketi’ne geçtim. Bu şirkette gayrimenkul işleri yaptım.” cevabını verdi.
Ankara’ya nasıl gittiğini de anlatan şüpheli Batmaz, İstanbul’dan Ankara’ya doğru yola 15 Temmuz Cuma günü saat 21.00 sıralarında Ahmet isimli şahısla çıktıklarını ifade ederek, olay günü nasıl yakalandığını şöyle anlattı:
“Ben Kazan yolu üzerinde 16 Temmuz’da öğleye doğru yakalandım. Jandarma bizi yakaladığı sırada yanımda Harun Biniş vardı. Bizi arabaya bindirdikleri sırada içinde cep telefonu, kredi kartları ve cüzdanımın bulunduğu küçük el çantam vardı. Araca binerken çantam düştü. Düştüğünü jandarmaya söyledim ancak beni dinlemediler. Yanımda kullandığım telefon haricinde 2. bir telefon veya dijital bir malzeme yoktu.”
“15 Temmuz değil, 16 Temmuz’da buluştuk…”
Bir önceki ifadesinde darbeyi yönettiği belirlenen Harun Biniş ile 15 Temmuz’da buluştuğunu söyleyen şüpheli Batmaz’ın, ikinci ifadesinde 16 Temmuz’da buluştuklarını söylemesi dikkati çekti.
Harun Biniş ile tanışma sürecini de anlatan şüpheli Batmaz, Biniş ile 2007-2008 yıllarında İstanbul’da Gülen grubu bünyesinde faaliyet gösteren Kaynak Holding’te beraber çalıştıklarını ve oradan tanıştıklarını söyledi. Biniş ile ender görüştüklerini, Ankara’ya ne zaman döndüğünü bilmediğini öne süren Batmaz, “Harun Biniş benim emlak işiyle uğraştığımı bildiği için bana e-mail üzerinden Ankara’da bir yer bakacağını, yardımcı olup olmayacağımı sordu. Ankara’da buluşacağımız yeri yazdı. 16 Temmuz Cumartesi günü Çayyolu’nda buluştuk. Buluşmak için de telefonlaşmadık.” dedi.
Çayyolu’na birlikte geldiği Ahmet isimli şahsın sorulması üzerine şüpheli Batmaz, aracı eşinde olduğu için Ankara’ya otobüsle gitmek üzere terminale geldiğini belirterek, bu sırada tanımadığı birinin “Ankara’ya gittiğini, ücreti paylaşmak koşuluya kendisini de götürebileceğini” söylemesi üzerine teklifi kabul ettiğini söyledi. Bu şahsın isminin de Ahmet olduğunu ve daha önceden hiç tanışmadığını anlatan şüpheli Batmaz, Harun Biniş’in ise buluşma yerine ticari taksi ile geldiğini belirtti.
“Ticari taksi bizi niye bırakıp gitti bilmiyorum”
Harun Biniş ile buluştuktan sonra arsa bakmak için ticari taksi ile Kazan tarafına gittiklerini anlatan Batmaz, ”Bizim jandarma tarafından alındığımız bölgede hemen yakınımızda ev yoktu. Yakalandığımız yerin yakınında taksici bizi bıraktı ve gitti. Biz yaya olarak bölgeyi gezip arsa bakacaktık. Ticari taksinin bizi neden bırakıp gittiğini bilmiyorum. Taksiden indikten kısa bir süre sonra jandarma gelip bizi yakaladı.” ifadesini kullandı.
Şüpheli Batmaz, 15 Temmuz günü Akıncı Üssü’ne hiç gitmediğini, bu üssün nerede olduğunu bilmediğini savunarak, Ankara’ya 09.00’da geldiğini, daha öncesinde Ankara’ya hiç gelmediğini ve verdiği telefon sinyali bilgilerinden bunun anlaşılabileceğini iddia etti.
Adil Öksüz‘ü hiç tanımadığını, görüşmediğini ve birlikte seyahat etmediğini öne süren şüpheli Kemal Batmaz, Fetullah Gülen‘i de basından tanıdığı, kendisiyle hiç görüşmediği iddiasında bulundu.
“Tamamen tesadüftür”
ABD’ye işi gereği birçok kez gittiğini dile getiren şüpheli Batmaz’a, ifadesi sırasında Adil Öksüz’ün ABD’ye uçuş kayıt analiz raporu gösterilerek, 11 Temmuz 2016’da ABD’ye giden Adil Öksüz ile birlikte uçtuğu, yine Türkiye’ye beraber döndüklerinin sorulması üzerine ”Tamamen tesadüftür. Adil Öksüz’ü tanımam. 11 Temmuz’da ABD’ye işim için gittim. Mehmet Sungur ile ortaklığım vardı. 2015’te ortaklıktan ayrılmıştım. Bu nedenle ortağımla görüşmek için ABD’ye gittim ancak buluşamadan geri göndüm.” yanıtını verdi.
Adil Öksüz’ün darbe girişiminden hemen önce, 12 Temmuz’da ABD’den İstanbul’a döndüğü sırada havalimanındaki kameralardan alınan fotoğraflar gösterilerek, söz konusu fotoğraflarda Öksüz’ün hemen arkasında ve biraz sonra da yan yana yürüdüklerinin görüldüğünün sorulması üzerine şüpheli Batmaz, ”Mailes and mailes puanı yüklenmesi işlem yapılması gerekiyordu. Bu işlem nedeniyle peş peşe denk gelmiş olabiliriz. Bu da bir tesadüftür.” dedi.
Batmaz’a, Adil Öksüz’ün 31 Aralık 2015’te ABD’ye gittiği, 4 Ocak 2016’da döndüğünü, kendisinin de 1 Ocak 2016’da ABD’ye gittiği, 5 Ocak 2016’da döndüğünün sorulması üzerine de “Tamamen tesadüftür. Bu planlı değildir. O zaman Amerika’ya neden gittiğimi hatırlayamadım.” iddiasında bulundu.
Yine Adil Öksüz’ün 7 kişilik bir grup ile Mart 2016’da ABD’ye gittiğini ve 4 gün kaldıktan sonra geri döndüğünü, şüpheli Kemal Batmaz’ın da yine aynı tarihlerde 5 kişilik bir grupla Amerika’ya gittiği ve geri döndüğü hatırlatılarak, Öksüz ile aynı tarihlerde ABD’de bulunmasının nedeni sorulan Batmaz, “Bu 5 kişilik gruptan eşim Gonca Batmaz’ı tanırım. Diğer 4 kişiyi ise bilmiyorum Eşim ile Miami’ye tatile gittim. Adil Öksüz’ün o tarihte ABD’de olduğunu şu anda öğrendim.” karşılığını verdi. Şüpheli Batmaz’a yine Öksüz’ün Haziran 2016’daki ABD’ye gidip gelmesi ve aynı tarihlerde de kendisinin de Amerika’da bulunmasının hatırlatılması üzerine de aynı cevabı verdi.
Şüpheli Batmaz ile Adil Öksüz’ün 2015 yılında 2 kez, 2013 yılında 1 kez, 2012 yılında 1 kez, 2011 yılında 1 kez, 2009 yılında 3 kez, 2006 yılında 1 kez, 2004 yılında 1 kez, 2003 yılında 2 kez aynı tarihlerde ABD’ye giriş-çıkış yaptıkları, şüpheli Batmaz’ın 1997 yılından beri Amerika’ya seyahat ettiği ve özellikle 16 Mayıs 2010’da Öksüz ile aynı uçakta ABD’ye gittiği, 25 Mayıs 2010’da da aynı uçakla İstanbul’a döndüğü ve 3 dakika ara ile kapılardan giriş-çıkış yaptıklarının tespit edildiğini belirten savcı, “Adil Öksüz’ü tanımadığınızı beyan etmenize rağmen seyahatlerdeki bu irtibatı nasıl açıklıyorsunuz?” diye sordu.
“Emlak işiyle uğraşıyorum ancak hiç alım satım işlemi yapmadım”
Şüpheli Batmaz cevap olarak, “Ben ticaretle uğraştığım için ABD’ye sık gelip gidiyorum. Bu sık gelip gidişlerimde Öksüz de seyahat etmiş olabilir. Kendisini tanımıyorum.” dedi.
Şüpheli Batmaz’a emlak işleriyle ilgili soruya da “Ben emlak şirketine 2015 yılında dahil oldum. Darbe tarihine kadar da şirketteki görevim devam ediyordu. Şirkete girdikten darbe tarihine kadar hiçbir emlak alım satım işlemi yapmadım” şeklinde cevap vermesi dikkati çekti.
Savcılık sorgusunda, “Yurt dışı seyahatlerinde yaptırdığı rezervasyonlarında neden doğum tarihi gibi bilgileri yanlış verdiğinin” sorulması üzerine Batmaz, “Geçmiş tarih olduğu için hatırlamıyorum. Bilinçli olarak yanlış vermem söz konusu değildir.” diye konuştu.
Şüpheli Batmaz’a, “En son verdiği telefon numarasını 1 Temmuz 2016’dan sonra kapatıp iz bırakmamak için tedbir mi aldığı” yönündeki soruya, “Bu tarihten itibaren telefonumu kapattığım doğrudur. Ben zaman zaman telefonumu kapatırım, telefon kapatmamın bir suç olduğunu düşünmüyorum.” yanıtı verdi.
Batmaz’ın 3 Ekim 2015’te 11 kişilik grup ile ABD’ye gittiği, 7 gün sonra da aynı ekiple döndüğü, 24 Ekim 2013’de 20 kişilik bir grup ile ABD’ye gittiği, 9 gün sonra aynı ekiple yurda giriş yaptığının tespit edildiğinin belirtilmesi üzerine “Bu şahısları tanımıyorum. ABD’ye o zaman neden gittiğimi de hatırlamıyorum. Bana sorduğunuz şahıslardan Özgür Tezcan’ı tanırım. Onun da benim ortağım olduğunu söyledim.” dedi.
Şüpheliler Nurettin Oruç, Hakan Çiçek, Serkan Gülşen, Recep Kaymakcan ve Hasan Balcı ile herhangi bir asker tanıyıp tanımadığı sorusuna şüpheli Batmaz, bu kişileri tanımadığını ve hiçbir asker tanıdığının olmadığını iddia etti.
Savcının, “2015’te cemaatten ayrıldığını beyan etmesine rağmen darbeden hemen 2 gün önce ABD seyahatinde FETÖ’nün isimlerinden Mehmet Sungur ile neden görüştüğü, bu durumun FETÖ’den ayrılma iddiasına aykırı olduğunu” yönündeki ifadeleri üzerine Batmaz, “Ben kendisiyle ortaklıktan da ayrıldığım için aramızdaki sorunu çözmek için yanına gittim. Sungur, ABD’ye gitmişti.” ifadelerini kullandı.
Şüpheli Batmaz, Gülen’e ilişkin soruya ”Kendisini bizzat tanımam, medyadan tanırım. Başlangıçta samimi olarak başlayan bir yapı, zaman ilerledikçe sekülerleşti. Bu yapıyı 2015’te örgüt olarak görmeye başladım. Bugün itibarıyla terör örgütü olarak görüyorum. Dolasıyla Gülen de terör örgütünün başıdır. Ben örgüt üyesi değilim. Darbe planlamasında yer almadım. Yurtta Sulh Konseyi’ni haberlerden duydum. Kimlerden oluşur bilmiyorum.” dedi.
Savcı, Adil Öksüz’ün kayınbiraderi Abdulhadi Yıldırım ile ABD’de kalmak için aynı yeri bildirdiğinin yapılan yazışmalardan tespit edildiğini belirterek, “Abdulhadi Yıldırım’ı tanıyor musunuz?” sorusuna şüpheli Batmaz, Yıldırım’ın, Öksüz’ün kayınbiraderi olduğunu bilmediğini, kendisini Kaynak Holding’te stajer olarak çalıştığı dönemden tanıdığını öne sürerek, ABD’ye giderken adres vermek gerektiğini, kayıtlarda bu nedenle ortak adreste kaldıklarının görülebileceğini söyledi.
3. ifade
Elde edilen yeni deliller doğrultusunda şüpheli Batmaz’ın 25 Ekim’de yeniden ifadesi alındı.
Soruşturmayı yürüten savcı, ”Önceki ifadenizde Ankara’ya 16 Temmuz saat 09.00’da geldiğinizi belirttiniz. Bu beyanın aksine darbe gecesi Akıncı Üssü’nde 143. Filo’da yürüttüğünüz faaliyetlere ilişkin kamera görüntüleri var.” denilmesi üzerine Kemal Batmaz, görüntülerin kendisine izletilmesini talep etti. Görüntüleri izleyen şüpheli Batmaz, söz konusu görüntülerdeki kişinin kendisinin olmadığını iddia ederek, bu görüntülerden sonra yeni bir şey söylemek istemediğini ve görüntülerin incelettirilmesini istedi.
Bunun üzerine, görüntülerin bilirkişi eşliğinde alındığı ve teşhis işlemlerinin yapıldığının hatırlatılması üzerine şüpheli Batmaz, aleyhine olan teşhisi kabul etmediğini söyledi.
İfade sırasında, şüpheli Batmaz’a, önceki ifadesinde Harun Biniş ile 16 Temmuz’da saat 09.00’da Çayyolu’nda buluştuğunu beyan ettiği hatırlatılarak, Harun Biniş’e ait darbe gecesi Akıncı Üssü 143. Filo koridorundaki kameradan elde edilen 16 Temmuz saat 03.17 ile 03.20 arasında çekilen görüntüleri izlettirildi. Şüpheli Batmaz, görüntüdeki gözlüklü, uzun saçlı kişinin Harun Biniş’e benzediğini söyledi.
Bunun üzerine şüpheli Batmaz’a, eski ifadesinde yer alan “Arsa bakmaya gittikleri” şeklinde beyanları sorulması üzerine, “Görüntülerdeki kişinin ben olmadığımı düşünüyorum. Bu nedenle fotoğrafımın şimdi çekilerek incelenmesini istiyorum.” dedi.
Bu görüntülerin izletilmesinin ardından Adil Öksüz’ün ”sır” plakalı aracıyla Ankara’ya darbeye hazırlık toplantısı amacıyla geldiği değerlendirilen tarihler ile Öksüz’ün 27 Aralık 2015’deki toplantısından sonra 1 Ocak 2016’da ABD’ye gittiği, 4 Ocak’ta dönüş yaptığı, şüpheli Batmaz’ın da aynı tarihlerden 1’er gün ara ile ABD’ye gidip- geldiği, Öksüz’ün 15-16 Mart’ta Ankara’daki darbe toplantısından sonra 17 Mart’ta ABD’ye gittiği, 21 Mart’ta döndüğü, şüpheli Batmaz’ın da 12 Mart’ta ABD’ye gittiği, 23 Mart’ta döndüğü, yine Öksüz’ün 20 Haziran’da ABD’ye gittiği, 25 Haziran’da döndüğü, şüpheli Batmaz’ın da 24 Haziran’da ABD’den döndüğü, yine darbeden hemen önce 11 Temmuz’da Adil Öksüz ile aynı uçakla ABD’ye gittiği, 13 Temmuz’da yine beraber aynı uçakla yurda döndükleri hatırlatılarak sorulması üzerine “Ben Adil Öksüz’ü tanımıyorum Onunla bu şekilde seyahat trafiğimiz tamamen tesadüftür.” cevabı verdi.
Şüpheli Batmaz’a, 13 Temmuz’daki ABD’den dönüşü sırasında Atatürk Havalimanı’ndan birlikte çıkış yaptığı, yan yana yürüdüklerine dair fotoğrafların gösterilmesi üzerine de “Elimizde bavul olduğu halde yürümemiz ve yan yana durmamız tesadüftür.” iddiasını yineledi.
Fotoğraf teşhisi
Soruşturmayı yürüten savcılık tarafından şüpheli Batmaz’ın talebi üzerine çeşitli açılardan çekilen fotoğrafı ile kamera kayıtlarındaki görüntüler, bilirkişiye gönderildi.
Bilirkişi, kameralardaki kişinin şüpheli Kemal Batmaz olduğuna dair raporunu savcılığa sundu.