Engin Dinç’in röportajı
6 Kasım tarihi Mavi Marmara şehit ve gazileri için çok önemli bir zaman olarak tarihe geçecek. Çünkü yarın İstanbul Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nda 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Mavi Marmara’da şehit edilen 9 kişi ve 50’nin üzerinde insan için İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi’nin yargılanmasına başlanacak. Davaya Mavi Marmara gemisinde bulunan yolcular, yurt içi ve yurt dışından onlarca hukukçu ile STK temsilcileri, medya mensupları ve vatandaşlar da izlemek amacıyla katılacak. Biz de bu davanın ne derece önemli olduğunu ve İsrail’in büyük bir gaddarlıkla gerçekleştirdiği bu saldırının yargılanmasının bu ülkeyi gelecekte nasıl etkileyeceğini İHH Yönetim Kurulu Üyesi ve Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Sayın İzzet Şahin’le konuştuk.
YARGILANAN 4 İSİM VAR AMA BU DAHA DA ARTACAK
İsrail’in yaptıkları yüzünden yargılanmasının mümkün olduğu yarın ki davayla görüldü. Yarın ki davanın önemi nedir? İsrail’li generaller hangi suçlardan yargılanacak? Davada neler konuşulacak?
31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail’in uluslararası sularda, Mavi Marmara’da tamamen sivillerden oluşan ve dünyanın 40’a yakın ülkesinden katılımcıların olduğu, bir mozaiği olarak dünyadan temsilcilerin olduğu bir gemiye yapılan saldırı neticesinde İsrail’in öldürdüğü 9 kişi ve yaraladığı 50’nin üzerinde insan, akabinde bunları haksız bir şekilde tutuklaması, mallarına ve canlarına zarar vermesi üzerine hem ulusal hem uluslararası hukuki mekanizmaları harekete geçirmiş durumdayız. Uluslararası kapsamda öncelikle Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nde çıkarılan bir rapor vardı, çok önemli bir rapor. İsrail’in açıkça insan öldürme, adam yaralama ve uluslararası sularda insanların hürriyetini alı koyma gibi suçlarını tespit eden çok önemli bir rapordur. Bununla birlikte uluslararası ceza mahkemesine ferdi müracaatlar yapılmıştır. Devlet müracaatı yakın bir gelecekte yapılacaktır. Uluslararası platformlarda bunlar olurken başta Türkiye olmak üzere İspanya, Belçika, ABD, Güney Afrika ve dünyanın birçok ülkesinde ulusal bazda davalar sürdürülmektedir.
Türkiye’de ise davalar iki türlü olmaktadır. Bunlardan birisi İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ve salı günü 1. celsesi olacak olan ceza mahkemesi, ikincisi de tazminat davaları. 40’ın üzerinde tazminat davası şu anda muhtelif şehirlerde, Mavi Marmara katılımcıların bulundukları şehirlerde sürmektedir. Ama bununla birlikte bizim en fazla önem verdiğimiz programında konusu olana ceza mahkemesi ise ayın 6, 7 ve 9’unda Çağlayan’da 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlatılacaktır. Mavi Marmara katılımcılarının birçoğu, dünya genelinden 100’e yakın hukukçu ve Türkiye’den 500’ün üzerinde avukat bu davada hazır bulunacak. 490 kişinin davacı olduğu ve önümüzdeki günlerde de birçok müdahil olmasıyla bu sayının artacağı bir dava süreci devam ediyor. Bildiğiniz gibi 28 Mayıs 2012 tarihinde bu kabul edilmişti. 2012 / 264 numaralı dosyayla halen devam ediyor. Suçların içerisinde kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, kasten adam yaralama, yağmalama, deniz veya karayolu ulaşım aracını kaçırma veya alıkoyma, mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve eziyet etme gibi şeyler temel suçları oluşturuyor. Davada şuan yargılanan 4 tane isim var. Ama ileride bu isimler artacak. Bunlar İsrail’in Genelkurmay Başkanı, İsrail Deniz Kuvvetleri Komutanı, İsrail İstihbarat Başkanı, İsrail Hava Kuvvetleri İstihbarat sorumlusu kişiler. Şu anda yargılanıyorlar, ama bilgileri tespit edilen Tümgeneral Tal Russo da önümüzdeki günlerde bu dosyaya ilave edilip, yargılanacak kişiler içerisinde olacak. Bunlarla birlikte bu saldırıya ve katliama müdahil olan ne kadar asker ve sivil varsa, ileriki günlerde bunlarla ilgili bilgiler netleştikçe, bu dosyaya ilave edilecekler. Yarın uluslararası temsilciler, hukuk camiası, aktivistler, Mavi Marmara yolcuları, şehit aileleri, insan hakları gözlemcileri, sivil toplum kurumlarının temsilcileri, medya mensupları yarın bu dosyanın arkasında olacaklar. Mahkemenin önünde hazır bulunacaklar. Öncelikle yabancı mağdurlardan başlanarak ifadeleri alınacak, müştekiler ifadelerini verecekler. Ondan sonra da Türkiye’deki katılımcılar, şehir aileleri mahkemeye ardı ardına girip ifadelerini verecekler, şikâyetlerini yenileyecekler.
İSRAİLLİ GENERALLER MAHKEMEYE TEMSİLCİ GÖNDERMEYECEK
Davanın savunma ayağı nasıl gerçekleştirilecek. İsrailli generalleri savunması için İstanbul Barosu’nun avukat tahsis ettiği belirtiliyor…
İsrailli dava edilen sanıklar ile ilgili daha önce buradaki temsilcilikler üzerinden davetiyeler gönderildi. Bu zamana kadar vermiş oldukları ifadelere bakılırsa, görünen durum mahkemeye katılmayacakları ve bir temsilci göndermeyecekleri istikametindeydi. Biz kesinlikle onların bu davaya katılması ve adil yargılama yapılması kanaatindeyiz. İsteriz ki gelsinler, duruşmaya katılsınlar. Kendilerini, “neyi savunacaklar” bilmiyoruz ama gelsinler kendini savunsunlar. Şu ana kadar elde ettiğimiz bilgilerde bir savunma yapmayacakları ve bukişilerin gelip mahkemede hazır bulunmayacakları istikametinde. Şu ana kadar olan bilgi bu ama yarın savunma yapmak için avukat gönderip göndermeyecekleri konusunda da emin değiliz.
İSRAİL’İN SİYASİ VE ASKERİ LİDERLERİ SINIRLARININ DIŞINA ÇIKAMAZ HALE GELECEK
Yurt dışında Mavi Marmara benzeri davalar var mı? Bu dava yurtdışındaki Mavi Marmara mağdurları için ve daha da önemlisi İsrail için ne anlam ifade ediyor?
Yurtdışında ulusal açıdan açılacak tüm davalar Türkiye’deki davanın açılmasını bekliyordu. En büyük kayıp Türkiye vatandaşları tarafından verilmiştir. Özellikle şehit edilenlerin 8 tanesinin Türkiye’den olması, 1 tanesinin Amerika’dan olması, yaralıların çoğunluğunun Türkiye’den olması. Türkiye dışından olanlar Türkiye’deki dosyanın açılması ve dosyanın tamamlanmasını bekliyorlar. Şimdi dünyanın muhtelif yerlerinden Mavi Marmara’ya katılan yolcuların avukatları, şu anda buraya toplandılar. 100’e yakın insan buraya geldi. Bu insanlar Türkiye’de açılan dosyayı, bunun bütün detaylarını, mahkemenin duruşunu, savcıların iddianamesini yakın bir şekilde inceleyecekler. Ondan sonra da buradaki bilgi ve tecrübeleri alıp, kendi ülkelerindeki dosyaları açma veya açtılarsa onu güçlendirip, hızlandırma sürecine başlayacaklar. Dolayısıyla burada lokomotif görevi yapan şüphesiz Türkiye oldu, olacak. Tabii şunu da bilmemiz gerekiyor. Mavi Marmara’ya katılan bütün yolcuların ülkelerinde, ülkelerinin sınırları dışında olan herhangi bir olay için mahkeme açma, dava açma yetkileri bulunmuyor. Ancak uluslararası sözleşmesi olan ve dışarıda yapılan, kendilerini ilgilendiren herhangi bir konuyla ilgili mahkeme açabilen ülkelerin temsilcileri ancak bu şekilde hareket edebilecekler. Şu anda gerek Afrika’da, Avrupa’da, Amerika’da diğer bölgelerde bu sıkı bir şekilde takip ediliyor.
Nihayetinde şunu söyleyebiliriz; İsrail bugüne kadar çok vurdumduymaz bir tavır takındı. Ne uluslararası hukuku tanıdı ne de insan onuruna saygı gösterdi. Yaptığı bütün katliamlar ve bütün suçlardan dolayı şu ana kadar İsrail yargı masasına oturtulmadı. Bu bir ilk oluyor. Üst düzey kişiler ilk defa yargılanıyor. Bunun dışında sadece Mavi Marmara’da yaptıkları değil, bu dava İsrail ile ilgili benzeri bütün olayların yargılamasına da kapı aralayacağı için sloganımızı “İsrail yargılanıyor” şeklinde belirledik. İsrail bugün Mavi Marmara için ama bundan sonra yaptığı her şey için yargılanacak. Kendisini uluslararası hukukun üzerinde göremeyecek, yaptığı her şeyin kendi yanına kar kaldığını hesaplayamayacak. Bununla birlikte onlar Filistin’in masum halkını hem utanç duvarlarıyla, hem dışarıdan uyguladıkları ambargoyla nasıl devamlı muhasara altında tutuyorsa, bizlerde onları hukuk muhasarası altında hukuk ambargosu altında tutmaya çalışacağız. Ve öyle bir zaman gelecek ki, ne siyasi liderleri, ne askeri liderleri ne de elleri kana bulaşmış insanları artık kendi ülkelerinin sınırı dışına ne havada, ne karada hiçbir şekilde çıkamaz hale gelecekler. Bunun içinde mücadelemiz devam ediyor. Şehitlerimizin hakkı için, şehitlerimizin onuru için, davaları için, yaralanan ve şehit edilen hem Filistinli hem Türkiyeli vatandaşlarımız için biz bunun arkasını bırakmayacağız. Özür, tazminat ve ambargonun kaldırmasıyla iktifa etmeyip, elini kana bulamış kim varsa, kasten insanların hayatına kastetmiş kimler varsa hesap vermeleri için mücadelelerimizi sürdüreceğiz.
on5yirmi5.com