Bayar, AA muhabirine yaptığı açıklamada Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) envanterinde bulunan silah sistemlerinin bakımı ve lojistiği konusunda bir çalışma yaptıklarını, silah alımları ve silah sistemlerinin bakımında yetkinin özel sektöre geçeceğine ilişkin haberlerin kamuoyuna yanlış lanse edildiğini söyledi.
Geçtiğimiz yıllarda TSK’nın ağırlıklı olarak yurt dışından aldığı silah sistemlerini kullandığını ifade eden Murad Bayar, “Mekanik ağırlıklı bu sistemler için Türkiye’de silahlı kuvvetler bünyesinde bakım onarım sistemleri oluşturuldu, doğru olarak böyle bir yöntem seçildi. Silahı kullanacaksanız bakımını tamirini yapmanız lazım ki harp zamanında bu silahı kullanabilir durumunda bulasınız” dedi.
"Üretimini yapan servisini de yapar”
Zaman içinde yerli silah sanayisinin geliştiğine dikkati çeken Bayar, bugün kullanılan silahların çoğunluğunun Türkiye’de üretildiğini belirtti.
Bayar şunları kaydetti:
“Dışarıdan almıyoruz, dolayısıyla bunları Türkiye’de yapan şirketlerimiz var. Bundan sonraki dönemde bu silah sistemlerimiz için ayrı bir yatırım yapmaya ihtiyaç bulunmuyor. Mesela insansız hava aracı ANKA’nın bakımı için kamu içerisinde ayrı bir yatırım yapmaya, bakım onarım tesisi açmaya ihtiyaç bulunmuyor. ANKA’yı kim yaptı? Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAİ-TUSAŞ) yaptı. Üretimini yapan servisini de yapar, aldığınız otomobiller gibi düşünün. Otomobili nereden adıysanız servisini de orası yapar.
Türkiye’de artık milli şirketlerimiz uçakların, tankların, gemilerin elektronik sistemlerini yazılımını bakımını yapabilecek yetenekte. Çünkü o uçağı, tankı, gemiyi o şirket yaptı. Bundan dolayı da önümüzdeki dönemde bir konsept değişikliği olacak. Silahlı kuvvetlerle çalışıyoruz. Envanterimize milli sistemler girdikçe, bakım işletme idamesinde aynı sanayi kuruluşları görev almaya devam edecek, çünkü uzman onlar.”
“Genelkurmay Başkanlığımızla birlikte yaptığımız bir çalışma”
Çalışmaları yürütmek üzere Savunma Sanayii Müsteşarlığında bir müsteşar yardımcısına bağlı çalışma grubu oluşturulduğunu açıklayan Bayar, şöyle konuştu:
“Lojistik işine girmedik bugüne kadar. Milli sistemlerimiz ortaya çıktıkça biz de burada görev almaya başlıyoruz. Bu da Genelkurmay Başkanlığımızla birlikte yaptığımız bir çalışma. Bunlar uzun zaman alacak çalışmalar, akşamdan sabaha olacak şeyler değil. Mevcut silah sistemlerimizin bakımı mevcut sistemle yapılacak, ama mesela ATAK helikopteri envantere girdi, bunun bakımında, yedek parçasında, modernizasyonunda helikopteri yapan TAİ’nin önemli rolü olacak. Bu bir geçiş TSK’nın fabrikaları hemen yarın kapatılmayacak.”
Geçiş döneminin 10-15 yıl sürebileceğini vurgulayan Bayar, yeni yerli silah sistemlerin TSK’nın envanterine girmesiyle bakım onarım işlerinin de yerli sanayi tarafından yapılacağını böylece yerli sanayinin de yeteneklerini geliştireceğini söyledi.
İsrail firması Heron ihalesine katılabilecek mi?
Silah sistemlerinin bakım, onarım ve idamesinin üretici firmalar tarafından yerine getirilmesi çalışmasında ihale açılmayacağını vurgulayan Bayar, tüm anlattıklarının milli silahlar için geçerli olduğunu söyledi. İsrail yapımı insansız hava aracı Heronlarla ilgili özel bir durumun söz konusu olduğunu belirten Bayar, şöyle dedi:
“İsrail’den lojistik hizmeti alamayacağımızı düşündüğümüz için TAİ’ye bir görev verdik, dedik ki: Bunun bakımını, onarımını Türkiye’de milli olarak yapabileceğimiz bir yapı kurun. TAİ ile Heronların bakımı konusunda bir sözleşme yapıyoruz. Artık Heronları İsrail’e bakıma göndermeyeceğiz. Yan sanayi kuruluşları kullanılacak. Heronların tüm bakımı Türkiye’de yapılacak. Zaten ANKA seri üretime geçtiği zaman Heron ihtiyacımız da azalacak. Heronların bakımı konusunda ihale açılmayacak, TAİ ile sözleşme yapacağız o kadar.”
AA