Babacan, Türkiye’nin, kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği kredi notundan çok daha yüksek bir güvenirliği olduğunu rakamlarla ortaya koydu.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin, kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği kredi notundan çok daha yüksek bir güvenilirliğe sahip olduğunu belirterek, ”Türkiye Hazinesi ile Alman ve Amerikan Hazinesi arasındaki borçlanma faizi farkları, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye verdiği nottan çok daha yüksek bir kredibiliteye işaret etmektedir” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Hazine Müsteşarlığı, BDDK ve SPK’nın 2012 yılı bütçesini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sundu.
Ekonominin gösterdiği güçlü performansın katkısıyla, birçok ülkenin kredi notunun düşürüldüğü bir ortamda, Türkiye’nin kredi notunda geçen yıllarda artışlar olduğunu ifade eden Babacan, şöyle konuştu:
”Küresel ekonomide yaşanan belirsizliklere rağmen, 2011 yılında ülkemizin Türk Lirası cinsinden kredi notu ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye çıktı. Kuşkusuz Türkiye, bu kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği kredi notundan çok daha yüksek bir güvenilirliğe sahip bir ülke. Piyasa risk göstergelerine bakacak olursak, Türkiye Hazinesi ile Alman Hazinesi ve Amerikan Hazinesi arasındaki borçlanma faizi farklarına bakacak olursak, yine Türkiye’nin benzer ülkelerle mukayese edilerek kredi temerrüt takas oranına bakacak olursak, bütün bu göstergeler kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye verdiği nottan çok daha yüksek bir kredibiliteye işaret etmektedir. Dolayısıyla biz, 2002’den bu yana kredi notları ile alakalı fazla bir yorum yapmıyoruz. ‘Bu kuruluşların kendi kararıdır’ diyoruz, biz yolumuza devam ediyoruz.
Piyasaların da gittikçe artan bir oranda kredi derecelendirme kuruluşlarına olan itibarları ve bağımlılıkları azalmakta. G-20 içinde önemli bir gündem maddesi var: Kredi derecelendirme kuruluşlarına alternatif nasıl bir sistem, yapı kurulabilir ki artık yatırımcılar, analistler bu kuruluşların kredi notuna değil daha güvenilir, daha farklı değerlendirmeye bakarak ülkelerin, şirketlerin, varlıkların kredibilitesini anlayabilsinler, ölçebilsinler.”
AA