Yüzde 1’lik en varlıklı kesim, en son 1928’de, yani Büyük Buhran’ı tetikleyen borsa krizinden bir yıl önce ülke genelindeki gelirin yüzde 19’unu almıştı.
Öte yandan Amerikalıların en zengin yüzde 10’luk kesimiyse 2012 yılında hane başına düşen gelirin yüzde 48’ini, yani neredeyse yarısını elde etti. Bu, konuya ilişkin istatistiklerin tutulmaya başlandığı 1917 yılından bu yana elde edilen en yüksek oran.
Bu veriler, kısaca IRS olarak bilinen Amerika İç Gelir (Vergi) Dairesi’nin istatistiklerini değerlendiren bağımsız bir kaynaktan elde edilmiş. Verileri inceleyen uzmanlardan biri de Berkeley’deki California Üniversitesi’nden iktisatçı Emmanuel Saez. Saez, en zengin Amerikalıların gelirinin geçen yıl daha da arttığını söylüyor. Bunun nedeni, geçtiğimiz Ocak ayında yürürlüğe giren ve sermaye gelirleri vergilerinin arttırılmasını öngören yasa. Saez, yatırımcıların yasadan etkilenmemek için hisse senetlerini satmayı tercih ettiğini belirtiyor.
Veriler, Amerika’da gelir adaletsizliğinin 30 yıldır arttığını gösteriyor.
İktisatçı Emmanuel Saez, 2008-2009 ekonomik krizinden sonra toparlanmanın başladığı 2009-2012 yılları arasında, Amerikan nüfusunun en çok kazanan yüzde 1’lik kesiminin, ülke genelinde elde edilen gelirin yüzde 95’ini aldığını gösteriyor.
2012’de en zengin yüzde 1‘lik kesimin gelirleri yüzde 20 oranında arttı. Geri kalan yüzde 99‘luk kesimin gelirlerindeyse yüzde 1‘lik artış bile kaydedilemedi.
Amerikanın Sesi