ABD ile Avrupa’nın ekonomik savaşı

Dünya Ekonomisi
Avrupa Birliği ile ABD arasında, uluslararası dev şirketler üzerinden adı konuşmamış bir ekonomik soğuk savaş yaşanıyor. Son olarak Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank’tan 14 milyar...
EMOJİLE

Avrupa Birliği ile ABD arasında, uluslararası dev şirketler üzerinden adı konuşmamış bir ekonomik soğuk savaş yaşanıyor. Son olarak Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank’tan 14 milyar dolarlık ceza ödemesi talebiyle tam bir kıtalararası cephe savaşına dönüştü. Transatlantik Ticaret Anlaşması (TTIP)’i imzalamaları beklenen ABD ile AB, şirketler üzerinden yürüttüğü ceza kesme çekişmesi, ‘ekonomik soğuk savaş’ olarak nitelendiriliyor.

DEUTSCHE BANK’TAN ‘ÖDEMEM’ AÇIKLAMASI

 

ABD Adalet Bakanlığı Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank’tan 2005-2007 yılları arasında sorunlu mortgage ürünlerini müşterilerine bilerek sattığı gerekçesiyle 14 milyar dolar ceza ödemesini istedi.

Alman finans devi Deutsche Bank, ABD hükümetinin talep ettiği 14 milyar dolarlık uzlaşma bedelini ödemeyeceğini açıkladı. Konunu daha müzakere aşasında olduğunu kabul eden Alman bankası, 14 milyar dolarlık uzlaşma bedeli talebini doğrulasa da kendilerinden karşı teklif beklediğini bildirdi. Deutsche Bank; sunacağı karşı teklifin 14 milyar doların oldukça altında olacağına işaret etti.

ABD 2008 KRİZİNDEN SORUMLU TUTUYOR

Yenişafak’ın haberine göre Amerika; 2008’de başlayan ve bütün dünyayı sallayan mortgage krizinden bankaları sorunlu tutuyor. Benzer bir soruşturmada nisan ayında finans devi Goldman Sachs’tan 10 milyar doların üzerinde bir ceza talep Adalet Bakanlığı 5 milyar dolara anlaşmaya varmıştı. 2014’te benzer bir soruşturmaya tabi tutulan Citigroup’a 12 milyar dolar karşılığında uzlaşma teklifinde bulunan Amerika Adalet Bakanlığı, 2013’te JP Morgan Chase 13 milyar dolar, Bank of America ise 16.7 milyar dolar ceza ödetmişti. Deutsche Bank’ın 2-3 milyar dolarlık bir rakamla uzlaşmaya yanaşabileceği konuşulsa da, Alman Bankası’nın Goldman Sachs kadar merhametli davranılmayacağı ifade ediliyor.

VOLKSWAGEN İLE BAŞLADI

ABD; geçen yıl Alman şirketi Volkswagen’e 14.7 milyar dolar ceza kesti. Alman otomotiv devi bu cezayı ödemeyi kabul etti ancak bu konu, büyük bir kavganın başlangıcı oldu. Şirketler üzerinden yürütülen kavga ABD-AB çekişmesi gibi gözükse de aslında, Amerika’nın rekabet edemediği sektörler üzerinden Almanya’yı hedef aldığı da konuşuluyor. Otomotiv, makine sanayi gibi alanlarda Almanya’nın gerisinde kalan ABD’nin şirketler üzerinden yaptığı hamleler, hedef alınan şirketlerin uluslararası çapta yıpranmasını beraberinde getiriyor.

SON HEDEF BOSCH OLDU

Ardından Avrupa, karşı bir hamleyle Amerikan şirketi Apple’a 13 milyar avroluk bir cezayla karşılık verdi. Karşılıklı cezaların son hedefi bir başka Alman şirketi Deutsche Bank oldu. Ancak bu çekişme burada durmayacak gibi görünüyor. Çünkü ABD hükümetinin, Volkswagen’in (VW) emisyon skandalıyla ilgili olarak Alman mühendislik firması Bosch’u soruşturduğu öne sürüldü. Amerikan medya kuruluşu Bloomberg’ün haberine göre; ABD Adalet Bakanlığı savcıları, Robert Bosch GmbH’yi Volkswaven’i emisyon skandalı kapsamında soruşturmaya başladı. Volkswagen’in dizel araçlarında bulunan emisyon testi yanıltıcı yazılımı Bosch firmasından temin ettiği iddia edilen haberde, yüzde 50’si Volkswagen’e ait olan Berlin merkezli IAV firmasının da soruşturmaya dahil edildiği belirtildi.

ABD ile AB arasındaki ceza savaşı kızıştı

ABD; geçen yıl Alman şirketi Volkswagen’e 14.7 milyar dolar ceza kesti. Ardından Avrupa, karşı bir hamleyle Amerikan şirketi Apple’a 13 milyar avroluk bir ceza verdi. Karşılıklı hamlelerin son hedefi yine bir Alman şirketi Deutsche Bank oldu. ABD Adalet Bakanlığı Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank’tan 2005-2007 yılları arasında sorunlu mortgage ürünlerini müşterilerine bilerek sattığı gerekçesiyle 14 milyar dolar ceza ödemesini istedi.

HAMLE SIRASI AVRUPA’DA

ABD’nin, Alman beyaz eşya şirketi Bosch’u da Volkswagen’in emisyon skandalı kapsamında soruşturmaya aldığı konuşuluyor. Şimdi Avrupa’nın son ABD darbesine nasıl bir karşılık vereceği merak ediliyor. Avrupa Komisyonu’nun Google, Amazon, McDonald’s gibi Amerikan şirketleri hakkında yürüttüğü vergi ve rekabet soruşturmaları da Apple benzeri büyük cezalarla sonuçlanabilir.

Şimdi TTİP ne olacak?

ABD ile AB arasında yürütülen Transatlantik Ticaret Anlaşması (TTIP) görüşmeleri tamamlanmak üzereyken karşılıklı gelen şirket cezaları, ilgili görüşmeleri tıkayabilir. Temmuz 2013’te başlayan ve Mayıs 2014 itibariyle 5. tur görüşmeleri yapılan TTIP müzakerelerinin 2016 sonu veya 2017 yılı başında tamamlanarak anlaşmanın yürürlüğe girmesi bekleniyor. Anlaşma yürürlüğe girdiğinde, ABD ve AB ülkeleri arasında gümrük duvarları kalkacak.

Ceza stratejik sektörlere

Batılı iki büyük gücü karşı karşıya getiren ekonomik kavganın arka planının gördüğümüzden de büyük olduğunu paylaşan Yard. Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer, ” Dünya ticaretindeki engeller ve ithalat vergilerinin kaldırılması, küresel ticarette serbestlik gibi söylemlerin tümü kağıt üzerinde. Özelikle silah, otomotiv, bilişim gibi dev bütçe ve gelirlerin olduğu stratejik sektörlerde devletlerin büyük savaşı var” dedi.

Dış ticarette yeni taktik

Medipol Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer, ceza savaşlarının arkasını ‘büyük güçlerin büyük oyunu’ şeklinde tanımladı. Günümüzde devletlerin ve genel anlamda küresel sistemin güçlerinin, serbest ticareti önlemek veya daha fazla kazanç elde etmek için şirketlere ceza keserek korumacı politikalar geliştirdiğini söyleyen Tatlıyer, yeni ekonomik savaşların cezalar üzerinden yürüdüğü kaydetti.

CEZALARIN ARKASINDA BÜYÜK MESAJLAR VAR

Bu süreçlerin perde arkasında kamuoyunun bile doğrudan fark edemeyeceği hesapların olduğunu belirten Tatlıyer, şunları söyledi: “Günümüzde devletlerarası ticaret biraz uluslararası hukuk, biraz siyaset biraz da ekonomik kaygılarla şekilleniyor. Aslında birileri perde arkasından rakiplerine veya diğer ülkelere neyi yapmaması gerektiğinin mesajını şirketler üzerinden vermeye başladı. Apple ve Volkswagen gibi şirketlere kesilen cezalar, perde arkasında başka hesapların olduğu bir ekonomik savaşın birer araçları olarak karşımıza çıkıyor.”