YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversiteye girişte, sadece Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin yaptığı sınavla değil, dünyada geçerli olan IB ve SAT sınavları sonuçlarına göre de öğrenci almak istediklerini bildirdi.
Özcan yaptığı açıklamada, üniversiteye girişte uygulamayı düşündükleri seçenekleri anlattı. ”Üniversiteye giriş sınavlarıyla ilgili biraz daha ilerleme kaydetmek istediklerini” söyleyen Özcan, Uluslararası Bakalorya olarak tanımlanan IB ve SAT sınavlarının dünyada kabul gören sınavlar olduğunu belirterek, bu sınav sonuçlarına göre Türkiye’deki üniversitelere öğrenci almayı düşündüklerini ifade etti.
Özcan, şöyle konuştu:
”Türkiye’de de bazı liselerde IB dedikleri bir program var. Türkiye’de yıllar önce uygulanan olgunluk sınavı gibi. Ayrıca, SAT sınavı da dünyadaki pek çok üniversitenin öğrenci kabul ettiği bir sınav. Bu sınavlar çok ciddi, dünyanın önem verdiği, kabul ettiği sınavlar. Biz de bunları baz almak istiyoruz. Bunlarda başarılı olan çocukları üniversiteye almak ve böylece üniversiteye girişi çoklu hale getirmek amacımız. Çünkü bu çocukları kabul etmediğimiz taktirde bu çocuklar dışarda okumak zorunda kalıyorlar. IB programına göre okuyan öğrencilerin hepsi yurtdışına gidiyor. Zaten anne-babalar da çocuklarını özellikle IB programı veren liselere yolluyorlar. Bu öğrencilerin yurtdışına gitmesinin önünü kesmek istiyoruz. Neden, çünkü bu çocuklar çok iyi lisan biliyorlar. Mesela Bilkent’in özel okulundan çıkmış, mükemmel İngilizce konuşan çocuklar bunlar. Bizim de yabancı dille ilgili sorunumuz var. Amacımız, hiç olmazsa lisan bilen bu çocukların üniversite eğitimlerini bu lisan bilgisinin desteğiyle yapmaları.”
”EŞLEŞTİRME ÇALIŞMASI YAPMAMIZ LAZIM”
Bu uygulamanın ne zaman başlayacağı konusunda da Özcan, şunları söyledi:
”Bu, hemen gelecek yıl olmaz, çünkü çalışmamız lazım. Örneğin IB programında puanı 24’ün üzerinde olan çocuklar yurtdışındaki hangi üniversitelere gidiyor bunlara bakmamız lazım. IB puanı 45’e kadar çıkıyor. Bu puan aralıklarında yurtdışındaki hangi üniversiteler öğrenci alıyor onlara bakmamız ve Türkiye’deki üniversitelerle eşleştirme çalışması yapmamız lazım. Bunu bilirsek, öğrenciye şu puanla şu üniversiteye girebilirsin deriz.”
”Üniversiteye girişte Türkiye’de uygulanan merkezi sınav yerine, üniversiteye giriş yöntemi çeşitleniyor denilebilir mi?” sorusuna Özcan, ”Evet. Ayrıca ötekiler de merkezi sınavlar, dünyanın kabul ettiği sınavlar” yanıtını verdi.
”YABANCI ÖĞRENCİLER DE GELEBİLİR”
Türkiye’de IB programı veya SAT gibi sınavlara giren öğrenci potansiyelinin sorulması üzerine Özcan, çok fazla olmadığını belirterek, ”Önemli olan bu çocukları Türkiye’de tutmak. 2 bin tane bile olsa Türkiye’de okumaları önemli” diye konuştu.
SAT VE IB NEDİR?
Özcan’ın üniversiteye girişte baz almayı düşündüklerini ifade ettiği SAT, Amerika’da üniversite eğitimi almak isteyenlerin girdiği, akademik yetenek sınavı olarak biliniyor. Bu sınav lisans eğitimi almak isteyen her ABD vatandaşından talep ediliyor ve bazı üniversiteler tarafından yabancı uyruklu öğrencilerden de isteniyor.
SAT niteliklerine göre SAT 1 ve SAT 2 olarak ikiye ayrılıyor. SAT 1’de öğrencilerin matematiksel ve sözel yetenekleri ölçülüyor. SAT 2’de de öğrencilerin spesifik olarak bir akademik konu üzerindeki bilgileri sınanıyor.
IB programı da merkezi Cenevre’de bulunan Uluslararası Bakalorya tarafından uygulanan ve 16-19 yaş arası öğrenciler için hazırlanmış, geniş kapsamlı, üniversite öncesi iki yıllık bir program olarak tanımlanıyor. Program, sadece liselerde değil, lise öncesi kademede de uygulanıyor. Programın üç değişik şekli bulunuyor.
Türkiye’de IB programı uygulayan 30’a yakın özel lise olduğu biliniyor.
YÖK’ün, SAT 1, ACT (Minimum 21 puan), Abitur, Fransız Bakaloryası, GCE A Level Sertifikası (Minimum 2 ders), Uluslararası Bakalorya (IB), Avusturya Matura Diploması veya İtalya Maturita diploması belgelerinden birine sahip adayların, Türkiye’deki merkezi üniversite sınavına girmeden yurtdışındaki üniversitelerde okuyabilmelerine yönelik kararı bulunuyor.