Vittorio’nun Annesinden Mektup Var

Olaylar
İsrail’in 2009’daki Gazze’ye yönelik Dökme Kurşun Operasyonu’nda bölgede kalmayı seçen az sayıdaki yabancı aktivistlerden İtalyan asıllı Vittorio Arrigoni’nin öldürülmesi...
EMOJİLE

İsrail’in 2009’daki Gazze’ye yönelik Dökme Kurşun Operasyonu’nda bölgede kalmayı seçen az sayıdaki yabancı aktivistlerden İtalyan asıllı Vittorio Arrigoni’nin öldürülmesinin ardından annesi Egidia Beretta Arrigoni, sıklıkla yazılar gönderdiği Il Manifesto’ya bir mektup gönderdi. Nena-News’ün İngilizceye çevirdiği mektupta, Arrigoni’nin annesi, oğlunun sözünü hatırlattı:

“Filistin, evinizin önüdür”.

Oğlunu bire yüz vermek için toprağa düşen başağa benzeten Egidia’nın mektubunun tercümesi:

Bir insanın kahraman olması, manşetlere çıkması ve evinin kameralarla dolması için ölmesi gereki. Peki, birinin insan kalması için ölmeli mi? Hatırlıyorum 2005 yılbaşında Vittorio, Ben Gurion Havaalanında tutuklandı ve hapsedildi. Bileklerinde kelepçeler yara açtı. Konsolosluğunu araması engellendi. Abuk sabuk bir sürü durum. Aynı yılın Paskalya’sında, Ürdün Sınırı’ndaki Allenby Köprüsü’nde İsrail polisince ülkeye girişi engellendi ve bir otobüse tıkıldı. Yediye karşı bir olarak (bir tanesi kadın polisti), profesyonelce görünen yaralar bırakmadan “ustaca” dövüldü. Arkasından onu yüzüstü yere fırlattılar ve son olarak saçını makineyle kopardılar.

İsrail’de istenmiyordu. Bir yıl önce kız arkadaşı Gabriele’yle birlikte Budrus köyünde Utanç Duvarı’na karşı kızlar ve erkeklerle birlikte gösteri yapmıştı. Çok yıkıcıydı. Oradakilere en güzel partizan şarkımız “Çav Bella”yı ve sözlerini öğretti.

O günlerde hiçbir TV Kanalı uğramamıştı. Hatta Filistin karasularında teknede İsrail komandolarının saldırısına uğradığında dahi kimse kapıyı çalmadı. Ramle’de hapse atıldı ve hemen ardından üzerinde sadece elbiseleriyle eve gönderildi.

Yine de bize soğukkanlılıkla yaklaşan, evimizi “abluka” altına alan, taşkınlık göstermeyen ve Vittorio, idealleri ve seçimleri hakkında konuşma fırsatı veren televizyona ve basına müteşekkirim.

Kaybettiğim evladım hiç olmadığı kadar canlı. Tıpkı toprağa düşmüş ve bire yüz verecek bir başağın tanesin ölmesi gibi. Görüyorum ve duyuyorum bunu arkadaşlarının sözlerinde. Hepsinin üzerinde çok genç insanlardan, bazıları uzak, bazıları yakın. Bildikleri ve anladıkları Vittorio ile ve hatta şimdi daha fazla, “Ütopya” bir anlama kavuşuyor. Vittorio’nun dediği gibi, “Filistin, evinizin önüdür”. Vittorio’dan hep ayrı düştük ancak artık hiç olmadığı kadar ona yakınız. Her geçen saat, çok sevgili Gazze’sinden esen bir rüzgâr gibi, onun varlığını yüceltiyor.

Akdeniz, onun umut mesajını ulaştırmak ve sesi olmayanlara, zayıflara, ezilenlere ve dövülenlere sevgisini ulaştırmak için çağıldıyor.

İnsan kalın.

Oğuz Eser / TIMETURK