Seibert, Federal Basın Merkezi’nde düzenlendiği basın toplantısında, Ukrayna’da başlayan ulusal diyalog sürecinin, krize görüşmeler yoluyla barışçıl çözüm bulabilmek için en iyi yol olduğunu ifade etti.
Ukrayna hükümetinin yuvarlak masa görüşmelerine Almanya’nın destek verdiğini vurgulayan Seibert, bazı ayrılıkçı grupların şiddet eylemlerini sürdürmesine ise tepki gösterdi. Seibert, “Ulusal uzlaşma sürecini başlatan Ukrayna hükümeti bu yolla ihtiyatlı ve sorumlu bir şekilde hareket etmekte olduğunu göstermiştir. Ancak Ukrayna’nın doğusundaki bazı kentlerde ayrılıkçılar dün de şiddet yoluna devam ettiler” dedi.
“Moskova, siyasi çözüm için Rusya yanlısı ayrılıkçılar üzerinde etkisini kullanmalı” diyen Seibert, şöyle konuştu:
“Rusya’ya çağrımızı yinelemek istiyorum. Moskova, Rusya yanlısı ayrılıkçılar üzerinde etkisini kullanmalı. Onları Cenevre’de üzerinde anlaşılmış olan konular yönünde teşvik etmeli. Şiddete son verilmeli, işgal edilmiş binalar terk edilmeli, silahlar bırakılmalı. Ayrılıkçı gruplar tarafından ilan edilen ültimatom, gerilimin tehlikeli bir şekilde yükselmesine neden olabilir.”
– Merkel, Yatsenyuk ile görüştü
Son gelişmeleri ele almak üzere Başbakan Angela Merkel’in dün Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk ile telefonda görüştüğünü belirten Seibert, şunları kaydetti:
“Başbakan Merkel ve Yatsenyuk, krize Ukrayna içinde, Ukraynalılar arasında çözüm bulunması gerektiği konusunda görüş birliği içerisindeler. Çözüm için şiddeti reddeden tüm gruplar masada yerlerini alabilmeli, katkılarını sunabilmelidir. Bundan sonraki ikinci yuvarlak masa görüşmesi Ukrayna’nın doğusundaki Harkiv kentinde yapılacak. Bugüne kadar sıklıkla dile getirdiğimiz gibi Ukrayna’da 25 Mayıs’ta yapılacak devlet başkanlığı seçimi özel önem taşıyor . Bu seçim gerilimin azaltılmasına, istikrara katkı sağlayacaktır.”
-Kırım’da insan hakları ihlalleri
Seibert, Ukrayna’nın doğusunda ve Kırım’da insan hakları ihlalleri konusunda endişelerinin sürdüğünü vurgulayarak, “Federal hükümetin, uluslararası hukuka aykırı olarak ilhak edilen Kırım’da insan haklarının durumu konusundaki kaygılarını bir kez daha ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Seibert, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nin (AGİT) insan hakları uzmanları tarafından hazırlanmış olan raporun, Kırım’daki insan hakları ihlalleri konusunda kaygılarını doğruladığını, bu raporun gelecek günlerde kamuoyuna açıklanacağını kaydetti.
Steffen Seibert, “AGİT raporu Kırım’da bir tehdit ve ayrımcılık atmosferinin hakim olmaya başladığını gösteriyor. Rusya vatandaşlarına geçmeyenlerin hukuki olarak çok büyük zorluklarla karşıya kalacakları konusunda uyarıldıklarını gösteriyor” ifadesini kullandı.
– İsrail’e savaş gemisi satışı
“Almanya’nın İsrail’e satılmak üzere üreteceği dört savaş gemisine sağlayacağı mali katkıdan vazgeçtiği” bu karara “Almanya’nın, İsrail hükümetinin Ortadoğu barış görüşmeleri konusunda son haftalarda takındığı olumsuz tutumdan duyduğu rahatsızlığın” neden olduğu haberleriyle ilgili soru üzerine Seibert, İsrailli bazı hükümet kaynaklarına atfen yayınlanan ancak açık kaynak belirtilmeyen bu haberler hakkında yorum yapmayacağını söyledi.
Mevcut projelerin ve yapılan görüşmelerin detayları hakkında da bilgi veremeyeceğini belirten Seibert, sözlerini şöyle tamamladı:
“Başbakan Merkel’in de birçok kereler ifade ettiği gibi Almanya, İsrail’in güvenliği konusunda özel sorumluluk taşımaktadır. Önceki hükümetler döneminde olduğu gibi dış politika ve güvenlik konularında çok yoğun işbirliğimiz var. Denizcilik savunma sanayii alanında da yoğun işbirliği var. Hükümetin bu temel pozisyondan ayrılması söz konusu değildir.”