Orta Doğu’da Son Gelişmeler…

Olaylar
Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü adlı sivil toplum kuruluşu, ülkede, çoğu güneydeki Dera kenti olmak üzere, bugün rejim karşıtı gösterilerde ölü sayısının 62’ye yükseldiğini bildirdi.  Da...
EMOJİLE

Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü adlı sivil toplum kuruluşu, ülkede, çoğu güneydeki Dera kenti olmak üzere, bugün rejim karşıtı gösterilerde ölü sayısının 62’ye yükseldiğini bildirdi. 

Daha önce yapılan açıklamada, 48 kişinin öldüğü belirtilmişti.

Sözkonusu STK yaptığı açıklamada, 33 kişinin Dera’da, 27 kişinin ülkenin orta kısmı Homs bölgesinde, 2 kişinin de ülkenin kuzeybatısı Lattakia’da hayatını kaybettiğini belirtti.

SURİYE MASAYA YATIRILDI

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu başkanlığında yapılan toplantıda, Suriye ve bölgedeki gelişmelerin ele alındı.

Toplantının, "rutin bir değerlendirme toplantısı olduğunu" belirten diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin önceliğinin "şiddet olaylarının en kısa sürede durması olduğunu" vurguladı.

Dışişleri Konutu’nda yapılan toplantıya, İçişleri Bakanı Osman Güneş, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Şam Büyükelçisi Ömer Önhon ile Dışişleri ve Başbakanlık üst düzey yetkilileri katıldı.

BEYAZ SARAY’DAN ESAD’A ÇAĞRI

ABD Başkanı Barack Obama’nın aralarında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın iki akrabasının da bulunduğu rejimin bazı yetkililerine ekonomik yaptırımlar uygulanmasını kararlaştırmasının ardından Beyaz Saray, Beşşar Esad’a "izlediği yolu hemen değiştirmesi" çağrısında bulundu.

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, yaptığı yazılı açıklamada, BM İnsan Hakları Konseyi’nin Suriye’yı kınayan ve can kayıplarıyla ilgili soruşturma yürütülmesini öngören kararından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Açıklamasında, Suriye Devlet Başkanı Esad’ı, "izlediği yolu hemen değiştirmeye ve halkının çağrılarına kulak vermeye" çağıran Carney, "ABD, atmakta olduğumuz adımlara ilaveten, Suriye’nin kendi halkına karşı giriştiği elim eylemlerin, güçlü bir uluslararası yanıtı gerektirdiğine inanmaktadır" ifadesini kullandı. 

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da, Washington’da bulunan Japonya Dışişleri Bakanı Takeaki Matsumoto ile görüşmesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "bugün alınan yaptırım kararlarının, Suriye hükümetine, eylemleri ve davranışlarının hesabının sorulacağı mesajının verilmesini amaçladığını" söyledi.

ABD Başkanı Obama tarafından imzalanan başkanlık emrinde, "Suriye’deki insan hakları ihlalleri" dolayısıyla, Beşşar Esad’ın kardeşi, Suriye ordusu yetkilisi Mahir Esad, Beşşar Esad’ın kuzeni, rejim karşıtı hareketin merkezi Dera bölgesinin eski istihbarat yetkilisi Atıf Necib ve istihbarat teşkilatı başkanı Ali Memluk’a ekonomik yaptırımların uygulanması kararlaştırıldı.

ABD’nin, Suriye’de protestoculara karşı girişilen şiddet eylemlerine cevaben ilk somut adımı olarak nitelendirilen yeni yaptırımlar, bu üç ismin yanısıra, Suriye istihbarat teşkilatı ile İran Devrim Muhafızları bünyesindeki Kudüs Gücü’nü de hedef alıyor. Yaptırımlar, bu üç kişi ve iki birimin, ABD’de olabilecek malvarlıklarının dondurulmasını öngörürken, Amerikalıların onlarla iş yapmasını da yasaklıyor.

Obama, yaptırım kararlarını içeren başkanlık emrinde, "Suriye hükümetinin, son dönemde başvurduğu şiddet kullanımıyla görüldüğü üzere, Suriye halkının baskı altına alınmasıyla alakalı olanlar da dahil olmak üzere insan hakları ihlalleri işlediğini" belirtti.

Beyaz Saray’dan konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada da, "ABD, Suriye hükümetinin halkına karşı sürdürdüğü şiddet kullanımı ve yıldırmaları kuvvetle kınıyor. Suriye rejimine ve destekçilerine, siyasi arzularını ifade etme çabası içindeki Suriye vatandaşlarına karşı yeni şiddet eylemleri ve diğer insan hakları ihlallerinden kaçınmaya çağırıyoruz" ifadesi kullanıldı.

Bununla birlikte, Esad’ın yakın çevresine yönelik yaptırımların, hedef alınanlardan hiçbirinin Amerikan bankalarında önemli ölçüde malvarlıklarının bulunmadığının düşünülmesi nedeniyle, muhtemelen sınırlı düzeyde bir doğrudan etkiye sahip olacağı yorumları yapılıyor. Ancak Amerikalı yetkililer, yaptırım kararıyla, Suriye halkına, şiddet eylemlerinden sorumlu olanların bu yaptıklarının bir bedelinin olacağı ve Suriye yönetiminden hiç kimsenin dokunulmazlığının olmayacağı yönünde açık mesaj verilmesinin hedeflendiğini belirtti. 

Yetkililer, Suriye Devlet Başkanı Esad’ın yaptırım listesinde yer almamasına karşın, Suriye halkına yönelik şiddet eylemlerinin sürmesi halinde sonraki bir tarihte onun da listeye dahil edilebileceğini kaydetti.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın "teröre destek veren ülkeler" listesindeki Suriye, zaten Amerikan yaptırımları altındaki bir ülke konumunda bulunuyor. Ancak son açıklanan kararlar, bu yaptırımları bireylere de genişletiyor.

Bu arada Obama, Suriye’ye 2004 yılında uygulanmaya başlanan yaptırımların süresini uzattı. Obama, konuyla ilgili açıklamasında, Suriye’nin Irak’a giden yabancı militanların sayısını azaltmasına rağmen, eylemleri ve politikalarının Amerikan ulusal güvenliği ve ekonomisine tehdit oluşturmaya devam ettiğini belirtti.

Suriyeli göçmenlere çadır kent ve hastane

Suriye’de yaşanan siyasi iç karışıklığın şiddete dönüşmesinin ardından Suriyeliler Türkiye’ye sığınmaya başladı. 234 kişi dün akşam saatlerinde can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle Hatay’ın Yayladağı ilçesine geldi.

Yayladağı’na bağlı Güveççi köyünün hemen karşısındaki Harabjoz köyü bölgesinde bir süre bekleyen Suriyeliler, Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz’in talimatıyla sınır karakolundan geçirilerek jandarma nezaretinde Yayladağı Kapalı Spor Salonu’na minibüslerle getirildi. Minibüslerden inerken “Tayyip Erdoğan, Türkiye” sloganları atan Suriyeliler, araçlardan indirilerek kapalı spor salonuna alındı. Kimlik kontrolleri yapılan Suriyelilerin büyük çoğunluğunu genç kadınların ve çocukların oluşturduğu görüldü.

Sınıra gelip sığınma talebinde bulunan Suriyelilerin ilettiği ilk bilgi, Hatay’daki kurum amirlerini harekete geçirdi. Sabah saatlerinde bin kişilik bir grubun daha aynı mıntıkaya geleceğinin öğrenilmesi üzerine Kızılay harekete geçti. İlk olarak 234 Suriyeli için jandarma tarafından yemek getirildi. Yemek dağıtımının hemen ardından özellikle çocuklara bisküvi, meyve suyu ve süt dağıtıldı. Daha sonra Kızılay Hatay Şubesi tarafından temin edilen yataklar getirildi.

Samandağ Kızılay Şube Başkanı Habip Yapar, sabah saatlerinde Güveççi Köyü yakınlarında Suriye’den gelecek olası sığınma talepleri için bu mevkide Kızılay’ın 130 çadır kuracağını söyledi. Kızılay olarak ekmek, peynir, zeytin, helva, çocuk bezi ve mama dağıtımlarına aralıksız devam ettiklerini aktaran Yapar, Adana’dan bin battaniye gönderileceğini de sözlerine ekledi.

KADDAFİ: ”ATEŞKESE HAZIRIZ”

Libya lideri Muammer Kaddafi, NATO’nun ”savaş uçaklarını durdurması” halinde ateşkes yapmaya ve görüşmelere hazır olduklarını söyledi.

Bugün erken saatlerde televizyondan yaptığı 80 dakika süren konuşmasında geri adım atmak veya ülkeden ayrılmak gibi bir düşüncesinin bulunmadığını vurgulayan Kaddafi, NATO saldırılarının durması halinde Libya halkının kendi problemlerini kendisinin çözebileceğini savundu.

Televizyonda bir yazı masasının başında görülen ve el yazısıyla kaleme alınmış gibi görünen notlar yardımıyla konuşan Kaddafi, ”Libya, ateşkes görüşmelerine girmeye hazırdır. Ancak ateşkesin tek taraflı olması mümkün değil. Sağlanacak bir ateşkesten ilk biz mutluluk duyarız ve kabul ederiz… Ama Haçlı NATO saldırısı durmalıdır” diye konuştu. 

Sözlerini ”Barışa açılan kapı açıktır” sözleriyle tamamlayan Kaddafi’nin bu seferki konuşmasında, daha önce yaptığı konuşmalarda ”sıçanlar” diye sözettiği ve ev ev izlerini süreceğine yemin ettiği muhaliflere yönelik ifadelerini yumuşatması dikkati çekti. Konuşmasında muhaliflerden silahlarını bırakmalarını isteyen Kaddafi, Libyalıların birbirleriyle savaşmamaları gerektiğini söyledi. Ülkedeki isyandan paralı askerler ile yabancıların sorumlu olduğunu öne süren Kaddafi, ”Birbirimizle savaşamayız. Biz bir aileyiz” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında sivillere yönelik kitlesel saldırılar düzenledikleri iddialarını reddeden Kaddafi, Libya’da saldırılar düzenleyen Avrupa ülkelerine göndermede bulunarak, ”Biz onlara saldırmadık veye denizin karşısına geçmedik. Niçin bize saldırıyorlar? Sizinle müzakere yapmamıza izin verin, bize saldıran ülkeler. Müzakere yapmamıza izin verin” diye konuştu.

NATO güçlerinin görüşmeler yapmak istememeleri durumunda ise ”Libya halkının teslim olmayacağını” ve ”terörist” saldırılara direnerek ölmek arzusunda olduğunu belirten Kaddafi, NATO’ya seslenerek ülkesinin işgal edilmesi durumunda NATO güçlerinin öleceği uyarısında bulundu. Kaddafi, ”Ya hürriyet ya ölüm. Teslim olmak yok. Yılgınlık yok. Geri çekilmek yok” dedi.

Kaddafi’nin konuşmasının yayınlanmasının ardından Libya devlet televizyonundan yapılan duyuruda NATO savaş uçaklarının başkent Trablus’ta, Kaddafi’nin konuşma yaptığı televizyon binasının bitişiğindeki binayı bombaladığı belirtildi. Duyuruda, ”Cemahiriye binasının bitişiğindeki bina, Muammer Kaddafi’nin konuşma yaptığı sırada bombalandı ve bu devrimin liderinin hedef alındığını gösteriyor” ifadelerine yer verildi.

AA