Son dönemde dış politikada sakin bir süreçten geçen İsrail’de hükümet bu sefer de 150 binden fazla İsraillinin sosyal adalet talebiyle sokaklara dökülmesinden ötürü zor günler geçiriyor.
İki hafta önce başlayan ve 11 değişik kentte düzenlenen gösterilerde anneler, doktorlar, öğrenciler, işçi sendikalarıyla birlikte İsrailli Araplar da yer alıyor. Gösterilerde daha ucuz konut ve daha iyi yaşam şartları talepleri ön plana çıkıyor. Protestolarla ilgili Jerusalem Post gazetesinde yapılan bir haber-yorumda, ekonominin göreceli olarak iyi durumdayken bu gösterilerin yapılıyor olmasına dikkat çekildi. Bu tespiti yorumlayan İsrailli bir milletvekili, bir savaş durumu olduğunda halkın fedakârlık yaptığı, ama dış politikadaki bu sükûnetin insanları kendi hayatlarını tartmaya ittiği yorumunu yaptı. Haaretz gazetesi yazarı Zvi Bar’el, İsraillilerin meclisteki hiçbir partiye inancı kalmadığını yazarken gösterilerin bir doğrudan demokrasi talebi olarak Mısır’daki Hüsnü Mübarek iktidarını sonlandıran gösterilerle paralellikleri olduğunu savundu. İsrailli muhalefet partisi Kadima’nın lideri Tzipi Livni ve parlamento başkanı Reuven Rivlin, meclisin tatile girmemesini talep etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise İsrail’deki hayat şartlarının zorluğunun farkında olduğunu ifade ederek, bu şartların düzeltilmesi için çeşitli düzenlemeleri değerlendirdiklerini belirtti.
Zaman