“İslam ile Radikalliği Ayırma Zamanı Geldi”

Olaylar
Guardian gazetesinin editör imzalı haberinde, Anders Behring Breivik’in "Hristiyan fundamentalist" şeklinde tanımlanmasının ülkede ateşli şekilde tartışıldığına ve bazı kişilerin "...
EMOJİLE

Guardian gazetesinin editör imzalı haberinde, Anders Behring Breivik’in "Hristiyan fundamentalist" şeklinde tanımlanmasının ülkede ateşli şekilde tartışıldığına ve bazı kişilerin "haklı olarak" radikalliği Hıristiyanlık’tan ayırmak gerektiği görüşüne yer verildi. Haberin devamında editör şu itirafta bulunuyor: "Hıristiyanlık’la radikalliğin ayrılması bize, batıda genel geçer kabul edilen İslam-radikallik düşüncesinin tekrar gözden geçirilmesi ve İslam ile radikalliğin ayrıştırılmasını göz önünde bulundurmamız gerekiyor."

Gazetenin konuyla ilgili diğer bir haberinde de Avrupalı istihbarat yetkililerinin saldırı sonrası ilk olarak El-Kaide’den şüphelendiğine dikkat çekilerek, "Özellikle son zamanlarda düzensiz, parçalanmış ve ilgi dışı kalmış aşırı sağcıların böyle bir olayı yapacakları kimsenin aklına gelmemişti." sözlerine yer veriliyor. Haberin yazarı Matthew Goodwin devamında şu sözlere yer veriyor: "Son dönemde okuduğum akademik bir araştırma kitabı, ‘Terör olarak Avrupa’yı bundan böyle El-Kaide değil; bu gruplara tepki gösteren aşırı sağcılar tehdit edecek’ tahmininde bulunuyordu. Breivik’in saldırısı farklı aşırı sağcılar tarafından taklit edilip edilmeyeceğini söylemek için çok erken ancak şimdiye kadar göz ardı edilmiş bu grupların ciddi gözetim altına alınması kaçınılmaz."

Daily Telegraph ise Norveçli saldırganı aşırı tutucu Hıristiyan olmasından ziyade, İslam ve çok kültürlülüğe karşı "aşırı ırkçı" biri olduğuna vurgu yapıyor. Gazete, Breivik’in Müslümanlara nefretini ortaya koyduğu ‘manifestosundaki’ notları ön plana çıkardığı haberinde, Norveçli saldırganın ‘ülkedeki Müslümanların sosyal haklardan yararlandıkları ve kazandıkları paraları memleketlerindeki terör bağlantılı örgütlere gönderdikleri’ şeklindeki iddialarına yer veriyor. Haberin sonunda ise, "Breivik’in Müslüman ve çok kültürlü topluma karşı olmasına rağmen neden kendi gibi sarışın, renkli gözlü Norveçli gençleri öldürdüğü konusunda hiçbir ipucu bulunmuyor." çelişkisine dikkat çekiyor.

Olayın yaşandığı ilk zamanda saldırıyı İslami bir grubun yapmış olma ihtimalini güçlü bir şekilde seslendiren İngiliz medyası, saldırının "anti-İslamist, aşırı sağ görüşlü ve koyu Hristiyan bir Norveçli tarafından işlendiğinin kesinleşmesi üzerine şaşkınlıklarını gizleyememişti. İngiliz haber kanallarına bağlanan terör uzmanları da bu konuda hazırlıksız yakalandıklarını belirterek "ezberlerinin bozulduğunu" itiraf etmişti.

Öte yandan gazeteler Norveçli saldırganın, aşırı sağcı örgüt "İngiliz Müdafaa Derneği (English Defence League -EDL)" ve "Avrupa’nın İslamlaşmasını Engelle (Stop the Islamisation of Europe – SIOE)" isimli grup ile yakın temas içinde olduğu kaydedildi. Bu iddiaları "kesin bir dille" yalanlayan EDL ise "Breivik ile hiçbir ilişkimiz yoktur ve yaptıklarını ‘şiddetle’ kınıyoruz. Terör ve aşırıcılığın hiçbir çeşidi, kesinlikle kabul edilemez." şeklinde açıklama yaptı.

CİHAN