Irak’ta sakat doğan çocukların sebebi ‘ABD’

Olaylar
Eric London’ın makalesi Bu bebekleri Amerika bu hale getirdi ABD-liderliğinde Irak’ın işgalinden beri neredeyse on yıl geçmesine rağmen Çevre Kirliliği ve Toksikoloji Dergisi’nin Eyl...
EMOJİLE

Eric London’ın makalesi

Bu bebekleri Amerika bu hale getirdi

ABD-liderliğinde Irak’ın işgalinden beri neredeyse on yıl geçmesine rağmen Çevre Kirliliği ve Toksikoloji Dergisi’nin Eylül’de yayınladığı rapor, savaşın başta Iraklı bebekler olmak üzere Irak halkı üzerindeki yıkıcı etkilerini ortaya koydu.

“Metal Zehirlenmesi ve Irak Şehirlerinde Doğum Kusurları Salgını” başlığı taşıyan rapora göre Basra ve Felluce’de Birleşik Devletler ve İngiltere işgal kuvvetlerinin kullandığı seyreltilmiş uranyum mühimmatının neden olduğu doğum kusurlarındaki büyük bir artış yaşanıyor.

Almanya-kaynaklı Çevre Kirliliği ve Toksikoloji Dergisi, 2007 ila 2010 arasında doğum kusurlarıyla doğan bebekleri inceledi. Bu oran 2000’den önce yüzde 2 daha azdı. Mart ve Nisan 2003’teki işgalde güney Irak şehri Basra büyük bir bombardımana sahne olmuştu. Burada doğum kusurları oranı 2003 işgali öncesinin 17 katı olduğu ortaya çıktı.

Basra’da çocuk mezarlığı yöneticisi Asker Bin Said, Der Spiegel’e şunları söyledi: “Bazı bebeklerin alnında tek gözü vardı. Ya da iki kafalıydılar. Bir tanesinin derisi yüzülmüş bir koyun gibi kuyruğu vardı. Bir tanesi tamamen normal bir çocuktu ancak yüzü maymun gibiydi. Bir kızın bacakları beraber büyümüştü. Yarı balık yarın insan şeklindeydi”.

İki araştırmanın yazarlarından kimyager Chris Busby, The Guardian’a yaptığı açıklamada Felluce’nin “araştırılan nüfuslar içinde en büyük genetik hasar oranına sahip olduğunu” söyledi.

Derginin araştırmacılarının 2010’da topladığı saç örnekleri Felluce’deki çocukların diğerlerine oranla 5 kat daha fazla kurşun seviyesine sahip olduklarını ortaya koydu. Hidrosefali yani “beyinde su toplanması” Basra’daki çocuklarda, ABD’dekinden 5 kat daha fazla. Ayrıca Basra spina bifida yani “açık omurilik” en yüksek orana sahip bulunuyor. 2004 ila 2006 arası toplam hamileliklerin yüzde 45’i düşükle sonlandı.

Michigan Üniversitesi Halk Sağlığı’nda çevre toksikolog ve raporun başyazarı Dr. Müjgan Savabiesfehani, The Independent’a “bu şehirler açıkça masif şekilde ve defalarca bombalandı. Bu bölgelerde bilinen başka alternatif metal kirlenme kaynağı yok” dedi.

Dr. Savabiesfehani’ye göre şu an “nüfusta metal izi” ve “Irak şehirlerinin müteakip bombardımanını izleyen nöro-toksik metal kirlenmesi ile Irak doğum kusurları arasında şaşırtıcı artışı ilişkilendiren güçlü bir kanıt” bulunuyor.

Ayrıca Dr. Savabiesfehani’ye göre araştırmada kullanılan data muhtemelen “eksik” zira birçok aile çocuklarının kusurlarını gözlerden saklamaya çalışıyor.

Amerikan emperyalizminin bombaladığı hedeflerin karşı karşıya olduğu daha önceden görülmeyen bu sağlık krizi, işgal sırasında Birleşik Devletler ve İngiltere birliklerinin kullandığı “seyreltilmiş uranyum” mühimmatının sonucudur. Bu mühimmat, seyreltilmiş uranyumdan yapılan alaşımları içeriyor. Uranyum eklenmesi kurşunların bedenleri parçalayarak ölüm oranını artırıyor.

Mühimmat patladığında ya da bir hedefi vurduğunda solunan ya da kurbanın derisinden emilen kimyasal bir toz ortaya çıkarıyor.

Bir başka ifadeyle Irak şehirleri ve kentlerinin hızlı yıkımı için ABD’nin kullandığı gelişmiş silahlar amaçlarına ulaştı. Yerel halk nesiller boyunca işgalin acısını bariz şekilde yaşayacak. İşgal birliklerinin “çekilmesinin” ardından doğan bebekler, işgalin Iraklı anne ve babalar üzerinde yaptığı etki nedeniyle ölmeye devam edecek.

10 yaşında kanserli bir çocuğun annesi Sabra Salman Der Spiegel’e yaptığı açıklamada “Bunun nedeni savaş. Kirlilik. Mahallemizde bir çok bomba patladı” dedi.

Aynı dergiye konuşan Basralı deforme bir çocuğun ailesi ABD’yi suçladı: “Eşim ve ben her ikimiz de Basra’da büyüdük. ABD sorumludur. Uranyum kullandılar. Tek benim evladım böyle değil”.

ABD Savunma Bakanlığı, her zamanki duyarsızlığıyla bulguları reddetti: “ABD ya da koalisyon ortaklarının kullandığı mühimmatın içerdiği metallere maruz kalınmasının Basra ve Felluce’deki doğum kusurlarını artırdığına dair resmi bir rapor mevcut değil”.

İngiliz hükümeti de raporun bulgularını reddetti ve “konvansiyonel mühimmat ve Basra’daki doğum kusurları arasında ilişki olduğunu doğrulayan güvenilir ya da tıbbi kanıt” olmadığını iddia etti.

Wsws.org’daki bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.