Daha önce ‘Halk Oyu’ adı altında başlayan ve Brexit referandumunu yeniden gözden geçirmeyi amaçlayan kampanyaya gazete ‘Son Karar’ (Final Say) ismini verdi.
Theresa May hükümetine eleştiri
Üç hafta içerisinde 615 binden fazla kişinin kimliklerini belirterek katıldığı kampanyanın 3 önemli nedenden dolayı yapıldığı belirtildi.
Açıklamada öncelikle şu andaki Avrupa Birliği’nden (AB) çıkış sürecine daha az insanın inandığı ve Theresa May hükümetinin krizi iyi yönetemediği vurgulanıyor.
İkinci olarak başlanan bu süreçte son karara ihtiyaç duyulduğu ve kapalı kapılar ardında geçen müzakerelerde halkın son bir kere oyunu kullanması gerektiği belirtiliyor.
Son olarak halkın konuyla ilgili 2016 yılında yapılan Brexit referandumu sürecinden çok daha fazla bilgiye sahip olduğu söyleniyor.
Brexit süreci İngiliz halkının aleyhine işliyor
İngiltere’deki önemli sendika liderlerinden Roy Rickhuss İngiliz halkının 2016’da Brexit’e destek verdiğini ancak hükümetin tavrı yüzünden şu andaki sürecin vatandaşların aleyhine işlediğini belirtti. Rickhuss, Theresa May’in müzakerelerde İngiliz işçileri ve aileleri için en iyi anlaşmayı yapacağını söylediğini ancak şu anda durumun belirsiz olduğunu ifade etti.
Sendika lideri “Şu anda anlaşmaya varmak imkansız ya da bu anlaşma ortada yok. Bu sebeple Halk (Community) adlı örgütüm vatandaşlarımızın Brexit konusundaki ‘son oylama hakkını’ garanti altına almak için The Independent’ın ‘Son Karar’ kampanyasına destek veriyor” açıklamasında bulundu.
‘Halkın Oyu’ kampanyasıyla yeni referandum isteği
2017 yılında “Halkın Oyu” adında bir grup tarafından başlatılan kampanyaya, AB üyeliğinde kalınmasını isteyen milletvekilleri, siyasetçiler, ünlüler ve iş dünyası liderleri destek vermiş ve bir milyondan fazla kişi bu ankete kayıt yaptırmıştı. Bu kampanyayı başlatanlar, varılacak anlaşmada son sözün milletvekillerine değil, halka ait olması gerektiğini savunuyor.
İngiltere’de Haziran 2016’da düzenlenen referandumda halkın yüzde 51,9’u AB’den ayrılma yönünde, yüzde 48,1’i ise AB üyeliğinin devamı yönünde oy kullanmıştı. İngiltere’nin Mart 2019’da AB üyeliğinden tamamen ayrılması öngörülüyor. Her iki taraf da üyelikten ayrılma koşullarına ilişkin nihai anlaşmaya Ekim ayına kadar varmayı ve daha sonra da hem İngiliz hem de Avrupa parlamentolarında onaya sunmayı umuyor.
30 bin demir-çelik işçisinden destek
Öte yandan 30 bin demir-çelik işçisi halkın kendi geleceğini tayin etmesi için Başbakan Theresa May’e çağrıda bulundu. The Community Union adlı örgüt başbakana ‘doğru şeyi yapın’ mesajını gönderdi.
Söz konusu işçiler Brexit referandumu öncesi AB’den fazla destek alamadıkları için birlikten çıkma taraftarıydı. Ancak son bir senede Brexit etkisiyle İngiltere ekonomisinin darbe alması ve Donald Trump’ın alüminyum ve demir çelik ithalatına ek vergi getirmesi sonrası Birleşik Krallık’taki bu sektör de büyük yara aldı. İşçiler önceden Brexit’e destek verirken şimdi bu düşünce tersine doğru dönmüş durumda.
Ünlü moda markası Superdry’ın kurucularından İngiliz milyarder Julian Dunkerton da Brexit referandumunun yenilenmesi çağrısında bulunarak, muhtemel halk oylamasıyla ilgili kampanyayı 1 milyon Sterlin bağışta bulunarak destekleyeceğini açıklamıştı.