Göreve başlaması sonrası Amerikan Kongresi’nde ilk ulusa sesleniş konuşmasını yapan Trump, “Savunma Bakanı (James) Mattis’e, askeri gözaltı politikamızı gözden geçirme ve Guantanamo Körfezi’ndeki gözaltı tesislerimizi açık tutma talimatı verdiğim başkanlık kararnamesini imzaladım” dedi.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre; Böylece seçim kampanyasında verdiği bir sözü daha yerine getirdiğini belirten Trump, “teröristlerin sıradan suçlular değil düşman savaşçılar olduklarını” vurguladı.
Trump, “Bu kişilere yurtdışında yakalandıklarında terörist muamelesi yapılmalı” dedi.
Başkan Trump’ın selefi Barack Obama Guantanamo Üssü’nü kapatmak istemiş ancak başarılı olamamıştı.
‘IŞİD konusunda daha yapılacak çok şey var’
Trump ise konuşmasında, “Geçen yıl, IŞİD’i dünya üzerinden yok etmek için müttefiklerimizle çalışacağımıza söz vermiştim. Bir yıl sonra, koalisyonun IŞİD’i yendiğini, Irak ve Suriye’de neredeyse ellerindeki tüm toprakları geri adıklarını söylemekten gurur duyuyorum. Ama daha yapılacak çok şey var. IŞİD tamamen yenilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Konuşmadan diğer bazı satırbaşları şöyle:
Dünya çapında çıkarlarımıza, ekonomimize, değerlerimize meydan okuyan haydut devletlerle, terör örgütleriyle, Çin ve Rusya gibi rakiplerle karşı karşıyayız…Bu nedenle Kongre’ye yüce ordumuza ihtiyaç duyduğu tüm finansmanı sağlama çağrısında bulunuyorum. Savunma stratejimiz kapsamında nükleer silahlarımızı daha da modern hale getirmeli ve yeniden inşa etmeliyiz.
İran halkı yozlaşmış diktatörlüğün suçlarına karşı isyan ettiğinde, sessiz kalmadım. Amerika cesur özgürlük mücadelesinde İran halkıyla beraberdir. Kongre’den, İran’la yapılan korkunç nükleer anlaşmadaki temel hatalarla ilgili sorunların üzerine gitmesini istiyorum.
Yönetimim, Küba ve Venezuela’daki komünist ve sosyalist diktatörlüklere karşı sert yaptırımlar uyguladı. Ancak hiçbir rejim kendi vatandaşlarına, Kuzey Kore’deki zalim diktatörlükten daha fazla ve gaddarca baskı yapmadı.
Kuzey Kore’nin pervasızca nükleer füzelere sahip olma çabası çok yakında anavatanınımızı tehdit edecek bir düzeye ulaşabilir. Bunu engellemek için en üst düzeyde baskı uyguluyoruz. Geçmiş tecrübelerimiz bize, rehavetin ve tavizlerin sadece saldırganlığa ve provokasyona davetiye çıkardığını gösterdi.
Bizi bu tehlikeli konuma iten geçmiş yönetimlerin hatalarını tekrarlamayacağız.