Lübnan Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Muna Feyyad, terör örgütü DEAŞ’ın yerleşik dünya düzeni ile işbirlikçi Arap rejimlerinin kusurlarını örtmek için icat edildiğini ve Suriye devrimini başarısız kılmak amacıyla kullanıldığını belirtti.
Feyyad, Lübnan’ın En-Nehar gazetesinde yayımlanan makalesinde, Suriye’de yaşanan son gelişmeler, terör örgütü DEAŞ ve yeni dünya sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
DEAŞ’ın “Suriye devrimini” başarısızlığa uğratmak için kullanıldığını belirten Feyyad makalesinde, “DEAŞ, üzerine Suriye devrimini yok etme görevi giydirilen bir askıdan ibarettir ve görevini kusursuzca yerine getiriyor. Mısır, Libya ve Yemen devrimlerini ortadan kaldırmak için de başka yollar bulunmuştu. DEAŞ, bize yeni asrın yaratığı olarak çölde dolaşan bir örgüt olarak pazarlandı. DEAŞ, zayıflayan dünya düzeninin, işbirlikçi Arap rejimlerinin kusurlarını örtmek için icat edilen en büyük incir yaprağıdır.” ifadelerine yer verdi.
“Dünya cinayetleri ve katili yüceltiyor”
DEAŞ’ın antik Palmira (Tedmur) kentini Halep’teki katliamın üzerini örtmek için yeniden teslim aldığını aktaran ve bunu da başka sahnelerin takip edeceği öngörüsünde bulunan Feyyad şunları kaydetti:
“‘Zafer kazanan Suriye Devlet Başkanı, Halep’in sonrasının öncesi gibi olmayacağını ileri sürüyor. Bu şüphesiz isabetli bir görüş. Halep’ten önce dünya bize uluslararası adalet ve etik değerlerin bulunduğunu düşündürüyordu. Ancak Halep’ten sonra standartları altüst olan vahşi bir dünya söz konusu. Dünya cinayetleri ve katili yüceltiyor. İnsanlık insanlığını kaybetti.”
“ABD’nin lideri başarısızlığını ispatladı”
Makalesinde ABD Başkanı Barack Obama’ya ilişkin değerlendirmelere de yer veren Feyyad, “Halep’in kanlı ve utanç verici gölgesi, Obama’nın mirası ve varsa tabii vicdanı üzerine düşecek. Büyük bir güç olarak ahlaki ödevlerinden geri duran ABD’nin lideri başarısızlığını ispatladı. ABD’nin, ahlaki ve insani değerlere, adalete, demokrasiye bağlı olduğu iddialarının sahte olduğunu her zamankinden daha açık şekilde göstermesine katkı sağladı.” ifadelerini kullandı.
Feyyad, “Yaşananlar ne Suriye’nin ne de Halep’in sorunudur. Bu, temellerinden sarsılan dünyanın problemidir. Eski dünya can çekişiyor. Yenisi ise ölü vicdanlar, şiddet, adam öldürme ve yıkımın içinden doğuyor.” değerlendirmesinde bulundu.