Darbeyi tesirsiz kılmak ulaşılabilir bir hedef

Olaylar
Engin Dinç’in röportajı Mısır’da son günlerde darbe protestoları yeniden artışa geçti. Daha önce lokal olarak gerçekleştirilen protestolar, darbenin 100. Günü yaklaştığında merkezi bölgelerde ve...
EMOJİLE

Engin Dinç’in röportajı

Mısır’da son günlerde darbe protestoları yeniden artışa geçti. Daha önce lokal olarak gerçekleştirilen protestolar, darbenin 100. Günü yaklaştığında merkezi bölgelerde ve daha görünür bir şekilde yapılmaya başlandı. Bu da darbecilerin Mısır’da hala tam anlamıyla hakimiyet kuramadığını gösterdi. Mısır’daki son gösterileri ve durumu Ortadoğu Uzmanı Mustafa Özcan’a sorduk. 

Son günlerde Mısır’da yeniden darbe protestolarının arttığına şahit oluyoruz. Sanki darbeciler biraz hakimiyeti kurdu gibi görülmüştü ama son olaylar, herşeyin dışardan göründüğü gibi olmadığını gösterdi. Mısır’da son durumu nedir? Direniş nasıl devam ediyor acaba?

Darbeciler ilk 2-3 ayda 6 bine yakın insan öldürdüler. Rabia ve Ramses meydanını canlı mermilerle dağıttılar. Dolayısıyla gösteriler biraz lokal bir hal aldı, üniversitelere yayıldı. Lakin darbenin 100. gününden evvel de yeniden darbeyi protesto gösterileri başladı. Netice itibariyle Mursi yandaşları ve demokrasi taraftarları bu askeri darbeyi yıkma eğilimindeler. Yıkıncaya kadar mücadelelerine devam edecekler. Darbenin yumuşak karnı çok şiddet kullanmaları oldu. Akılsız hareketlerde bulunuyorlar. Dünya da bunu izliyor. Ekonomik altyapıları da kuvvetli değil, dışa bağımlılar. Yani darbenin devam edebilmesi ekonomik olarak dışa bağımlı. Dolayısıyla bu, para yoksa darbe de yok anlamına geliyor. Bu darbeyi etkisiz ve tesirsiz hale getirmek ulaşılabilir bir hedef olarak görülüyor. Ondan dolayı da yıkmaya çabalıyorlar. 

İhvan’ın yasaklanmasının ardından Hürriyet ve Adalet Partisinin de yasaklanması gündeme geldi. İhvan’ın bazı yetkilileri de hala hakim karşısına çıkarılabilmiş değil. Darbeciler, İhvan ile mücadele anlamında da yeterli gücü sağlayamadılar sanırım. Neler söylersiniz?

Hürriyet ve Adalet Partisi’ne yasak konmasının hiçbir anlamı yok. Darbenin gölgesinde böyle bir partinin varlığının da anlamı yok. Dolayısıyla yasaklanmasının da bir anlamı olmayacak. Karşı taraf darbeyi tanımadığı için, darbenin tanınacağı bir yapının veya bir partinin ne anlamı olabilir? Dolayısıyla karşılıklı olarak birbirlerini bitirme ve tanımama eğilimi var. Bundan dolayı darbecilerin attıkları adımlar kendilerine göre mantıklı olabilir fakat gittikleri yol bir çıkmaz sokak. Darbeci General Sisi kendini cumhurbaşkanı yapmak istiyor. Bu belli, dolayısıyla hiçbir şekilde demokrasi falan düşündükleri yok. O yönüyle Hürriyet ve Adalet Partisinin kapatılması çok tali bir şey. Bu süreç içerisinde, darbenin gölgesinde bu partinin varlığının hiçbir anlamı yok.  

Sizin de belirttiğiniz gibi, Sisi kendisini cumhurbaşkanı ilan ettirmek istiyor. Sisi’nin cumhurbaşkanı olması için yaklaşık 3 milyon imza toplandığı iddia ediliyor. Bu Sisi’nin belli bir toplumsal gücü olduğu anlamına gelir mi?

Hiçbir şey anlamına gelmez, tamamen palavra, tezgah anlamına gelir. Neden? Çünkü Muhammed Mursi’yi 5 milyon kişi destekledi. Ahmet Şefik ile karşı karşıya geldiğinde 13 milyon civarında oy aldı. Temerrut hareketi ise Mursi yıkılmadan önceki son aşamada 25-30 milyon imza topladığını söyledi. Yani Temerrut hareketi, Mursi’nin cumhurbaşkanlığını geçersiz kılmak için, Mursi’nin aldığı oyun iki katını ya da yani Mursi’nin aldığı oylarla Ahmet Şefik’in oylarının toplamını aldığını iddia etti. O yüzden Mısır’da rakamlar havada uçuşuyor. 

Sisi’yle ilgili iddianın gerçek olup olmadığını görmek ancak sandıkta mümkün olabilir. Zaten sandıkta olması da mümkün değil. Çünkü Mısır’da teamüllere göre askeri kıyafet içinde, üniforma içinde bu şekilde siyaset yapmak, cumhurbaşkanı olmak mümkün değil. Önce üniformasını çıkarması lazım. Dolayısıyla çok adaylı bir seçim olursa ve herkes katılabilirse, seçimlerde uluslararası gözlemciler altında adil ve şeffaf bir şekilde yapılabilirse bunun doğru olup olmadığını görebiliriz. Tabi aynen Beşşar Esed gibi halkını katletmiş bir adamın bu saatten aday olması ne derece meşru olur, o da işin ayrı yanı… Bu olayın bir formel kısmı, bir de ahlaki kısmı var. Yani formel kısmını geçsek bile, diyelim ki aday olma ehliyeti var, gerçekten ahlaki olarak, hukuk anlamında, kanun anlamında gerçekten aday olmak hakkı var mı? Bu kadar adamı öldürdükten sonra, yasal bir rejime darbe yaptıktan sonra bu imkan dahilinde mi? Dolayısıyla Sisi’nin cumhurbaşkanı olması değil yargılanması lazım. Ama Batı dünyası İsrail nedeniyle, İslami kesimlerden bazıları yeni rejimden korktuğu için Sisi’ye bu rolü veriyor ve darbeye darbe demiyor. O da bundan cesaret alıyor. 

İsmailiye’de askerlere saldırı oldu ve en son olarak 6 asker öldü. İsmailiye’de Sina’ya yakın bir bölge. Sina’daki bu otorite boşluğu devam ediyor mu? Daha ne kadar devam eder?

Bunları şüpheyle karşılamak lazım. Daha önce de bazı yerlerde cinayetler işlendi. Hatta General Nedim Servet öldürüldü. Bunun çok yakından yapılmış olduğu ve askerler tarafından öldürülmüş olabileceği üzerinde duruldu. Ona mukabil askerler de bunun göstericiler tarafından vurulduğunu söylüyor. Geçen haftalarda bunu tartışması çok oldu. Muhammed Ali Baradey’in partisi Düstur Partisi’nin bir yetkilisi darp edildi ve bunu da İhvan’a yamadılar. Bir kütüphane yakıldı ve bunu da Müslüman Kardeşlere mal ettiler. Fakat hiçbirisinin onlara ait olmadığı ortaya çıktı. Yani hepsi tezgah ve isnat, başka bir şey değil. 

Özellikle Sina bölgesinde ve yakın bölgelerde, Süveyş veya İsmailiye’de bölgelerinde polis veya askerlere ateş açıldığı söyleniyor. Müslüman Kardeşlerin yapacağı iş değil. Cemaat-i İslami de şiddete bulaşmayacağını söylüyorlar. Sisi’nin bir düşmana ihtyiacı var.Kendini meşru gösterebilmek için karşı tarafı karalaması lazım, itibarsızlaştırması lazım. Hatta Sisi’nin Veziristanı’nın Sina bölgesi olduğu söyleniyor. Biliyorsunuz  Veziristan, Pakistan’da General Müşerref’in otorite, yasallık veya meşruiyet devşirdiği alanlardan bir tanesiydi. Teröre karşı mücadelede kendisini kahraman olarak yansıtabilmek için Müşerref Veziristan’da 2000 civarında insanı öldürdü. Şimdi Sisi de Sina’yı yeni bir Veziristan haline getirmeye çalışıyor. Yani amaç otoristesini pekiştirmek ve meşruiyet devşirmek. Dolayısıyla orada herkes İsmailiye vb. yerlerdeki olaylara şüpheyle bakıyor. 

on5yirmi5.com