Abdullah Aydoğan Kalabalık’ın haberi
Tunuslu üniversite mezunu genç işportacı Buazizi’nin kendisini ateşe vermesinin kıvılcımını oluşturduğu, "Arap Baharı" ülkelerindeki dikta rejimlerinin, milyarca doları talan ettiği ortaya çıktı. Irak, Tunus, Mısır, Libya, Yemen ve Suriye’den oluşan 6 Arap Baharı ülkesi diktatörlerinin, son 40 yılda halkına verdiği maddi zararın, 1 trilyon Amerikan dolarına ulaştığı kaydediliyor.
Mısır’da 30 yıllık Mübarek iktidarı boyunca, talan edilen ve yasal olmayan yöntemlerle ülke dışına çıkarılan miktarın 134 milyar dolar olduğu, bu meblağın 54 milyarının son 8 yılda gerçekleştirildiği tespit edildi.
Ülke dışına kaçırılan paraların Madrit, Dubai, Panama, Karayip Adaları ve Londra gibi şehirlerde pahalı gayrimenkullere yatırıldığı açıklandı. Mısırlı yetkililerin ifadelerine göre, bu ülkelerin yönetimleri söz konusu paraların iadesi konusunda yardımlaşmaya yanaşmıyor.
Kaddafi’nin "Afrika kralları krallığı veya Arap Şeyhleri Şeyhliği" gibi hedefler için ülke dışına çıkardığı meblağ konusunda kesin bilgi yok. Bazı kaynaklar 40 veya 50 milyar dolardan bahsediyor. Ancak uzmanlar, söz konusu miktarın tahminlerin çok altında olduğunu, Kaddafi’nin petrol gelirlerinden elde edilen daha büyük miktarlardaki parayı ülke dışına çıkarmış olduğunu öngörüyor.
Kaddafi ailesinin Avrupa’daki yatırımları konusunda bilgi sahibi olan, Libya eski Petrol Bakanı ve Başbakanı Şükrü Ganim’in cesedinin Viyana’da bir nehirde bulunması, bu konudaki soru işaretlerini daha da artırdı. Yapılan inceleme sonucunda Ganim’in boğularak öldürüldüğü anlaşıldı. Olayın suikast olduğu, cinayetin arkasında Kaddafi ailesi veya halen Libya’da tutuklu bulunan, Seyfulislam’ın adamlarının olduğu iddia ediliyor.
Kaddafi’nin Afrika’daki 7 milyar dolarlık yatırımlarını bilen tek adam, devrim esnasında ortadan kaybolan Beşir Salih Beşir’in akibeti ise bilinmiyor. Beşir’in bu paralar üzerinde tasarruf hakkı olduğu belirtiliyor. Beşir’in bir Avrupa ülkesinde olduğu, Libya’dan kaçırılmasına Avrupalı yüksek düzey bir eski yetkilinin yardım ettiği söyleniyor.
Tunus Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin bin Ali’nin ülkeden kaçmasının ardından ortadan kaybolan 15 milyar doların akıbeti konusunda da çelişkili bilgiler var. Yemen eski Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in, oğulları ve yardımcılarının servetinin de 15 milyar dolar civarında olduğu söyleniyor.
Devam etmekte olan Suriye Baharı’na neden olan yolsuzlukların üstündeki sır perdesi henüz aralanamadı. Muhalefet 1970 yılından beri Baas yönetiminin ülke dışında yatırımlar yaptığını, söz konusu yatırımların yönetime yakın işadamları ve baba Esad’ın oğulları adına yapıldığını belirtiyor.
Suriye Yatırımlar Kurulu Başkanı Ahmed Diyab, 2011 Temmuz’unda yaptığı bir açıklamada, ellerindeki verilere göre "Suriye dışındaki yatırımların 70 ila 100 milyar dolar" olduğunu söylemişti.
Bazı gözlemciler Beşşar Esad yönetimindeki Suriye Baas rejiminin halk ayaklanmasına bu kadar uzun süre dayanabilmesini, "40 yıldır ülke dışına çıkarılan paraların kurtarma botu olarak kullanılıyor olmasına" bağlıyor.
ARAP LİDERLERİN HESABINDAKİ PARALAR MAFYA GELİRİ
İsviçre yönetimi Arap Baharı ülkelerinin paraları ile ilgili yeni tedbirler almayı hedefliyor. 12 Mayıs 2012 tarihinde İsviçre mahkemesi ilginç bir karar aldı. Karara göre, Arap Baharı ülkeleri liderleri veya rejime yakın şahsiyetlerin hesabındaki yüklü miktarlar; "mafya ve organize suç örgütlerine ait " paralar olarak değerlendirilecek.
Mahkemenin söz konusu kararı, Arap Baharı ülkeleri halkları tarafından, "İsviçre bankalarına yatırılan yüklü miktarlardaki paralar, iade edilmeyecek" şeklinde algılandı.
DünyaBülteni