ABD’deki ‘köleliğe’ karşı isyanı medya görmedi!

Olaylar
ABD’de ülke genelinde başlayan hapishane grevleri beşinci gününe girdi. 9 Eylül 1971’de gerçekleşen Attica hapishanesi isyanının 45’inci gününde başlayan grevlerde, iş bırakma ve açl...
EMOJİLE

ABD’de ülke genelinde başlayan hapishane grevleri beşinci gününe girdi. 9 Eylül 1971’de gerçekleşen Attica hapishanesi isyanının 45’inci gününde başlayan grevlerde, iş bırakma ve açlık grevi gibi eylemler yapıldı. ABD tarihinin en büyük hapishane isyanı olarak nitelenen eylemler, anaakım medya kuruluşlarında yer bulmadı. ABD’deki yaklaşık iki milyon 400 bin mahkumun 900 bin kadarı işçi olarak çalışıyor.

MESELE CEZA DEĞİL, PARA

Wired dergisi, Walmart, Victoria’s Secret, AT&T gibi büyük şirketlerin hapishanelerden işgücü kiraladığını belirtiyor. 17 yıldır cezaevinde bulunan ve Özgür Alabama Hareketi’nin kurucusu olan Melvin Brooks-Ray, “Mesele suç ve ceza değil. Mesele para” diyor. İnsanların, hapishanelerdeki ekonomik sistemi anlamaları için uğraştıklarını söyleyen Brooks-Ray, meselenin sadece mahkumları değil, dışarıdaki insanları da ilgilendirdiğini söylüyor. Brooks-Ray, hapishanelerdeki aşırı ucuz işgücünün, dışarıdaki insanların iş imkanlarını elinden aldığını dile getiriyor.

ABD'de

Bazı hapishanelerde mahkumlar, havalandırma iznini de kafeslerde geçiriyor.

SOSYAL MEDYA TECRİTİ AŞTI

Onlarca hapishanede aynı anda başlayan grevle ilgili en çok merak edilen konu, grevin nasıl örgütlendiği. Zira Amerikan hapishanelerinde bu tür girişimlere izin verilmiyor, örgütlenme çalışmasında bulunanlar tecrit altına alınıyor. Hapishanedeki 10 yılının dokuzunu bu sepeble tecrit altında geçiren eski mahkum Phillip Ruiz, cevabın ‘teknoloji’ olduğunu söylüyor. Mahkumların gardiyanlar aracılığıyla cep telefonu edinebildiğini söyleyen Ruiz, iletişimin sosyal medya uygulamaları üzerinden kurulduğunu ifade ediyor. Mahkumların örgütlenmede kullandığı bir başka yolsa, avukatlar. Zira mahkumların, izleme altında olmadan ‘dışarı’ ile iletişim kurabildikleri tek unsur avukatları.-Karar