Zembilli Ali Efendi kimdir?

İslam Alimleri
Zembilli Ali Efendi, Fahreddin er-Razi’nin soyundan gelen Cemaleddin Aksarayi’nin torunu Ahmed Çelebi’nin oğludur. Doğum yeri ve tarihi kesin değildir. Fatih Sultan Mehmet‘in s...
EMOJİLE

Zembilli Ali Efendi, Fahreddin er-Razi’nin soyundan gelen Cemaleddin Aksarayi’nin torunu Ahmed Çelebi’nin oğludur. Doğum yeri ve tarihi kesin değildir. Fatih Sultan Mehmet‘in saltanatının ilk yıllarında Amasya civarında doğduğu ileri sürülmektedir.

Fetva almak için kendisine gelenlerin işlerini kısa sürede bitirmek için evinin penceresinden sarkıttığı zembille soruları alıp cevapları yine zembile koyup vermesinden dolayı “Zembilli Müftü, Zembilli Ali Efendi” olarak tanınmıştır.

Zembilli Ali Efendi, ilk eğitimini Larendeli Mevlânâ Hamza’dan aldı. Ardından İstanbul’a gidip Molla Hüsrev’in derslerine devam etti. Fatih Sultan Mehmet zamanında Edirne’de, Mecdi’ye göre Ali Bey Medresesi, Hoca Sadeddin’e göre Taşlık Medresesi müderrisliğine getirildi. Ayrıca padişah tarafından kendisine 5000 akçe ile birlikte elbiseler gönderildi. Karamani Mehmet Paşa veziriazam olunca siyasi rakibi Sinan Paşa ile Zembilli Ali Efendi arasındaki yakın münasebetten dolayı onu önce Edirne’de Beylerbeyi Medresesi’ne, ardından Siraciye Medresesi’ne sürdü ve ücretini düşürdü. Bunun üzerine görevinden istifa eden Ali Efendi, İstanbul’a taşındı. Burada, Sinan Paşa’nın yanı sıra dönemin birçok aydınının bağlandığı Konyalı Şeyh İbnü’l-Vefâ Muslihuddin Mustafa’nın tekkesine devam edip onunla sık sık görüştü.

Fatih Sultan Mehmet’in vefatı ve Sadrazam Karamani Mehmet Paşa’nın yeniçeriler tarafından öldürülmesinin ardından tahta çıkan II. Bayezid döneminde yeniden müderrisliğe geçti. Mecdî’ye göre II. Bayezid bir gece rüyasında Ali Efendiyi görmüş, onunla görüşüp konuşmak istemiş, Ali Efendi, “Selâtîn ile mülâkat ebgaz-ı mubâhâttır” diyerek bunu kabul etmemiş, ancak padişah yine de ona Bursa’da Hüdavendigar (Kaplıca) Medresesi müderrisliğini vermiştir.

Zembilli Ali Efendi, Anadolu’nun birçok şehrinde müderrislik ve müftülük yaptıktan sonra 1504 yılında II. Bayezid tarafından Şeyhülislamlık makamına getirilmiştir. Daha sonra II. Bayezid, Ali Efendiyi, Osmanlı Devleti’nin farklı yerlerindeki hayratının vakıflarına nazır olarak atadı. Bundan sonra, İstanbul’daki Bayezid Medresesi müderrisliğiyle II. Bayezid’e ait evkafın nezaret cihetinin Şeyhülislamlığa dönüşecek olan İstanbul müftülerine verilmesi adet haline geldi.

II. Bayezid vefatından sonra tahta çıkan Yavuz Sultan Selim de Zembilli Ali Efendiyi saltanatı boyuncu Şeyhülislamlık görevinde bıraktı. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Rodos Adasının fethinde bulundu ve camiye çevrilen Saint Jean Katedralinde ilk cuma namazını kıldırdı. Yaklaşık 24 yıl boyunca Şeyhülislamlık görevini sürdüren Zembilli Ali Efendi 1526 yılında vefat etti.

Zembilli Ali Efendi’nin kabri Zeyrek’te yaptırdığı mescit ve mektebin haziresindedir.

Zembilli Ali Efendi’nin Zeyrek’te inşa ettirdiği mektep ve girişinde bulunan mezarı

Kaynaklara göre Zembilli Ali Efendi; fıkıh, usul, edebiyat, lugat, nahiv, tefsir ve hadis sahasında otorite sahibi bir ilim adamı idi. Zembilli Ali Efendi insanların işlerini kolaylaştırmayı, fetva almak üzere başvuranların işlerini kısa sürede sonuçlandırırdı. Onun ilmi konularda taviz vermediği, hatta Yavuz Sultan Selim’e bile karşı çıktığı kaynaklarda anlatılır. Görevlilere hukukî kurallar çerçevesinde ceza verileceğini, padişahın emriyle katledilemeyeceklerini, idamın mahkeme kararından sonra müftünün fetvasıyla mümkün olabileceğini çekinmeden padişaha söylediği ve birtakım şahsî uygulamalarının önüne geçtiği, padişahın yetkisinin sınırlarını da belirlediği ileri sürülür.

Rivayete göre bir defasında Yavuz Sultan Selim’e “ahkâm-ı şer‘iyyeye mugayir” infazda bulunacak olursa hal‘ine fetva vereceğini açıkça söylemişti. Padişah yönetimle ilgili vereceği kararlara karışmamasını sert bir dille bildirince Zembilli Ali Efendi izin almadan hiddetle padişahın yanından ayrılmıştı. Bu davranışının yanlışlığını daha sonra anlayan Yavuz Sultan Selim ona iltifatta bulunmuş, Anadolu ve Rumeli kazaskerliklerini vermeyi teklif etmişti. Zembilli Ali Efendi ile Yavuz Sultan Selim hakkında anlatılan bu tür rivayetlerin, aslında yeni bir resmî kurum halinde teşekkül etmekte olan Şeyhülislâmlık makamının önemini vurgulamaya yönelik olma ihtimali çok yüksektir. Nitekim İstanbul müftülüğü makamının dinî kontrolü sağlayacak biçimde veziriazamlık makamı gibi bir şekle bürünmesinin ilk önemli adımları onun görevi sırasında atılmıştır.

Zembilli Ali Efendi, hayır severliğiyle tanınmış, İstanbul’un değişik yerlerinde cami, mescit ve mektep inşa ettirmiştir. Bunlardan Alaca Mescit, Galata’da Tersane caddesinde iken 1957’de Azapkapı caddesi açılırken yıktırılmıştır. Müftü Ali (Zembilli Ali) Efendi Camii, Küçük Mustafa Paşa semtindedir; mescit olarak yaptırılmış, 932’de (1525-26) cami haline getirilmiştir. Tek kubbeli, kare planlı Ali Cemâlî Efendi Mektebi, Zeyrek Yokuşu’nda 1523-1525 yılları arasında inşa edilmiştir. 1960’ta ortadan kaldırılan Müftü Hamamı, Fatih Kadı Çeşmesi’nde Müftü Ali Camii yakınında bulunuyordu. Bu hamamın geliri yukarıda sözü edilen cami, mescit ve mektebe vakfedilmiştir. Oğlu Fudayl Çelebi de Osmanlı Devleti’nde Şeyhülislamlık yapmış, çeşitli manzum ve mensur eserleri olan bir âlimdir.

Zembilli Ali Efendi’nin Eserleri

  • Muhtârât mine’l-Fetâvâ (Fetâvâ-yı Ali Efendi) – Hanefi fıkhına dair bir eserdir.
  • Muhtasarü’l-Hidâye. Fıkha dair bir eserdir
  • Risâle fî hakkı’d-devrân (Risâletü’d-deverân). Eserde sufi raksının zikir maksadıyla yapılması durumunda haram olmadığı belirtilir ve eserin biri mensur, diğeri manzum iki nüshasının bulunduğu kaydedilir

Zembilli Ali Efendiye ait bir fetva