Fenerbahçe Futbol Takımı Kaptanı Alex de Souza, hakkında çıkan haberler üzerine kendi kişisel internet sitesi ile kulübün internet sitesine açıklamalarda bulundu. Kaptan Alex, "Bir gazetede ismimin savcı tarafından yürütülen bu soruşturmanın içine katıldığı yönündeki haberi gördüm. Evet benim katılımım etkili oldu ama benim katılımım saha içerisinde oldu. Hukuka aykırı hiçbir durumun içerisinde ismimin geçmesine izin vermem, vermeyeceğim." dedi.Alex, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Şüphesiz 2010-2011 sezonu kariyerimdeki en zor sezon oldu. Takım olarak korkunç kötu bir başlangıç yaptık ve ben de kulüp içerisinde dahil çok konuşulup soruşturuldum. O durum beni çok rahatsız ediyordu . Kulüpte altı sezon geçirmiştim ve bir kez daha değerimi kanıtlamak zorundaydım.
Bu bireysel durum, Bursa şehrinde oynayacak olduğumuz Bursaspor maçından önce olumlu anlamda degişmeye başladı. Hocamız Aykut Kocaman ile olağan konuşmalarımızdan daha uzun süreli ve farklı bir konuşma yaptık ve bu maçtan itibaren bu durum benim adıma olumlu olarak gelişmeye başladı. Takım olarak sorunlarımızı çözmeye Kadiköy’de aldığımız Trabzon galibiyeti ile başladık.
Çok sert maçlar oynadık, zorluk derecesi çok yüksek maçları kazandık ve ikinci yarıda Trabzonspor’un verimliliğinin düşmesini bekledik. Unutulmaz maçlar oynadık. 20 dakikada kopardığımız Trabzonspor maçı, deplasmanda oynadığımız Beşiktaş maçı, son dakikalarda galibiyete ulaştığımız deplasmandaki Galatasaray derbisi, son saniyede kazandığımız Gaziantepspor maçı , Lugano’nun golü ile kazandığımız Karabükspor maçı , fantastik bir geri dönüşle kazandığımız Bucaspor maçı ve son saniyelerine kadar hiçbir şeyin garanti olmadığı Sivasspor maçı unutulmazdı.
Prim kazandık, prestij kazandık, ve sahada UEFA Şampiyonlar Ligi’ndeki yerimizi kazandık. Taraftarımızla birlikte çok kutlamalar yaptık çünkü bunu gerçekten hak ettik.
Tatile çıktım, ailemle birlikte dinlendim ve ilk idman haftasında, savcılık tarafından yurütülen soruşturma başladı. Soruşturma hakkında hiçbir zaman konuşmadım ve konuşmayacağım. Çünkü benim konuşacağım konu değil. Böyle bir şey yapmam. Çünkü her seyden önce ben bir futbolcuyum. Kulüp yöneticileri ile pazarlıklar ya da politika hakkında konuşmam. Sadece futbol hakkında konuşurum
Fakat futbol sahası sınırları içinde oynanan futbol hakkında konuşmayı seviyorum. Futbol kulislerinin içerisinde hiç bir zaman bulunmadım, hiçbir zaman bu şekilde kendimi kirletmeyeceğim gibi, bu olaylardan nefret ederim. Ben futbol oynayıp, saha içerisindeki sıkıntıları çözmek üzere yetiştirildim. Kazanarak, kaybederek ama her zaman futbolun taleplerine saygı duyarak hareket ederim.
Ligin başlangıç tarihinin 5 Ağustos’tan 9 Eylül’e ertelenmesinden sonra ailemle birlikte kafamızı dinlemek ve hergün medyada çıkan birbiriyle uyumsuz bilgi kirliliğinden uzaklaşmak amacıyla Türkiye dışına çıktık.
Futbol hakkında haberler görmeye alışkınım fakat maalesef son bir ay içerisinde futboldan konuşulmuyor.
Üzüntü ve özellikle de öfkeyi İstanbul’a döndükten sonra daha fazla yaşadım. Bir gazetede ismimin savcı tarafından yürütülen bu soruşturmanın içine katıldığı yönündeki haberi gördüm. Evet benim katılımım etkili oldu ama benim katılımım saha içerisinde oldu.
Deli gibi çalıştım, zamanımdan fedakarlık ettim, ağrılarla oynadım, limitimi sonuna kadar zorladım ve bu yüzden 28 tane gol attım ve bir sürü gol pasında pay sahibiydim. Ben bunları yaparken takim arkadaşlarımın da aynısını yaptığını gördum. Hukuka aykırı hiçbir durumun içerisinde ismimin geçmesine izin vermem, vermeyeceğim.
Benim ismim ve karakterim, ortaya atılan bu güvensizlik ortamının üstündedir. Eğer herhangi bir kişi, bu saha dışı olaylara katıldığıma dair bir virgül bile kanıtlarsa, futboldan bütün kazandıklarımı geri veririm ve aynı anda futbolu bırakırım. Türkiye Futbol Federasyonu’nun kararının beklentisi içerisindeyim ve aynı zamanda Türk Futbolu’nun ilerliye gitmesinin destekçisiyim."
CİHAN