Elektrik Üretiminde Bir İlk!

Buluşlar
T&T Group Energy Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Baykara, mısır silajı ve hayvan atığından kapalı silindirik tanklarda, anaerobik ortamda fermantasyon yaparak oluşan metan ağırlıklı biogazdan elektr...
EMOJİLE

T&T Group Energy Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Baykara, mısır silajı ve hayvan atığından kapalı silindirik tanklarda, anaerobik ortamda fermantasyon yaparak oluşan metan ağırlıklı biogazdan elektrik üretmeyi planladıklarını belirterek, ”Bu, Türkiye’de bir ilk olacak. Aydın, Adana ve Konya’da arazi alımını yaptık, mısır ekiyoruz. Bir yıl içinde her ilde yaklaşık 1,5 megavat elektrik üreteceğiz” dedi.

Enerji Fuarcılık ile Alman Messe Frankfurt ve Deutsche Messe AG ortaklığıyla organize edilen Petroleum İstanbul Fuarı’nda sorularını yanıtlayan Baykara, T&T Group Energy’nin, enerji ve inşaat sektöründe bir çok projeye imza atan Transtek Elektrik ve Tuna İnşaat firmalarının bir araya gelmesiyle kurulduğunu belirterek, 2008 yılında enerji yatırımlarına başlayan T&T Group Energy’nin, grup bünyesinde 3’ü yatırım ortaklığı olmak üzere toplam 13 şirkete ve yaklaşık 250 megavat kapasitede projeye sahip olduğunu anlattı.

Yatırımlarını arttırmayı amaçlayan T&T Group Energy’nin, kısa sürede 1.000 megavat kurulu gücü aşmayı hedeflediğini ifade eden Baykara, T&T olarak kendilerini enerji sektöründe, elektrik üretimi konusunda enerji santrallarının ”Anahtar Teslimi” yapımında konumlandırdıklarını belirtti.

”Yapımından işletmesine her yönüyle artık bu konuya hakimiz” diyen Baykara, aynı zamanda, kurumsal yatırımcı firmalara, enerji yatırımlarında ”Proje Yönetim Hizmetleri” sunan grubun yönettiği yaklaşık 900 megavat kurulu güçteki projelerin yılda 2 milyar 800 milyon kilovat elektrik üretebilecek kapasitede olduğunu söyledi.

Baykara, T&T Group Energy olarak bilime, insan kaynaklarına ve teknolojik gelişmelere yatırım yaparak enerji sektöründe yol gösterici olmayı ve başta hidroelektrik olmak üzere, doğalgaz, termik, jeotermal ve biyogaz alanlarında yatırımlar yaparak büyümeyi hedeflediklerini kaydederek, bunun yanında rüzgar, güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı projeler hayata geçirerek kaynak çeşitliliğini artırmayı düşündüklerini dile getirdi.

-”ÜRETİM KAPASİTEMİZİ 1000 MEGAVATIN ÜZERİNE ÇIKARMAYI PLANLIYORUZ”-

Büyümede, öncelikli olarak ulusal pazardaki yatırımları değerlendirerek milli ekonomiye katkıda bulunmayı amaçladıklarını ifade eden Baykara, şöyle devam etti:

”Önümüzdeki dönemde başta komşu ülkeler olmak üzere uluslararası alanda yatırım fırsatlarını değerlendirmeyi düşünüyoruz. Yaptığımız tüm projelerde çevreye duyarlı ve sosyal sorumluluk sahibi olma düşüncesiyle hareket etmeye ve kaliteli hizmetler üreterek topluma değer katmayı görev sayıyoruz. Yatırımlarımızda öncelikli olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına önem veriyoruz, bu alandaki fırsatları yakından takip ediyoruz. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte yaklaşık 3 milyar dolarlık yatırım yaparak üretim kapasitemizi 1000 megavatın üzerine çıkarmayı planlıyoruz.”

Baykara, öncelikli yatırım alanı olan hidroelektrikte, Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki önemli barajları tamamlayarak üretime katkıda bulunmak istediklerini belirterek, Türkiye’nin özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerindeki HES projeleri ile ilgilendiklerini, şartların uygun olması durumunda satın alma yoluyla hidroelektrik üretim kapasitelerini artırmayı hedeflediklerini anlattı.

Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının son 5-6 yılda önem kazandığını, ucuz enerji olduğunu, yerli kaynakla elektrik üretiminin doğalgaz ve fueloile karşı maliyetinin düşük olması dolayısıyla gündeme geldiğini ifade eden Baykara, bu alanda da yatırım ve hizmetlere devam ettiklerini söyledi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak yapılacak olan enerji santrallerinin, ülkenin en değerli varlıkları haline geleceğini, fakat artan enerji talebini karşılamak için tek çözüm de olamayacağını savunan Baykara, mutlaka enerji çeşitliliğine yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini dile getirdi.

Enerji çeşitliliğine örnek olarak biyogaz ve biomass enerji santrallerinin etüd edilmesi ve üzerinde çalışılması gereken projeler olduğunu belirten Baykara, ”Ciddi bir Ar-Ge ve dizayn departmanımız var, projelerimizi hayata geçirmek için heyecanla çalışıyoruz” dedi.

-”BENZİN TAHTINI LPG’YE BIRAKACAK”-

Türkiye’de yeterince LPG depolama ve tasfiye alanı bulunmadığını belirten Baykara, şunları kaydetti:

”Özellikle Karadeniz ve Ege’de böyle bir ihtiyaç söz konusu. Türkiye’deki LPG ithalatı çok yüksek miktarlarda. 2010 yılında 3 milyon 659 bin ton LPG tüketilmiş ve gene 2010 yılında 20 farklı ülkeden, toplam 3 milyon 97 bin ton LPG ithal edilmiş. Bunun yaklaşık 2,5 milyonu LPG otogaz segmenti… Benzin tüketimi ise 2010’da yaklaşık 2,1 milyon ton olmuş. Halbuki daha iki yıl önceki durum tam tersi, 2008’de LPG tüketimi 2,1 milyon ton, benzin ise 2,34 milyon ton… Bu da gösteriyor ki, benzin tahtını artık LPG’ye bırakacak. Aynı zamanda temiz enerji, çevre dostu.”

-MISIR SİLAJINDAN VE HAYVAN ATIĞINDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ-

Tarkan Baykara, mısır silajı ve hayvan atığından kapalı silindirik tanklarda, anaerobik ortamda fermantasyon yaparak oluşan metan ağırlıklı biogazdan elektrik üretmeyi planladıklarını bildirerek, şöyle konuştu:

”Bu, Türkiye’de bir ilk olacak. Aydın, Adana ve Konya’da arazi alımını yaptık, mısır ekiyoruz. Burada da yaklaşık her ilde 1,5 megavat elektrik üreteceğiz. Bu pilot bir proje. Türkiye’nin bu konuda önü çok açık. Ege ve Akdeniz bölgesinde, ılıman iklimlerde bu tip projeler yapılabilir. Bu tür elektrik santralleri Türkiye’de henüz yapılmadı. Ama Almanya, Fransa, İngiltere ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde örnekleri var. Bir yıl içinde elektrik üretimine geçeceğiz.

Biyogaz santralleri Türkiye’de bilinen santraller değil. Tarım sektörüne çok faydalı bu tip entegre tesisler. Çünkü tesise yakıtı araziden sağlıyorsunuz. Çiftçi sonuçta ürettiği mısırı ya da enerji bitkisini hemen biyogaz santralinde fermente edip, elektrik üretebiliyor. Satışı garanti bir entegre tesisin içine girmiş oluyor. Tesiste elektrik enerjisinin yanında ısı enerjisi ve organik gübre oluşmaktadır. Elektrik şebekeye verilirken ısı enerjisi seraların ısıtılmasında, oluşan organik gübre de bölgedeki arazilerin ıslahında kullanılacaktır. Tesis gerek tarımsal üretim gerek seracılık faaliyetleri sebebiyle bölgeye istihdamı da beraberinde götürecektir. Firmamız santrali kurmak için dizayn, mühendislik çalışmalarını devam ettirmektedir.”

Tarkan Baykara, Almanya’da bu tip 3000’den fazla tesis bulunduğunu belirterek, ”Türkiye’de de gelişeceğine inanıyoruz. Özellikle de 28 Aralık 2010’da çıkan yenilenebilir enerji kaynaklarına uygulanacak tarifelere ilişkin kanun biyogaz ve biomass santralleri yapımını destekliyor. Türkiye’de önümüzdeki yıllarda desteklemenin artacağını düşünüyoruz ve bu konuda yatırım yapacağız” dedi.

Star