Okurken iki kez düşündüren, "vay be" dedirten bu dialogları çok beğeneceksiniz…
Sokrat ölüme mahkum edildiğinde, eşi:
– Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya
başlayınca, Sokrat:
– Ne yani, birde haklı yere mi öldürülseydim!
————————————–
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayışı ve
felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir
sokakta zenginliğinden başka hiçbirşeyi olmayan
kibirli bir adamla karşılaşır.
İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün
değildir…
Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir
serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen,
kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
– Ben çekilirim!!
————————————–
Meşhur bir filozofa:
– Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu
kadar fakirsiniz? diye sorulduğunda:
– Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.
————————————–
Dostlarından biri, Fransız kralı 15. Lui’ ye:
– Majesteleri, akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü?
Hiç kimse budalalağı kabul etmeyeceğine göre, herkes
böyle bir vergiyi seve seve öder. Kral, alaylı alaylı
gülerek:
– Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu
buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf
tutuyorum.
————————————–
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile’ ye
hasımlarınından biri:
– Efendim, kulaklarınız, bir insan için biraz büyük
değil mi? Galile:
– Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz
büyük ama, seninkiler de bir eşşeğe göre fazla küçük
sayılmaz mı?
————————————–
Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon’ un bir
muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde
gezdirerek:
– Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek
ötesini zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye
başlayınca, Napolyon:
– Evet, Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi
yapardım.
————————————–
Bir toplantıda bir genç M. Akif küçük düşürmek için:
– Afedersiniz, siz veterinermisiniz? demiş. M. Akif
hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
– Evet, biryeriniz mi ağrıyordu?
————————————–
İdam edilmek üzere olan bir mahkuma:
– Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında:
– Bu bana iyi bir ders oldu!!
————————————–
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi
sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer
hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin
yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ;
– Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir:
– Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı
yapıştırmış:
– Bende bilirim.
————————————–
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarında
ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna
gelip telaşla:
– 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor,
der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
– Bizde onlara yaklaşıyoruz.
——————-
Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanırmısınız?
Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını
neyle açıklardım.