70 Yaşındaki Boks Sevdalısı

Doğal Yaşam
Uzun boks kariyeri boyunca önemli başarılara imza atan Uçar, boksör gençlere tecrübelerini sözle değil, ringde uygulamalı olarak gösteriyor. Boksla dolu geçen uzun spor yaşamını değerlendiren Ali Uçar...
EMOJİLE

Uzun boks kariyeri boyunca önemli başarılara imza atan Uçar, boksör gençlere tecrübelerini sözle değil, ringde uygulamalı olarak gösteriyor.

Boksla dolu geçen uzun spor yaşamını değerlendiren Ali Uçar, bu spora 1957 yılında Beşiktaş Spor Kulübü’nde başladığını söyledi.

İstanbul’da 2 yıl kaldıktan sonra boks hayatına Trabzonspor’da devam ettiğini belirten Uçar, ”Daha sonra Kadırga Spor Kulübü’nde Halem Algönül ile çalıştım. Askerde Jandarma Gücü’nde 30 ay askerlik yaptığım süre zarfında da bu tutkumdan vazgeçmedim. Polis olduktan sonra Emniyetspor’da çalışmalarımı sürdürdüm” dedi.

Boks yaptığı sırada birçok yabancı antrenörle çalıştığını kaydeden Uçar, ”Rumen, İtalyan, Polonyalı birçok yabancı antrenörle çalıştım. Bu çalışmaların sonucunda milli takıma seçildim. 11 kez milli oldum. 10 kez de Türkiye şampiyonu olmayı başardım. Almanya’da ve İskoçya’da milli takım forması altında birçok maç kazandım. 11 uluslararası müsabaka yaptım. Bunlardan 8’ini kazandım, 3’nü kaybettim ve bu maçlarda unutulmaz anlar yaşadım. Geriye dönüp baktığımda, sporun bana çok şey kattığını görebiliyorum” diye konuştu.

YILLARIN TECRÜBESİ

Yaklaşık 43 yıldan bu yana boks antrenörlüğü yaptığını ifade eden Ali Acar, şöyle devam etti:

”Aktif spor hayatımı noktaladıktan sonra antrenörlük yapmaya karar verdim. Uzun yıllar Türk boksuna birçok sporcu ve antrenör yetiştirdim. Benim yanımda antrenörlüğe başlayan Handan İsyan, Sefa Karataş ve Selahattin Başaran, şu anda milli takım antrenörlüğünü yapıyor. Bu, benim için gurur verici bir durum. Açtığım salona gelen öğrencilerime, bu sporun inceliklerini öğretmek ve boksu ne kadar çok sevdiğimi göstermek için mücadele ediyorum. 70 yaşındayım, demir gibiyim. Sporun bana katkıları gerçekten çok büyük oldu. Sporla iç içe olduğum için sağlıklı ve mutlu yaşıyorum.”

EŞİ BOKS YAPMASINI İSTEMİYOR

Uçar, eşinin boksa başladığı sıralarda bu sporu yapmasını istemediğini ifade ederek, ”Eşim ilk başlarda bu sporu yapmamı istemiyordu, ancak ekmeğimizi bundan kazandıktan sonra o da bu durumu kabullendi. Boks gerçekten zor bir spor. Fiziksel temasa dayalı bir spor dalı. Eşim, burnumun şişmesine, bir yerimin morarmasına dayanamıyordu. Ancak buna karşın benim dışımda bütün çocuklarım da boks yapıyor. Torunlarımın da bu sporu yapmasını gönülden isterim” diye konuştu.

FUTBOL BOKSTAN DAHA TEHLİKELİ

Antrenör Ali Uçar, çoğu ailenin boksun tehlikeli bir spor olduğu düşüncesiyle çocuklarını bu spora yönlendirmediğini söyledi.

Bu düşüncenin gerçeği yansıtmadığını ve boksun çok sağlıklı bir spor dalı olduğunu vurgulayan Uçar, ”Bu durumu bir şekilde çözmemiz lazım. İnsanların boksta başarılı olması için bu spora erken yaşta başlamaları gerekiyor. Boks, dünya klasmanında tehlike açısından 18. sırada yer alıyor. Futbol bile bokstan daha tehlikeli. Adamın diz kapağına vuruyorsun, menisküs ameliyatı oluyor, ömür boyu spor yapma şansını kaybediyor. Bunun gibi birçok tehlikeleri var. Güreşçileri görüyorsunuz, kulakları kırık. Karate gibi sporlar çok daha fazla tehlikeli. Boks, ailelerin zannettiği kadar tehlikeli değil” diyerek sözlerini tamamladı.