“Ramazan Günlüğüm” isimli kitabı Nesil Çocuk Yayınları arasında çıkan yazar Nurdan Damla, kendi çocukluklarında Ramazan-ı Şerif’in gelişiyle birlikte mahalle arkadaşlarıyla aralarında “kim daha fazla oruç tutacak” diye tatlı bir rekabet olduğunu belirterek “Ayrıca merhum babam ezan vaktinin gelişinin takibini biz çocuklarına verirdi. Pür dikkat müezzini beklerdik. Müezzinin ilk ‘Allahu Ekber’ nidasını işitmek bir başka çocukluk coşkusuydu. Kim akşama kadar dayanırsa ona ‘itfaiye’ dediğimiz birçok yiyecek hediye edilirdi: Şeker, sakız, çerez, lolipop, çikolata, incir, ceviz vs.” diye konuştu.
Damla, Ramazan’da çocukların gönlünün mutlaka hoş tutulması gerektiğini söyledi. Damla, elden geldiğince minik, hoş hediyeler alınabileceğini, en güzel hediyenin ise kitap ve Kur’an olduğunu belirtti. “Çocuklara kızmamalı, her zamankinden daha çok ilgilenmeli.” diyen Damla, “Efendimiz’in (sas) hayatından kesitler sunulmalı. Tatlı bir oyun ve eğlence havası içinde orucun müminin vazgeçilmezi olduğunu kavratmalı. Didaktik bir tarz ve dayatmacı bir üslup asla yararlı olmaz. Herhangi bir yardım faaliyetine çocukları da dâhil etmek güzel olur. Böylece o da vicdani rahatlığı ve huzuru hisseder.” dedi.