Ramazan ayının gelmesiyle oruç tutanların kafalarını karıştıracak hararetli imsak tartışmaları başladı. Birlik beraberlik mesajlarının verildiği bu mukaddes ayda imsak ve iftar saatleri konusunda ortaya atılan iddialar İslam alemini rahatsız ediyor. Diyanet’in takvimine karşı bazı cemaatlerin kendi takvimlerini oluşturup oruca başlama saatlerini farklı uyguladıkları biliniyor. Yenişafak gazetesinde yayınlanan röportajda Prof. Dr. Hayrettin Karaman ‘Diyanet’in takvimi insanların kafalarını neden karıştırıyor?’ sorusunu cevapladı.
ENİNE YAYILAN IŞIK
Prof. Dr. Karaman, ‘Diyanet, ayetlere ve hadislere dayanarak imsakın ve sabah namazının ilk vaktinin ‘kırmızı şafak değil, beyaz şafakın ilk ışıkları, başlangıcı, enine yayılanı’ olduğunu kabul ediyor. Bunu tespit için de hem hesap yaptırıyor hem de gözlem yaptırıyor. Bunu kabul etmeyen taraf ise şafakın kırmızı olduğunu, bunun da daha geç belirdiğini iddia ediyor. İddiasına nakil ve akıl (bilim) yönünden deliller ileri sürüyor. İlim ahlakı şöyle demeyi gerektiriyor: ‘Benim görüşüm budur ve bana göre bu doğrudur, başka görüşlere de saygım vardır ama katılmıyorum’. İşte bu söylendiği zaman kafalar karışmaz, insanlar bölünmez, ümmet tefrikaya düşmez. Bana göre Diyanet’in hem imsak hem de sabah namazının ilk vakti için yaptığı belirleme gönül rahatlığı ile uygulanabilir’ dedi.
SABAH NAMAZI NE ZAMAN KILINIR?
Sabah namazı niçin başka zamanlarda ortalık aydınlanınca kılınıyor da Ramazan’da imsak vakti girince kılınıyor? sorusuna ise Karaman şöyle cevap verdi: ‘Namazların vakti bir zaman çizgisi değil, zaman aralığıdır. Bu zaman aralığının başında, sonunda veya ortasında bu namazlar kılınabilir. Ramazan’da insanlar, imsak başlayıp namazın vakti girer girmez sabah namazını kılıp yatmak istiyorlarsa bu mümkün olsun diye namaz ilk vaktinde kılınıyor. Sair zamanlarda ise ortalık biraz aydınlanınca kılınması tercih ediliyor. Bu iki uygulama da caizdir, namaz, vakti içinde kılınmış olmaktadır.
SAHABE BİLE TARTIŞTI
İslam alimi Prof. Dr. Karaman, imsakın ve dolayısıyla onunla başlayan sabah namazının ilk vaktinin ne ile belli olacağı, doğu ufkunda beliren hangi aydınlığın ve rengin ‘imsak ve sabah namazı vaktinin alameti’ olduğu konusunun sahabe devrinden beri tartışılmış bir konu olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: ‘Şimdiye kadar büyük çoğunlukla alimlerin kabul ettikleri ve uygulanan usule eskiden de muhalefet edenler, farklı görüş ileri sürenler olmuştur. Şafak’ın doğu ufkunda enlemesine yayılan beyaz renkli aydınlık değil de kırmızı renkli şafak olduğu iddiası da, ortalık iyice aydınlanmadıkça oruç başlamaz diyenler de eskiden beri vardır. ‘Hesap mı, gözlem mi, her ikisi mi’ tartışması da yeni değildir. Bu sebeple tartışmaya taraf olanların ‘yeni bir buluş yapmış ve tek hakikati yakalamış olma edasından’ vazgeçmeleri, daha mütevazı olmaları gerekiyor. Bir de karşı tarafı ‘bilerek yanlışta ısrar etme’ ithamından vazgeçmeleri icab ediyor.’
HASSASİYET VAR
Kurumun, ilmi esas alarak ciddi araştırmalar yaptığını söyleyen Alim ‘Diyanet bunu yaparken uzmanları topluyor, üniversite ile işbirliği yapıyor, samimi ve ilmî bir sonuca ulaşıyor, bunun doğru olduğuna inanıyor ve ilan ediyor’ dedi.
Kurumu töhmet altında bırakmayın
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın öteden beri Müslümanların ulemasıyla ve halkıyla kahir ekseriyetinin kabul ettikleri usulü ve vakti bugün de kabul ettiğini ve uyguladığını ifade eden Hayrettin Karaman, ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’na dönüp ‘Siz bilerek yanlışta ısrar ediyorsunuz’ demek iftira olur, su-i zan olur, Diyaneti töhmet altında bırakmak olur ki, bunu tasvip etmemiz mümkün değildir’ diye konuştu. Karaman, hepimizin tartıştığı bu önemli konuyu şu iki maddenin altını çizerek özetledi: ‘Diyanet İşleri Başkanlığı farklı görüşlerden habersiz değil. Ve aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanlığı söz konusu farklı görüşlerin doğru olduğunu bildiği halde yanlışta ısrar ediyor değil.’