İtikâf, başı rahmet, ortası mağfiret olan Ramazan ayında cehennemden kurtuluşu kazanmak için sunulan bir fırsattır.
İtikâf, günlük meşgalelere dalıp giden insan için kalbini ve bedenini İlahi Nur’la yıkayabileceği muhteşem bir fırsat. Kulun, Rabb’iyle baş başa kaldığı bir zaman dilimi. On Dokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Osman Güner, Allah Resulü’nün (sas) Ramazan’ın son on gününü Mescid-i Nebevi’de geçirdiğini anlatıyor. Hz. Aişe Validemiz’in, “Resul-i Ekrem (sas) Ramazan ayının son on gününde itikâfa girerdi. O bu sünnetine vefatına kadar devam etmiştir. Sonra onun ardından hanımları itikâfa girmiştir.” buyurduğunu hatırlatan Prof. Güner, Peygamber Efendimiz’in Sahabe-i Kiram ve eşlerine de itikâfı tavsiye ettiğini söylüyor. Güner, itikâfın Efendimiz’in (sas) devamlı yaptığı, pek az terk ettiği ibadetlerden (sünnet-i müekkede) biri olduğunu belirtiyor. Allah Resulü’nün itikâfı ‘cehennemden kurtuluş’ olarak ifade ettiğini aktaran Güner, itikâfa gireceklere şunları öneriyor: “Kulluğun zirveye çıktığı bu zaman, iyi değerlendirilmeli. Kur’an ile meşguliyet artırılmalı. Evrad-ü ezkar yapılmalı. Dini en güzel öğrenebilecek kitaplarla meşgul olunmalı.”
İstanbul’un camileri itikâfa hazır…
Ramazan’ın sonundaki bu kıymetli zamanı değerlendirmek isteyenler için İstanbul’un 150 camisi itikâfa hazırlandı. İtikâfa girmek isteyenlerin, cami görevlilerine başvuru dilekçesi ve nüfus sureti fotokopisiyle kayıt yaptırması gerekiyor. Başvurular ilçe müftülüğünde, mülki amirin uygun görmesi halinde onaylanıyor. İtikâfa girenlerin birçok camide dernek, vakıf ve belediyelerce yeme-içme gibi ihtiyaçları karşılanıyor. İskenderpaşa Camii, Nişanca Mehmet Paşa Camii, Kızıl Minare Camii ve Kumrulu Mescidi itikâfa girilebilen camilerden birkaçı.
İtikâfa girerken bunlara dikkat!
İtikâfa niyet edilmeli.
İtikâfa girecek kişi akil baliğ (aklı başında) ve temiz olması gerekir.
İtikâfa cami ya da mescitlerde girilmeli.
Mescit ya da camide itikâfa giremeyen kadınlar evlerinde mescit gibi belirledikleri bir odada ibadet edebilirler.
Mümkün olduğunca dünyevî konuşmalardan kaçınılmalı, abdest ve tuvalet ihtiyacı haricinde itikaf mekanından dışarı çıkılmamalı.
Zarurî ihtiyaçlar dışında itikaf mekanından dışarı çıkılması itikâfı bozar. Çünkü itikâfta olan kişinin yemesi, içmesi ve uyuması o mekanda olmalıdır.
Zaman