Muhallebicilere gidip buluşmanın popüler olduğu yılların çok da ötesinde, muhallabi sokak satıcılarının işiydi. Osmanlı zamanında muhallebiciler, muhallebilerini yapar ve minik kaplar içerisine porsiyonlayarak satarlardı. Zamanın lezzerti, bereketi bu tatlının kıymetini bilmeye yetiyordu. Şimdilerde kıymetsiz bir tatlı gözüyle bakılan muhallebi, aslında tarihimizin koca bir parçasıdır.
Muhallebi; sütün muktediri, sütün sahibi anlamlarına gelir. Osmanlının 1500’lü yıllarına dayanan muhallebinin tarihinde büyük bir sevgi yer alıyor. Zamanında sünnet törenlerinde, sokaklarda, eve gelen özel misafire ve ”sevgiyle” bakılan kişiye ikram edilirdi.
Etli, sakızlı, pirinçli, ballı, safranlı ve tarçınlı şekilde yapılan ve şimdiye sade haliyle ulaşan muhallebi, yemek olarak da yenirdi. Padişahların sofralarında mutlaka bulunurdu. Zamanla büyük kazanlarda pişirilmeye, dağıtılmaya başlandı. Büyük kazanın dibinde kalan yoğun ve yanık kısma ulaşan kişiler bu tadı çok sevince yeni bir lezzeti ve tarifi gün yüzüne çıkarmış oldular. Bu tarif, kazandibinin bizzat kendisi..
Muhallebi tarifi
Malzemeler
6 yemek kaşığı şeker
1,5 yemek kaşığı un
2,5 yemek kaşığı nişasta
1 yemek kaşığı pirinç unu
1 litre süt
damla sakızı
1 yemek kaşığı tereyağı
Yapılışı
Şeker, un, nişasta, pirinç unu ve sütü bir tencereye alarak kaynatın.
Orta ateşte göz göz olana kadar pişirin. Kaynatıp 10 dakika da kısık ateşte beklettiğiniz muhallebi tenceresini ocaktan alın.
Tereyağını ve daha sonra damla sakızını döverek içine ilave edin.
İlk sıcağı çıkınca karıştırarak kaplara bölüştürün.
Şimdiden afiyet olsun…