Almanya’da 7 yıl önce 20 yıllık bir çalışma sonucu ortaya çıkan Metabolik Balans Testi, kişinin metabolizmasına uygun olan yiyeceklerin tespit edilmesini sağlayarak, insanların metabolizmasına uygun olmayan besinleri yemesini önleyip, metabolik hastalıkların önüne geçilmesini sağlıyor. Yaklaşık 3 yıldır Türkiye’de de uygulanmaya başlanan bu programla birlikte, insanlar farkına varmadan metabolizmasına aykırı olarak tükettiği besinlerin verdiği metabolik zararlardan kurtularak, metabolizmasına uygun olan besinleri öğrenip, benlenme alışkanlıklarını bu bilgiler neticesinde gerçekleştirerek sağlıklı bir yaşam elde ediyorlar.
Konu ile ilgili olarak bilgi veren Türk Diyabet Cemiyeti ve Obezite Vakfı Kocaeli Şubesi Başkanı Dr. Yılmaz Oktay, Metabolik Balans Testi’nin bozulmuş insan metabolizmasının tekrar yerine getirilip, sağlıklı bir şekilde çalıştırılması programı olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:
"Metabolik Balans Testi, Almanya’da 6-7 yıl önce 20 yıllık bir çalışma sonucu ortaya çıkarılmış bir metabolik ayar yöntemidir. Bozulmuş olan insan metabolizmasının ayarlarının tekrar yerine getirilip sağlıklı bir şekilde çalıştırılması programıdır. Bu program başarılı olduktan sonra bütün dünya ülkelerinde yavaş yavaş tanınmaya başlamıştır. Türkiye’de de hekim arkadaşlarımız eğitildikten sonra 3 senedir bu program uygulanmaktadır. Bu programın esas önemi kişiye özel olmasıdır. Yani size ait olan metabolizmanızın sadece sizin beslenme programınıza ait olması gerekiyor. Şimdiye kadar hastalarımıza diyabet ve obezite tedavilerini yaparken her hastada aynı tedaviyi uygulamamıza rağmen çok farklı tedavi sonuçları alabiliyorduk. Yani başarı şansımız oldukça düşüktü.
Bu program, kişinin kendi genetik yapısında kodlu, kendisine ait olan bir metabolizmaya istediklerini istediği kadar vermektir. Mesela maydanozla ilgili en yakın hastamda tespit ettiğim şey:
Maydanoz C Vitamini’ni bol, en faydalı ve zararsız sebzelerden birisidir. Ancak sonradan program alan hastalarımızda gördüğümüz kadarıyla, maydanoz bir hastanın metabolizmasına uygun olmayarak yememesi gereken gıdalar arasında geldiğinde ve bunu yediği anda bütün metabolik rahatsızlıklar devreye giriyor. Bunu yediği anda şeker hastasıysa şekeri yükselir, kan yağları yüksekse kan yağları yükselir ve bir müddet sonra vücudun tepki reaksiyonları eşliğinde bütün sindirim sisteminde rahatsızlıklar ortaya çıkar, gaz ve mide rahatsızlıkları oluşabilir. Bunların hepsi bir vücudun tepki reaksiyonlarıdır."
Kilo alımının metabolizmaya uygun olmayan gıdaların alınmasıyla ortaya çıktığını ifade eden Dr. Oktay şöyle konuştu:
"Kilo alma metabolik bir rahatsızlıktır ve hemen oluşan bir şey değildir. Metobolik bozukluklar silsilesinin bir sonucudur. Kilo almak ve şişmanlamak, bir şeylerin yanlış gittiğinin göstergesi ve sonucudur. Metabolizmanız sağlıklıysa kilo almanız ancak aşırı tüketmeye bağlıdır. Ancak dikkat ederseniz, ‘ben hiçbir şey yemememe rağmen kilo alıyorum,’ diyen hastalarımızın sayısı çok fazla. Faydalı ve kilo yapmayan şeyler yediğini zanneden kişiler, ne yazık ki metabolizmasına uygun olmayan gıdalar aldığında kilo alabiliyor.
Çocuğuna süt veren annenin, çocukta metabolik rahatsızlıkların meydana gelmemesi için, çocuğuna doğumdan sonra Metabolik Balans Testi yaptırması gerektiğini söyleyen Dr. Oktay, "Metabolizmamız sıfır kilometre, tertemiz ve yeni bir şekilde doğar. Eğer bir anne, metabolizmasına uygun olmayan bir gıda yerse annenin sütünden de geçeceği için bebeklerimizde gaz problemleri ortaya çıkar. Gaz problemi yaşayan bebeklerimize gaz ilacı veririz, arkasına vururuz geçeceğini zannederiz. Ancak öyle olmadığını şimdi anlayabiliyorum. Ben metabolik balans testinin doğumdan itibaren yapılmasından yanayım. Çünkü annenin bile ne yiyeceğinin çocuğa göre belirlenmesi gerekiyor. Yani çocuğuna süt veren annenin, çocuğunun metabolizmasına zarar verecek hiçbir gıdayla beslenmemesi gerekiyor gerekiyor" dedi.
Metabolik Balans Testi’nin nasıl yapıldığını da anlatan Dr. Oktay şunları söyledi:
"Besinlerin insan metabolizmasına uyumunu tespit etmek için önce kişiden kan alıyoruz. Bu kan içerisinde metabolizmamızın etkilediği bütün organlarımızın yansımasını görüyoruz. Bu testlerin hepsini alıyoruz, vücut ölçümlerini yapıyoruz. Bunların hepsini kayıt altına alıp, bütün tetkiklerle beraber toplayarak program için Almanya’ya gönderiyoruz.
Bunun üzerine Almanya’da çalışmalar yapılıyor. Orada bilgisayar ortamında testler yapılıyor, sonra uzmanlar tarafından değerlendirilerek 25 sayfalık bir program hazırlanıp bize yönlendiriliyor. Bu program içerisinde her şey yazar, beslenmeyle ilgili günlük hayatınızdaki her şey anlatılır ve uygulamaya koyulur. Bu program geldikten sonra ilk olarak vücudunuza 2 günlük bir detoks uygulanır. Arkasından 14 günlük bir formatlama dönemi dediğimiz sıkı dönem başlar. Bu programla birlikte metabolizmanın istediği şeyler istediği şekilde yağsız olarak veriyoruz. Yağsız verdiğimiz zaman metabolizmamız kendini yağsız olarak formatladığı için, ileride yağa bağlı sıkıntılar ortadan kalkmış oluyor."
İHA