Türk edebiyatı son yıllarda farklı ve dikkat çekici isimler kazanıyor. Bu isimlerden biri de 1993 yılında Konya’nın Yunak ilçesi, Yığar Köyü’nde dünyaya gelen Yamaç Erdoğan. Hem jandarma teşkilatında görev yapıp hem de edebiyat dünyasında iz bırakmak, ilk bakışta zorlu bir denge gibi görünse de Erdoğan, bu ikisini ustalıkla harmanlayarak eşsiz bir yolculuk sunuyor.
Eğitim hayatını Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Kooperatifçilik bölümünden mezun olarak başlatan ve daha sonra tarih, sosyoloji ile sosyal hizmetler gibi geniş bir alanda kendini geliştiren Erdoğan, mesleki disiplini ve entelektüel birikimiyle dikkat çekiyor. Ancak onu farklı kılan, bu birikimi sanatla buluşturarak ortaya çıkardığı eserler.
Bilimkurgu romanı Fezmonot, Erdoğan’ın yalnızca bir asker değil, aynı zamanda derin düşünen bir hayalperest olduğunu ortaya koyuyor. Fezmonot, jandarma teşkilatından birinin yazmış olduğu ilk bilimkurgu eseri olarak hem bir ilki temsil ediyor hem de mesleki sınırların ötesinde bir hayal gücünün varlığını ispatlıyor. Polisiye türüne paranormal unsurlar ekleyerek yazdığı Paranormal Ofis ise klasik polisiye anlayışını sorgulayan, yenilikçi bir eser olarak okuyucuyla buluştu.
Yamaç Erdoğan’ın eserleri sadece kurgu yönüyle değil, felsefi derinliğiyle de dikkat çekiyor. Bilgelik Aforizmaları ve Kıyamet Aforizmaları adlı kitaplarında, insanı madde ile sınırlı görmeyen, onu sonsuz bir manevi yolculuğun parçası olarak kabul eden bir bakış açısı sunuyor. Okurlar, bu eserlerde kendilerine dair pek çok soru ve cevabı buluyor.
Peki, Yamaç Erdoğan’ı özel kılan nedir? Onu yalnızca mesleki birikimi ve edebi eserleriyle değil, düşünsel dünyasıyla değerlendirmek gerek. Özgür iradeyi savunan ve yalnızca yaratıcıya biat eden anlayışı, eserlerinde kendini güçlü bir şekilde hissettiriyor. Edebi kimliğinin yanı sıra parapsikoloji, telepati ve ölüm ötesi deneyimler gibi sıra dışı alanlara olan ilgisi, eserlerine özgün bir renk katıyor.
Bu kadar çok yönlü bir isim olmasına rağmen Erdoğan, kendi kültüründen ve toplumsal gerçekliklerden asla uzaklaşmıyor. Kendi ifadesiyle, topluma katkı sunmak ve kültürel mirası geleceğe taşımak en büyük hedeflerinden biri.
Yamaç Erdoğan, yalnızca bir yazar değil, aynı zamanda düşünce dünyamıza yeni kapılar aralayan bir öncü. Her yeni eseriyle okurlarını şaşırtmayı, sorgulatmayı ve farklı diyarlara taşımayı başarıyor. Bu noktada, Türk edebiyatının onun gibi cesur ve yenilikçi isimlere her zaman ihtiyacı olduğu bir gerçek.
https://yamacerdogan.netlify.app/